Eskişehir Adalar bölgesinde bir kitabevi işletme sorumlusu Özgür Özyürek, Ocak ayında özellikle sömestr döneminde yaşanan kitap satışlarının artış nedenlerini ve velilerin çocukların okuma alışkanlıklarına olan ilgisini değerlendirdi.
Sömestir döneminde çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için öğretmenlerin yönlendirmeleri ile satışların arttığını belirten Özyürek, “Ocak ayında çok satan kitabı kesin söyleyemiyoruz. Bazı yazarlarımızın yeni kitabı çıktı. Onların satışı hızlandı. Ocak ayında genel olarak çok satanlarda okullarda verilen bir nevi ödev kitapları oldu. Sömestr için okuma kitapları veriyorlar. Orada birkaç yayınevinin kitapları hızlı satılıyor. Çünkü onlar ödev olarak verildiği için onlara hiç kimsenin şu anda yetişme ihtimali yok. Müfredatta olan bir durum” dedi.
“ÖDEV VERMEYİN, KİTAP VERİN”
Milli Eğitim Bakanlığı'nın kitap okuma alışkanlığını desteklediğine dikkat çeken Özyürek, "Özellikle ‘ödev vermeyin, kitap verin’ diye Milli Eğitim Bakanı'ndan okullara yazı geliyor. Çocuklar kitap okusun diye. Bazı öğretmenler kendi listelerini oluşturuyorlar. Kimisi de 100 temel eserden tercih yapıyor. Yanlış nitelendirmeyelim ancak yeni nesil çocuklar genellikle eski 100 temel eserden pek haz almadığı için günümüz yazarların kitapları daha fazla tercih ediyor. Belirgin olarak verilen kitap mevcut değil ama birkaç tane kalıplaşmış dizi var tabii. Belki her zaman verilenlerden Şeker Portakalı’nı söyleyebiliriz. ‘İyilik eden iyilik bulur’, ‘Anne terliği’ gibi kitaplar var” diye konuştu.
Velilerin kitap tercihleri konusunda genelde öğretmenlere güvendiklerini belirten Özyürek, "Veliler genelde listeyle geliyor. Öğretmenler tarafından çok iyi yönlendiriyorlar bilgileri olmadığı için. Kitapla ilgili bilgileri olmayabiliyor. İyi midir, kötü müdür, uygun mudur diye özellikle soruları var. Genellikle zaten öğretmenlerin fikrine çok fazla muhalefet etmeye gerek yok. Milli Eğitim'de özellikle ödev vermeyin diye özel olarak söylüyorlar. ‘Çocuklara ödev vermeyin kitap okusunlar’ amacıyla. Belli bir yerden verin diye bir zorlama yok” dedi.
“NE OKURSA OKUSUN, YETER Kİ OKUSUN”
Özgür Özyürek, "Benim tavsiyem, ‘ne okursa okusun, yeter ki okusun’ görüşüyüm. Okuyan çocuk bir süre sonra, içinde varsa da, kendini geliştiriyor, bir evrimleşme süreci oluyor okuma keyfi. Her yaşın farklı bir durum bence. Her çocuktan da aynı kategoriyi okumasını beklememek lazım” dedi.
Kaynak: Haber Merkezi