Eskişehir Çevre Derneği, (ESÇEVDER) 20 Şubat’ta TBMM başkanlığına sunulan ve komisyonda kabul edilen İklim Kanunu Yasa Teklifi’ni eleştirmek için basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda ESÇEVDER Genel Sekreteri Özgür Özlem Öngel, açıklamalarda bulundu. Doğayı ve doğal kaynakları alelade hammadde olarak kabul eden, bu kaynakları insanlığın ihtiyaçları doğrultusunda değil sermayedarların kar marjına göre tüketen bu ekonomik sosyal düzenin tüm çevresel sorunların baş sorumlusu olduğunu düşündüklerini belirten Öngel, kanun teklifinin eksiklerine dikkat çekti. Öngel, “İklim Kanunu teklifi de maalesef bu genel düzenin bir parçası olacak şekilde, iş dünyası ve sermayenin çıkarları doğrultusunda, onların bu alanda yapacakları yatırımlar ve böylece kurulacak emisyon ticareti ve karbon piyasasından para kazanmalarını öngören, neoliberal politikalara dayalı, küreselleşme ve pazar ekonomisinin işleyişini kolaylaştırmayı hedefleyen bir kanun teklifidir. Kanun, teknik olarak da yetersizdir. Özellikle mutlak emisyon azaltım hedefine ulaşmak için fosil yakıtlardan çıkılması, kömürün zaman içinde aşamayla terk edilmesi gibi iklim değişikliğinin önüne geçmekte en temel gerekliliklerin hangi yollarla ve nasıl bir programla hayata geçirilmesinin planlandığı belirsizdir. Teklif, sıfır emisyon hedefine nasıl ve hangi yollarla ulaşılacağına, fosil yakıtların kullanımının nasıl terk edileceğine, elektrik üretiminde kömür kullanımına hangi yöntemlerle son verileceğine, endüstriyle üretimde kömürsüz elektrifikasyonun nasıl sağlanacağına dair net politikalar içermemektedir” diye konuştu.
Kanunun kendisine bağlı geniş bir mevzuat düzenlemesine de muhtaç olduğunu belirten Öngel, bu alanda olumlu hiçbir değişiklik sağlayamayacağını kaydetti. Öngel, “Kapitalist dünyada iklim politikaları doğayı ve toplumu değil, ticareti ve sermaye karını korumak üzerine inşa edilmektedir. İnsanların temiz ve sağlıklı bir doğadan eşit faydalanmaları ülküsü yerine küçük bir sermaye sınıfının ticari karını koyan kanun gerçek bir iklim kanunu değildir. Sadece iklim değişikliği değil, tüm çevresel sorunların çözümünde korunmaya çalışılan ticaret ve ticari kar değil doğanın ve toplumun geleceği olmalıdır. Kömür ve fosil yakıt kullanımının terk edilmesi için net bir plan ortaya koyulmalı, bu sürecin ortaya çıkaracağı sosyo ekonomik maliyet bunca yıldır bu kaynaklarla zenginleşenler arasında adil bir şekilde paylaştırılmalıdır. Tüm bu süreçte halk sağlığı güvence altına alınmalı, tüm ekolojik suçlara karşı yaptırımlar ağırlaştırılmalıdır ”şeklinde konuştu.
Kaynak: Haber Merkezi