Cumhuriyet ve kadın

Ufuk Azbay...

Kurtuluş Savaşı’nın kahramanlarının başında gelen Türk Kadını toplumdaki değerini Cumhuriyet’in ilanından sonra buldu demek yanlış olmayacaktır. Medeni Kanun, Seçme Seçilme Kanunu, kadının iş hayatında yer bulması ve daha fazlası Cumhuriyet’in ilanından sonra gerçekleşti.

Medeni Kanun ile birlikte bir erkeğin dört eşinden biri olma durumundan kurtulan kadınlar, Cumhuriyet ile birlikte hem medeniyeti hem de aşkı buldu. Kendi hayatında yardımcı oyuncu olarak oynayan kadın, hayatında başrol yaşama şansını yakaladı.

Erkek çocuk doğuramadı diye üzerine kuma alınan kadın, var oluş sebebinin erkek çocuğu doğurmak olmadığını farkına vardı. Bir birey olarak var olmaya başladı. Bu var oluşun temelleri de Cumhuriyet ile birlikte atıldı.

Kadın, artık bir erkeğin hizmetkarı değil, tüm gücüyle, kadınlığı, anneliğiyle tepeden tırnağa kendisi olarak var oldu ve var olmaya devam etti. 101 yıl önce hayalini bile kuramadığı hayatı kadınlar yaşamaya Cumhuriyet ile beraber başladı.

Seçme Seçilme Kanunu ile birlikte hiçbir konuda seçim hakkı olmayan kadınlar, kendi seçimlerini bile hayatlarında uygulamazken ülkeyi kimin yöneteceği konusunda da söz sahibi oldu. Kendi kıyafetini bile seçme lüksüne sahip olmayan kadınlar, artık ülke yönetimde iradesini ortaya koydu.

Sadece yönetecek kişiyi seçmedi, seçildi de bununla beraber bu ülkenin muhtarı, bakanı, başbakanı oldu. Kendi hayatına yön vermeye başlayan kadınlar, ülkeye de yön verdi. Cumhuriyet’ten önce ülkede tek ses yankılanırken artık en az erkek sesi kadar hatta yeri geldiğinde erkeğin sesinden daha güçlü bir ses olan kadının sesi ülkede duyuldu. Türkiye’de Cumhuriyet ile kadının sesi güçlendi. Kadının sesi güçlendikçe Türkiye de güçlendi.

KÜLLERİNDEN DOĞAN TÜRK KADINI

Cumhuriyet sayesinde verimli Anadolu toprakları Cumhuriyet tarihine yön veren güçlü kadınları doğurdu; İlk kadın muhtar Gül Esin, ilk kadın bakan Peyman Türkan Akyol, ilk kadın Başbakan Tansu Çiller, ilk kadın oyuncu Afife jale, İlk kadın Doktor Hatice Safiye Ali.... Daha niceleri… Atatürk’ün bu ülkeye en büyük armağanı Cumhuriyet, en çok da kadınlarının armağanı oldu. Fedakar, cefakar, zeki, güçlü Türk Kadını küllerinden yeniden doğdu…

Cumhuriyet ile inandı kadın. Yapamazsın denilen her ne varsa yaptı. Yaptıkça sınırlarını aştı. Gücünü yeteneğini dünyaya gösterdi. Gücün yetmez dediler üstesinden geldi. Yorulsun dediler yorulmadı. Yıldırmak istediler yılmadı. Öne engel ne koydularsa engel tanımadı. Cumhuriyet’in ışığı ile parlayan kadın, kendisini görmek istemeyen gözlere kendini gösterdi. Yok sayıldıkça var oldu. Var oldukça büyüdü, büyüdükçe yükseldi. Aşağıya çekmek isteyenlere inat zirveye yerleşti.

Cumhuriyet ile kadın elinden mahrum bırakılan Türkiye’ye, kadın eli değdi. Kadının elinin değdiği Türkiye daha güzel oldu. Kadın ile erkek beraber yürüyünce Türkiye, daha adil, daha sağlıklı, daha güvenli, daha huzurlu, daha medeni hale geldi. O yüzden yaşasın kadınlar yaşasın Cumhuriyet…

Güncel Haberleri