Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde Eğitim İş, yaptığı basın açıklamasıyla 2024-2025 Eğitim Öğretim yılını değerlendirdi. Açıklamayı Eğitim İş Şube Başkanı Fadime Arslan yaptı. 2024-2025 Eğitim Öğretim yılının hijyen sorunları ile başladığını belirten Arslan, okulların temizlenmediğini güvenliğin sağlanmadığını kaydetti.
Arslan, “Velilerin kendi çocuklarının tuvaletlerini temizlediği bir eğitim yılı geçirdik. Okullarda sabun bile yoktu. Kadrolu hizmetli atamadınız, temizlik personeli yerine İŞKUR üzerinden “geçici çözümler” dayattınız. TYP üzerinden eski hükümlüleri okullara soktunuz çocukların istismar edilmesine neden oldunuz. Bayraklı’da bir ilkokulda 8 yaşındaki çocuğun uğradığı taciz, bu ihmal zincirinin en acı halkasıydı. Çocuklar size emanet edildi, siz onları tehlikeye attınız. Yaklaşık 1,5 milyon çocuk eğitim dışında kaldı. Sokakta, tarlada, atölyede, fabrikada çalışmak zorunda kalan; istismarın, şiddetin, erken yaşta evliliğin kurbanı olan milyonlarca çocuk gerçeğiyle karşı karşıyayız. Çocuklar ya tarikatların ya da sermayenin kucağına itildi. Kimisi ekonomik yoksunluk yüzünden, kimisi taşımalı eğitimin engelleriyle okuldan koptu. 12 yıllık zorunlu eğitim uygulamasının üzerinden yıllar geçmesine rağmen, hala yüzde 100 okullaşma sağlanamadı. Eğitim dışındaki çocuk sayısı yüzde 38,4 oranında artarak 612 bin 814’e ulaşmıştı. Açık öğretime kayıtlı 327 bin 710 öğrenci ve Mesleki Eğitim Merkezleri’ne (MESEM) kayıtlı yaklaşık 500 binin üzerindeki öğrenciyle birlikte, bugün 1,5 milyondan fazla çocuk örgün eğitim sisteminin dışına itildi. TÜİK’e göre kayıtlı çocuk işçi sayısı 869 bine ulaştı. 16-17 yaşındaki 9 bin354 kız çocuğu “evlendirildi”! Bunlar yalnızca istatistik değil, yitirilen hayatlardır. Ve bu kayıpların sorumlusu sizsiniz” diye konuştu.
“14 Çocuk İş Cinayetinde Hayatını Kaybetti”
İkili eğitim ve taşımalı eğitimin devam ettiğini ifade eden Arslan, yıllardır “ikili eğitimi bitireceğiz” denilmesine rağmen ikili eğitim bitmediğini dile getirdi. Arslan, “Aksine yaygınlaştırdınız. 2023-2024 eğitim-öğretim yılında taşımalı eğitim kapsamında eğitim görmek zorunda kalan öğrenci sayısı 1 Milyon 9 bin 214’e ulaşmıştı. Köy okullarını kapattınız, çocukları taşımaya mecbur ettiniz. Sabahın köründe yola düşen, karanlıkta eve dönen çocukların yorgunluğunun ve yılgınlığının faili sizsiniz. Geleceği taşımalı hale getirdiniz! Eğitim hakkı, sizin döneminizde ayrıcalık haline geldi. İkili eğitim yapan okullarda ders saatleri 40 dakikadan 30 dakikaya düşürdünüz, 1 yılda 45 gün eksik ders saatiyle, öğrencilerin öğrenme kayıpları ve eğitimdeki eşitsizlikleri daha da derinleştirdiniz. Bir öğün ücretsiz yemek sözü tutulmadı. OECD diyor ki, Türkiye’de her 4 çocuktan biri okula aç gidiyor. Ama siz ne yaptınız? Bu çocuklara bir öğün yemek bile çok gördünüz. Üstelik yerel yönetimlerin yemek dağıtmasını da “devleti aciz gösteriyor” diye engellediniz. Bu vicdansızlığın adı “eğitim politikası” olamaz! MESEM’ler çocuk emeği sömürüsüne dönüştü. Devlet eliyle organize edilen modern kölelik sisteminde çocuklar iş cinayetlerine kurban gitti. Adı meslek eğitimi olan bu düzende, bugüne kadar 14 çocuk hayatını kaybetti, yüzlerce çocuk yaralandı. 14 yaşında, 15 yaşında nice çocuğun adını biz ölümlerle öğrendik. MESEM’lerde sömürülen, yaşamını yitiren çocuklar sizin sorumluluğunuzda! 14 çocuk iş cinayetinde hayatını kaybetti! Bu tablo vicdan sahibi herkesin içini acıtır! Bir yandan çocuklara bir öğün yemeği dahi çok görürken, diğer yandan kamu kaynaklarını çocukların değil, patronların çıkarları doğrultusunda kullandınız. Öğretmenler yoksullukla sınıfa girdi. Öğretmen maaşları açlık sınırına dayanmışken, Bakanlık “fonluyoruz” diyerek gerçekleri çarpıttı. Öğretmen maaşı 20 yılda 20 gram altından 7’ye düştü. En düşük öğretmen maaşı ile 2014 yılında alınabilen ekmek sayısı 5370 iken 2025 yılında bu sayı 3631’e geriledi. Öğretmenler diplomalarının ve mesleki onurlarının her gün ayaklar altına alındığı bir döneme daha katlandı” şeklinde konuştu.
Kaynak: Haber merkezi