“Pandemi sadece bugünü değil yarını da tehdit ediyor”

“Pandemi sadece bugünü değil yarını da tehdit ediyor”
Uzm. Klinik Psikolog Aybige Üstüner, uyarıyor: Pandemi, bir kuşağın sadece bugünü değil, yarınını da tehdit ediyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) 43 ülkeyi kapsayan son raporu, pandeminin çocuklar üzerindeki etkilerini çarpıcı verilerle ortaya koydu. Rapora göre, yüksek gelirli ülkelerde bile Covid-19’un çocuklar üzerinde uzun vadeli etkiler bıraktığı vurgulanırken, Türkiye en olumsuz etkilenen sekiz ülke arasında yer aldı.

Uzman Klinik Psikolog Aybige Üstüner, gelişim çağındaki çocukların sosyal, duygusal ve bilişsel ihtiyaçlarının pandemi süresince büyük ölçüde karşılanamadığını belirtti. Üstüner’e göre bu durum, yalnızca kısa vadeli değil, uzun vadeli sonuçlar da doğurdu. Akademik başarıda yaşanan düşüş, psikolojik sorunlardaki artış ve fiziksel sağlıktaki gerileme artık bireysel olmaktan çıkıp toplumsal boyut taşıyan bir krize dönüşmüş durumda.

Bir Nesil Yalnız Büyüdü

Salgın döneminde çocuklar, sosyal etkileşimden büyük ölçüde uzak kaldı. Oyun oynayamadılar, arkadaşlarıyla yeterince vakit geçiremediler, öğretmenleriyle doğrudan temas kuramadılar. Bu da duygularını düzenleme, sorun çözme ve sağlıklı benlik algısı geliştirme gibi temel becerilerin sekteye uğramasına yol açtı.

Yetişkinin Kaygısı Çocuğa Yansıdı

Ev içindeki stresin artması, ekonomik belirsizliklerin derinleşmesi ve aile içi iletişimde yaşanan kopukluklar, çocukların üzerindeki duygusal yükü daha da ağırlaştırdı. Üstüner, yetişkinlerde görülen kaygı, tükenmişlik ve belirsizlik halinin doğrudan çocuklara yansıdığını belirtti. Yaşlarının ötesinde sorumluluklar üstlenmek zorunda kalan çocuklar oldu, bazıları ise ihmal ya da istismar riskiyle karşı karşıya kaldı.

Yoksulun Çocuğu Daha Fazla Yara Aldı

Sosyoekonomik eşitsizlikler, uzaktan eğitime geçiş sürecinde daha da derinleşti. Düşük gelirli ailelerin çocuklarının internete erişim, uygun çalışma ortamı ve ebeveyn desteğinden mahrum kaldığını belirten Üstüner, bu durumun eğitimdeki adaletsizliği artırdığını söyledi. "Birçok çocuk temel akademik becerilerde geride kaldı, aynı zamanda öğrenmeye dair motivasyonlarını da kaybetti" dedi.

Ekran Başında Hareketsizliğe Mahkum Oldular

Pandemi sadece ruhsal değil, bedensel sağlığı da olumsuz etkiledi. Hareketsizlik arttı, ekran süreleri uzadı, uyku düzeni bozuldu. Araştırmalar, pandemi sonrası çocuklarda kaygı bozuklukları, dikkat eksikliği, depresyon belirtileri ve öfke kontrolü problemlerinde artış olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda sosyal ortamlardan kaçınma, yalnızlık hissi ve kendilik değerinde düşüş gibi davranışsal sorunların da yaygınlaştığı gözlemleniyor. Çocukların bu sürecin ardından yeniden güçlenebilmeleri için sistemli ve çok katmanlı bir destek mekanizması gerektiğine dikkat çeken Üstüner, okullarda psikolojik danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılmasının önemine işaret etti. Rehberlik servislerinin duygusal gelişimi önceleyen bir yapıya kavuşturulması gerektiğini belirten Üstüner, ebeveynlerin de duygusal okuryazarlık, travma sonrası destek ve empatik iletişim gibi konularda bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Dijital Uçurumun Ötesine Geçmek Gerek

Çocukların yalnızca akademik başarıyla değil; oyun, sanat ve spor gibi alanlarla da gelişimlerini sürdürebilmesi gerektiğine vurgu yapan Üstüner, sosyal-duygusal öğrenmenin eğitim sistemine entegre edilmesi gerektiğini söyledi. Dijital eşitsizliğin giderilmesi, sağlıklı beslenmeye ve sağlık hizmetlerine erişimin artırılması ve her çocuğun güvenli bir öğrenme ortamına sahip olması gerektiğinin altını çizdi. Ailelere yönelik destek politikalarının yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayan Üstüner, aile danışmanlığı, ebeveynlik atölyeleri ve ekonomik destek paketlerinin çocuğun iyilik hali açısından kritik öneme sahip olduğunu belirtti. "Pandemi, çocukların hayatında görünmez ama derin bir iz bıraktı" diyen Üstüner, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu kuşağın yeniden ayağa kalkabilmesi için güvenli bağlara, anlayışlı yetişkinlere ve destekleyici bir toplumsal yapıya ihtiyaç var. Her çocuk yeterli destekle iyileşebilir, güçlenebilir ve potansiyelini gerçekleştirebilir."

Kaynak: İHA

Etiketler :