14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla Eskişehir Tarım Platformu adına Eskişehir Ziraat Mühendisleri Oda Başkanı Selma Güder; Tepebaşı Çiftçi Malları Koruma Başkanı Hasan Hüseyin İnce, çiftçi Selami Uysal, Sarıcakaya Mayıslar Mahalle Muhtarı ve çiftçi Taner Kurt ve çiftçi Ahmet Oflaz ile birlikte basın açıklaması gerçekleştirdi.
Güder, “Covid19 küresel salgını ve Ukrayna-Rusya Savaşı sonrasında, dünyada gıda tedarikinin ne kadar önemli olduğu yeniden görüldü. Bazı senaryolarda; “gelecekte gıda savaşları yaşanabileceği” iddia edilirken, özellikle gelişmiş ülkelerde çiftçiliğe giderek daha fazla yatırım yapıldığı biliniyor. Ancak ne yazık ki ülkemiz aynı konumda değil. Eskişehir Tarım Platformu olarak; alın teri, göz nuru olan fedakarca çalışan tüm çiftçilerimizin hak ettikleri saygın konumları kazanmaları, emeklerinin karşılıkları almaları adına her zaman destek olacağımızı belirtmek istiyoruz” diye konuştu.
İCAR SORUNU ÇİFTÇİYİ EKONOMİK OLARAK ZORA SOKUYOR
Kiralama yoluyla çiftçilik yapanların yaşadığı büyük bir sorunu dile getiren Tepebaşı Çiftçi Malları Koruma Başkanı ve çiftçi Hasan Hüseyin İnce, “Tepebaşı bölgesinde 11 tane mahallede, kırsal kesimde kiralama yoluyla çiftçilik yapıyoruz. Yüzde 60 gibi mevcut kiraladığımız tarlaları ÇKS olarak gösterip geri kalan yüzde 40 kısmını gösteremiyorduk. Bunu gösteremediğimiz için de hububat satış yönergesine göre kotadan faydalanamıyoruz. Örneğin; 2 bin dönümlük bir arazinin bin dönümünü biz ÇKS olarak gösteriyoruz, bin dönümü gösteremiyoruz ve bize icara, kiraya veren kişi bunu kullanıyor. Bunun çiftçilere tebliğ edilmesini istiyoruz. Çiftçinin bu konuda ekonomik gelirinin artırılmasını istiyoruz” dedi.
“KALDIRDIĞIMIZ ÜRÜNLE SATTIĞIMIZ ÜRÜN BİRBİRİNİ KARŞILAMIYOR”
Çiftçilerin içinde bulundukları sıkıntıları dile getiren çiftçi Selami Uysal, şunları söyledi:
“Çiftçi olarak ekonomik sıkıntılarımız var. Bunları gidermek için de devletten biraz daha bu konuda destek istiyoruz. Biz kaldırdığımız ürünlerle toprağımızı net olarak işleyemiyoruz. Bunun sebeplerinin başında da mazot ve gübre geliyor. Bizim bölgemiz susuz bir bölge, sulu bölgelere göre daha düşük miktarda ürün alıyoruz. Kaldırdığımız ürünle sattığımız ürün birbirini karşılamıyor. Bu konuda ilgili müdürlüklerde işlediğimiz tarlaların ÇKS kayıtları var, bu kayıtlara göre gübre ve mazotun daha düşük verilmesini istiyoruz ve toprağı daha iyi işleyerek ülkemize daha fazla ürün elde ederek faydalı olmak istiyoruz. Bir diğer sıkıntımız da Tarım Kredi Kooperatifleri. Bu kurumlar bizlerin katkılarıyla kurulmuş kurumlar. Burada biz düşük faizlerle gübre ve mazot almak istiyoruz ama şu anda tamamen ticarethane gelmiş, değişken faizlerle bize gübre ve mazot vermektedirler. Bunların giderilmesini istiyoruz. Bir de çiftçilerimizi kendi bölgemizde yaşatabilmek için, sosyal faaliyetlerle desteklemek gerekiyor. Birçok köyümüzde okullar kapatılmış durumda. Çiftçiler de bölünerek şehre göç etmeye başlıyorlar ve genç çiftçilerimizi köylerde bırakabilmek için onların imkanlarını geliştirmek gerekiyor.”
“SANAYİDEN ÇOK ÇİFTÇİYE DESTEK VERİLSİN”
Kuyu sularından para alınmasının da çiftçiye artı bir yük getirdiğini söyleyen Sarıcakaya Mayıslar Mahalle Muhtarı ve çiftçi Taner Kurt, “Ekonomik sıkıntılardan dolayı gençler hep şehre gitmek durumunda kalıyor. Şu anda 50 yaş üstü kişiler çiftçilik yapmaya başlar oldu, güçler yetmez oldu. Sulamada yüksek giderlerimiz oluyor. Kuyularımızdan para alınmaya başladı, mazot giderleri bir yanda insanlara iyice yük gelmeye başladı. Çiftçilere destekler verilmeli. 300 kilo buğday aldığında devlet destek vermezse mazot parası ve gübre parasını karşılamaz. Devletin bu konuda biraz daha destek vermesi lazım ve devlete ait olan yerlerdeki sulamaların ucuzlaştırılması, kuyulardaki sulama ücretlerin azaltılmasını isteriz. Biz motorumuzla su çekiyoruz ama yerden gelen suya para ödüyoruz. Arabasız, buzdolabı olmadan yaşarız ama yemeden yaşayamayız. Sanayiye daha çok destek veriliyor ama isterim ki çiftçilere daha çok destek verilsin” ifadelerini kullandı.
“GENÇLERE DESTEK VERİLİRSE ÇİFTÇİLİK DEVAM EDER”
Gençlerin desteklerin yetersiz olması dolayısıyla köyde kalmakta zorlandığını dile getiren çiftçi Ahmet Oflaz, “21 yaşında bir çiftçiyim. Yeni evlendim ve köyde kalmak istiyoruz fakat bazı sıkıntılar dolayısıyla köyde kalmakta zorlanıyoruz. Bu sıkıntılar içinde; sigortamız yatmıyor, yatıramıyoruz, mazot-gübre desteklerimiz az, icarlarımızı yatıramıyoruz. Genç çiftçilere bir destek yapılması gerekiyor. Benim yaşımda pek çok çiftçi arkadaşım var ama bu sıkıntılar yüzünden herkes köyde kalmayı seçemiyor. Destek verilirse genç çiftçilik öne çıkar, çiftçilik devam eder” şeklinde konuştu.