Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu’ndan maden ocaklarına tepki

Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu, kenti tehdit eden madencilik projelerine karşı bir kez daha ses yükseltti.

Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu, kentte ve çevresinde artan madencilik projelerine karşı Kanatlı AVM önünde basın açıklaması yaptı. Platform adına konuşan Filiz Fatma Özkoç, Eskişehir’in doğasını ve yaşam alanlarını tehdit eden projelere karşı yürütülen hukuki süreçleri ve mücadeleyi kamuoyuyla paylaştı.

Özkoç, Çanakkale’den Eskişehir’in Kaymaz Mahallesi’ne cevher taşınmasını öngören Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin projesine verilen ÇED olumlu kararına tepki göstererek, “Bu kararın iptali için Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Kaymazlı vatandaşlarımız ve platform bileşenlerimizle birlikte dava açtık. Bu davalar yalnızca çevrenin korunması değil, yaşamın ve adaletin mücadelesidir,” dedi.

Ayrıca Sarıcakaya Altın Madeni projesinde mahkeme kararının Danıştay tarafından bozulduğunu belirten Özkoç, “Projenin kümülatif bir değerlendirmeye tabi tutulmadığı, bölgede birçok maden projesi olduğu ve su kaynaklarımızın tehdit altında olduğunu daha önceki açıklamalarımızda da belirtmiştik. Yakın zamanda Sarıcakaya Altın Madeni üzerine mahkemenin karar verebilmesi için bilirkişi keşfi yapılacaktır. Bilirkişi keşfine Platformumuz da katılıp itirazlarımızı yineleyeceğimizi belirtiyoruz.

“HER PROJEYE EKOLOJİK DENGEYİ GÖZETEN BİR YERDEN YAKLAYAŞACĞIZ”

Beylikova’daki Nadir Toprak Elementleri (NTE) projesine de dikkat çeken Özkoç, “Torba yasayla topyekün madencilik mevzuatımızın değişmesiyle Çed süreçlerinin askıya alınması tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu daha önceki açıklamalarımızda belirtmiştik. Gelinen noktada endişelerimizin gerçek olduğunu görüyoruz. Daha verilerin halkla paylaşılmadan, her hangi bir Çed süreci işletilmeden NTE’nin çıkartılacağı yetkililer tarafından açıklanmakta. Doğa ve Yaşam Platformu olarak yapılması planlanan projeye dönük Eskişehir halkını en doğru bilgilerle gelişmeleri aktaracağımızı bildiriyoruz. Eskişehir’i ilgilendiren her projeye dönük çevreyi ve ekolojik dengeyi gözeten bir yerden yaklaşacağımızı belirtiyoruz. Projeye dönük sadece milli çıkar ve ulusal kalkınma yaklaşımıyla değil bu projenin ekolojik maliyetini de tartışmaya açmak istiyoruz. Ortada çevresel etki değerlendirmesi, sağlık etki değerlendirmesi, radyoaktif atık depolama yönetimleri, kullanılacak su, ayrıştırmada Kullanılacak ağır asitler ve siyanür gibi etmenler hesaba katılmadan bir değerlendirme yapılamaz” ifadelerini kullandı.

“TOPRAĞIMIZA HAVAMIZA SUYUMUZ SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Açıklamanın ardından konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, doğayı koruma mücadelesine destek verdi. Süllü, Eskişehir’in büyük bir madencilik tehdidi altında olduğunu belirterek, “Son 20 yılda Eskişehir’e 389 maden ruhsatı verildi. Termik santral mücadelesinin ardından şimdi de altın ve nadir toprak elementleriyle kuşatıldık. Bu çıkar ilişkisi içinde yüreğimiz kaygıyla dolu. Bir yandan topraklarımızın ve sularımızın kirlenmesinden korkuyoruz; diğer yandan bu zenginliğin bizim değil, başka ülkelerin, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin çıkarına kullanılacağından endişeliyiz. Ama biz Eskişehirliler buna izin verecek miyiz? Hayır, vermeyeceğiz. Toprağımıza, havamıza, suyumuza ve sahip olduğumuz değerlere her zamanki dayanışmamızla sahip çıkacağız” diye konuştu.

Güncel Haberleri