Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER), Cengiz Holdinge bağlı Eti Bakır A.Ş. Alpagut, Atalan mahallelerinde Siyanürlü Altın-Gümüş maden ocağı, cevher zenginleştirme, hazır beton tesisi ve su temin göleti yapmak üzere ÇED dosyasını Eskişehir Çevre Şehircilik ve iklim Değişikliği Müdürlüğüne vermesi üzerine başvuruya karşı çıktı.
Projeye onay verilmesi durumunda Cengiz, 1815 hektarlık ruhsat sahasının 26.62 hektarlık bölümünde yeraltı bakır ocağı işletecek.
Ormanlık araziden oluşan alanda işletilmesi planlanan madenin maaliyeti ise 43 milyon 900 bin TL olarak açıklandı. Ayrıca alanda yıllık 50 bin ton üretim yapılması planlanıyor.
Yine yıllık olarak 40 bin 320 ton pasa oluşması bekleniyor. Şirket, ruhsat hukukunun sonu olan 2030’a kadar üretim yapmayı planlıyor.
“AKARSULARA GÖZ DİKTİĞİNİ AÇIKTIR”
Eskişehir Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Özlem Öngel, ÇED dosyasında yer alan bilgileri şu şekilde aktardı:
“ÇED dosyasında Cengiz Holding bu çevre katliamına göre 4,5 milyar TL harcanarak 713 hektarlık yani 941 futbol sahası büyüklüğünde, 180 milyon ton kazı yaparak, patlatmalı ve açık alan işletmeciliği, siyanürlü yığın liç yöntemi ile Altın-Gümüş çıkartmak için Cengiz Holding harekete geçmiştir. ÇED alanının 713 hektarlık kısmının 542 hektarı Ormanlık alanı kapsamaktadır. Buda Ormanlarımızın yok olmasını beraberinde getirmektedir. ÇED Raporuna göre yıl da 12.5 milyon ton su harcanacak olup, bu suyu yağmur ve Avlanmış deresinin üzerine kurulacak Su temin göleti ile karşılanması mümkün değildir. Bu suyu temin edebilmek için Sakarya nehrine, derelere Tarpak, Samrı, Alpagut Göletlerine ve akarsulara göz diktiğini açıktır.”
“MAHALLELER DEPREM OLMUŞ GİBİ SALLANACAKLARDIR”
Öngel, “Yine rapora göre 1.Derece Arkeolojik sit alanı 1nolu ocağın kuzey doğusuna bin 800 metre, kuzeyine ise 220 metre, yığın liç alanı batısına 3 bin 300 m. olduğu belirtilmiş olup, Bu durumda 1.derece Arkeolojik sit alanlarının yok edileceği şimdiden kabul edilmiştir. Burada 3. derece Arkeolojik sit alanı da mevcuttur. Arazi dağlık ve sarp yamaçlı olup, maden sahası Atalan mahallesine bin 300 metre ve Tekeciler mahallesine 2 bin 900 metre olmasından dolayı dinamit patlatmalarında mahalleler deprem olmuş gibi sallanacaklardır” diye konuştu.
“TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN YARALAR AÇILACAK”
“Türkiye’nin narenciye ve sebzelerini yüzde 20’sini sağlayan Sarıcakaya vadisi bu siyanürlü Altın çıkarma sevdası yüzünden yok olacak olup, ileride telafisi mümkün olmayan yaralar açılacaktır” diyen Öngel, “Siyanürle zehirlenen Sakarya nehrinin geçeceği Bilecik ve Adapazarı illerini de zehirleyerek Karadeniz’e dökülecektir” dedi.
Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği olarak maden çıkartılmasına karşı olmadıklarını, “maden sahalarının ülkemize ve şehrimize vereceği zararlar göz önüne alınırsa bir avuç kişinin çıkarları, ülkenin çıkarlarının önüne geçmemesini arzulamaktayız” söyleyen Öngel, mücadeleye devam edeceklerini aktardı.