Eskişehir Lokantacılar ve Kasaplar Esnaf Odası Başkanı Bahar Bilen sosyal medya üzerinde yeme içme sektöründe satış yapanların yerel esnafa olan zararlarına dair açıklamalarda bulundu.
Bilen, “Son zamanlarda sosyal medya ve internet üzerinden “online” satışlar oldukça arttı. Kayıt dışı satışlar hat safhaya ulaşmış durumda. Dolayısıyla bunların önüne ivedilikle geçilmesi gerekiyor. Bu noktada Maliye müfettişlerini göreve davet ediyorum. Aynı zamanda online satış firmalarına da sesleniyorum. Oda kayıt belgesi olmayan işletmelerin kayıt yapmasına izin vermemelerini rica ediyoruz. Aksi halde ev ortamında, ne olduğu belirsiz koşullarda üretim yapıp internet üzerinden satış yapan birçok işletme ortaya çıkıyor. Bunlarla rekabet etmek mümkün değil. Bu durum, vergi, kira, stopaj ve diğer yükümlülüklerini düzenli ödeyen esnaf arkadaşlarımızın rekabet koşullarını zora sokuyor. Esnafımızı çok sıkıntıya düşürüyor. Bu nedenle bütün paydaşları göreve davet ediyorum; bir an evvel bunun önüne geçilmeli. Bu sadece esnaf için değil, ülke ekonomisi için de kayıplar yaratıyor. Vergisiz, kayıtsız çalışan bu işletmeler, sektörümüzü alternatif gıda ürünlerine sürükleyerek ciddi sıkıntılar doğuruyor. Maliye müfettişleri sabahtan akşama kadar bizim işletmelerimizde adisyon sayıyorlar. Oysa adisyon sayacaklarına, bu tür işletmeleri denetlesinler. Bunun önüne derhal geçilmesi gerekiyor.
“Liyakatsiz Kişiler Zarar Veriyor”
Yaz dönemini yeme içme sektörü açısından değerlendiren Bilen , liyakatsiz kişilerin sektöre zarar verdiğine dikkat çekti. Bilen, “Yaz aylarında şehrimiz biraz durağan geçiyor. Öğrenciler memleketlerine dönünce Eskişehir kısmen boşalıyor. Ancak turizm şehri kimliğimiz öne çıkmaya başladı. Son yıllarda Eskişehir, yerli ve yabancı birçok turisti ağırlıyor. Yaz aylarında turizm bölgelerindeki işletmeler iş yapıyor, öğrenci odaklı bölgelerde ise hareket az. Bu nedenle işletmeler eylül ayını, öğrencilerin dönüşünü bekliyor. Dışarıdan Eskişehir’e yatırımcı olarak zaman zaman franchise firmalar geliyor ama çok yoğun değil. İstanbul’dan çok fazla yatırımcı geleceği söylendi, fakat öyle büyük bir akın yaşanmadı. Gelenler oldu, bazıları tutunamadı ve kapatmak zorunda kaldı. Ayakta kalan var, devredenler var. Eskiye kıyasla dışarıdan talep daha düşük. Yine de son zamanlarda sektörümüze ciddi bir ilgi var. Özellikle farklı sektörlerden giriş yapanlar çoğaldı. Yılbaşından bu yana yaklaşık 150 işletme kapanırken, 250’ye yakın yeni işletme açıldı. Bu da açılan ve kapanan işletme sayısı arasındaki farkın giderek büyüdüğünü gösteriyor. Biz, nitelikli ve liyakat sahibi işletmelerin sektöre girmesinden yanayız. Liyakatsiz kişiler, yalnızca gözlemle iş kurmaya kalkıştığında hem kendi hem de sektör zarar görüyor. Bakanlık bu konuda adım atmalı. Nüfusa oranla işletme sayısı dengelenmeli, aynı tür işletmeler arasında mesafeler olmalı. Aksi halde aynı cins işletmelerin üst üste açılması hem haksız rekabete yol açıyor hem de ürün kalitesini düşürüyor. Bu da doğrudan insan sağlığını tehdit ediyor” diye konuştu.
“Yasal Düzenlemeler Yapmalı”
Yeme içme sektöründe yer alan esnafın artan maliyetlerini değerlendiren Bilen, esnafın üzerindeki vergi yükünün altını çizdi. Bilen, “Maliyetler çok ağır. Esnaf, dolaylı vergiler altında eziliyor. Yüzde 70’e varan dolaylı vergi yükü var. Geriye kalan yüzde 30’la işletmesini çevirmeye çalışan, yanında çalışan ustasından daha az para kazanan esnaflarımız var. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Devletin “vatandaş ucuz yesin de nasıl olursa olsun” mantığıyla hareket etmesi, gelecekte büyük sıkıntılar yaratacak. Bugün 1-2 liranın hesabını yaparken, ileride sağlığımız için servetimizi harcamak zorunda kalabiliriz. Bu yüzden devlet, insan sağlığını merkeze alarak ivedilikle yasal düzenlemeler yapmalı. İşletmeler arasında denge ve mesafe olmalı, rastgele işletme açılmasına izin verilmemeli” dedi.