Alpagut Atalan’da yapılması planlanan maden projelerinin ÇED raporu, Çevre Şehircilik ve İklim Krizi Bakanlığı’nda gerçekleştirilen İDK toplantısında revize edilmesi üzerine 1 yıllığına durduruldu.
Eskişehir Barosu'ndan Açıklama
Yaşanan gelişme ve Çanakkale’de açılacak maden ocağıyla projeyle 490 km uzaklıktaki Çanakkale’den 2 milyon 700 bin ton cevherin, günde 149 kamyon ile Eskişehir Kaymaz Mahallesi’ne taşınarak zenginleştirilmesinin planlanmasıyla ilgili Eskişehir Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Başkanı Özlem Özsakci açıklamalarda bulundu.
“ÇED Sürecinin Durdurulması Önemli Bir Adım”
Özsakci, “Baromuzca itiraz edilen ve birçok bilimsel görüşünü Bakanlığa sunan katılımcıların görüşleri de dikkate alınarak ÇED süreci bu aşamada durdurulmuştur. Her ne kadar projenin olumsuz birçok yönü itibariyle ÇED sürecinin sonlandırılmasını talep etsek de durdurulmasını oldukça önemli görüyoruz.
16 Nisan’da Yeni İDK Toplantısı
16 Nisan 2025 tarihinde Bakanlıkta yine Eskişehir’imizi ilgilendiren bir maden projesinin inceleme değerlendirme komisyon toplantısı yapılacaktır. Çanakkale’de açılacak maden ocağı projesiyle 490 km uzaklıktaki Çanakkale’den 2 milyon 700 bin ton cevherin, günde 149 kamyon ile Eskişehir Kaymaz Mahallesi’ne taşınarak zenginleştirilmesi planlanıyor.
Üçüncü Atık Barajı Hukuksuz Şekilde Yapıldı
Bu madencilik faaliyet uğruna 5 milyon 500 bin metreküp kapasiteyle planlanan üçüncü atık barajı, mahkeme kararlarına rağmen hukuksuzca yapılmıştı. Eskişehir’i adeta bir maden havzasına dönüştürecek projelere ilişkin itirazlarımızı ve mevcut Kaymaz Altın Madeni’ndeki denetim faaliyetlerine ilişkin şerhlerimizi sunmak üzere inceleme değerlendirme komisyon toplantısında olacağımızı da bildiririz.
Kümülatif Etki Değerlendirmesi Gerekiyor
Sakarya Vadisi’nde ve Eskişehir’in birçok yerinde yapılması planlanan maden projeleri bulunmaktadır. Bunların hepsinin topluca, kümülatif bir etki değerlendirmesinde tabi tutulması gerekirken mevcut durumda tekil değerlendirmelerin sahici değerlendirmeler olmadığını da belirtmek isteriz. Ayrıca projeye dair hiçbir sağlık etki değerlendirmesinin bulunmaması da halk sağlığının proje kapsamında hesaba katılmadığının en büyük göstergesidir.
“Proje Bir Doğa Katliamıdır”
Tarafımızca; gerçekleştirilmesi planlanan projenin çevreye olabilecek olumsuz etkilerinin belirlenmediği, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi için yeterli tedbirin öngörülmediği ve hiçbir çevresel etki değerlendirmesinin uygun bir şekilde hesaba katılmadığı ortadadır. Belirttiğimiz bütün gerekçelerle projenin bir doğa katliamı anlamına geldiği ortadadır. Bu sebeplerle kamu yetkililerini toplum ve halk sağlığından taraf olmaya çağırıyoruz” diye konuştu. (Haber Merkezi)