Okulların açılmasına bir ay kala Eskişehir’de veliler okul alışverişine başladı.
Kırtasiye ürünlerinin zincir marketlerde de satılmaya devam etmesi kırtasiyeci esnafının en büyük sorunu haline geldi.
Eskişehirli esnaflar büyük marketlerin oluşturduğu ucuzluk algısının aslında öyle olmadığını, hatta pek çok ürünlerin o marketlerde daha yüksek fiyatlara satıldığını ifade ettiler.
Ayrıca kırtasiye esnafları geçen okul dönemine oranla ürünlerinde yüzde 100, giderlerinde ise yüzde 150 artış yaşadıklarını söylediler.
“BİZDEN DAHA UYGUN DEĞİLLER”
Eskişehir’de 30 yıldır kırtasiyecilik yapan Ayhan Atak, büyük marketlerde kırtasiye ürünlerinin satışının yasaklanması gerektiğini vurgulayarak, “Herkes kendi bildiği işi yapmalı. Bu konuyla ilgili bir yasa çıkacaktı ama hala çıkmadı. Bir de meclisi tatile soktular. Bu büyük marketlerin sadece adı çıktı, yoksa bizden daha iyi değiller. Araştırdık da, fiyat karşılaştırması da yaptık. Bizden daha uygun değiller. Ayrıca marketlerde hizmetle de karşılaşamıyorsunuz, sıfır hizmet. Biz müşterimizle tek tek ilgilenip, ihtiyacı olan her şeyde yardımcı oluyoruz” diye konuştu.
ÜRÜNLERE YÜZDE 100 GİDERLERE YÜZDE 150 ZAM!
Kırtasiye ürünlerine yüzde 100’e yakın bir zam geldiğini belirten Atak, “Geçen yıla göre ürünlerimiz yüzde 100 zamlandı ama giderlerimiz de yüzde 150 arttı. Eskisi gibi kar edemiyoruz artık. Şu anda bir öğrencinin en temel kırtasiye alışverişi ise minimum 600 liradan başlıyor” dedi. Eskişehir’de kırtasiye ürünleri satan Yusuf Kaplan da konu hakkında, “Geçen yıla göre kırtasiye ürünlerinde ve ders kitaplarında yüzde 100’e yakın ve hatta üzerinde artışlar oldu. Bizim giderlerimiz yüzde 100’ü de geçti. Bir ilkokul öğrencisinin en temel gideri minimum 500-600 lira civarında, bunların içerisinde lüks dediğimiz; çanta, kalemlik dahil değil” ifadelerini kullandı.
“İŞLERİMİZİ ETKİLİYOR”
Marketlerin ‘ucuz’ algısı yarattıklarını ve sadece sezonluk bu ürünlerin satışını yaparak kendi işlerini kötü etkilediklerini aktaran Kaplan, “Büyük marketler ‘ucuz’ algısı yaratarak bu işe başladılar. İnsanlarda da böyle bir bilinçaltı var. Bu bilinçaltını yok etmek çok zor. Biz fiyat kontrollerini yaptığımızda çeşitli marketlerle, çok da uygun olmadıklarını görüyoruz. Kalite konusunda da ciddi farklar var. Aslında bu açıdan baktığımızda insanlar için de mantıklı bir alışveriş olmuyor. Büyük marketlerin sadece sezonluk bu ürünleri bulundurması da sıkıntı. Sonuçta biz yılın 12 ayı bu işi yapıyoruz. Belki bir ay bile değil, bu ürünleri satıp bizim işlerimizi etkiliyorlar” şeklinde konuştu.