BAŞLIK
“KADERİNE TERK
EDİLMİŞ BİR ÜLKEYİZ”
SPOT
Balıkesir merkezli 6.1 büyüklüğündeki deprem, Eskişehir dahil yaklaşık 10 ilde hissedildi. Eskişehir’de vatandaşlar deprem çantası bulundurmanın önemine dikkat çekse de asıl meselenin sağlam binalar yapmak, kentsel dönüşüme hız vermek ve toplanan deprem vergilerinin amacına uygun şekilde kullanmak olduğunu söyledi. Vatandaşlar, bireysel hazırlığın bir yere kadar etkili olabileceğini, asıl sorumluluğun devlette olduğunu vurguladı. Evinde deprem çantası bulunduran Salim Acar, “Deprem anında yapabileceğimiz çok az şey var bunlardan biri de deprem çantası zaten ama biz kaderine terk edilmiş bir ülkeyiz, ipin ucu koptu biz de izliyoruz” dedi.
HABER
Balıkesir merkezli 6.1 büyüklüğünde meydana gelen deprem, Eskişehir’de de hissedildi. Deprem anında ne yapılması gerektiği, vatandaşların deprem çantası hazırlığı ve ülke olarak olası büyük bir felakete karşı ne kadar hazır olunduğu konuları yeniden gündeme geldi. Eskişehir’de konuştuğumuz vatandaşlar, deprem çantası bulundurmanın önemini vurgularken, sağlam yapılaşma ve kentsel dönüşüm ihtiyacına dikkat çekti.
“Kaderine terk edilmiş bir ülkeyiz”
Evinde deprem çantası bulunduran Salim Acar şunları söyledi:
“Deprem çantam var olması gereken her şeyde mevcut hazır aldım deprem çantasını ben dolayısıyla depreme hazırım ama ülkenin hazır olduğunu düşünmüyorum. Biz tedbirimizi alıp hazır olabiliriz ama bu bir yere kadar inşaatlardan müttehitlerden baktığınız zaman duruma hazır olduğumuzu düşünmüyorum. Özellikle büyük bir İstanbul depremine hiç hazır değiliz. Bizim deprem anında yapabileceğimiz çok az şey var bunlardan biri de deprem çantası zaten bir de belirli önlemler alabiliriz ama kaderine terk edilmiş bir ülkeyiz biz şu an. O yüzden deprem çantasından başka yapılacak bir şey görmüyorum. Deprem için verilen paralar bunun için kullanılması gereken paralar fakat bu paraların harcandığını zaten görmüyoruz. Eski konutlar ve orada yaşayan insanlar kaderine terk edildi, ipin ucu koptu biz de izliyoruz.”
“Kentsel dönüşüme gidilmesi lazım tek çare bu”
Eskişehir’in depreme hazır olmadığını tek çarenin sağlam binada olduğunu söyleyen Alaaddin Özel, “Deprem hazırlığımız yok. 99 depreminden de biliyoruz o kadar ani oluyor ki her şey ömrün o deprem çantasına yetmeyebilir bile. Hani bu korkuyla da yaşayamayız, öbür türlüsü de zor. Her an her şey olabilir ama deprem çantası da bulundurulması kesinlikle. Bizim sağlam binalar yapmamız lazım tek yol bu, kentsel dönüşüme gidilmesi lazım, çürük binalarda oturuluyor hala. 99 depreminde enkazdan midye deniz kabuğu çıktı. Bu ülke bunları gördü. Eskişehir’de kentsel dönüşüme gidilmesi lazım, ne sağlam bina yapılırsa o kadar depreme hazırız demektir. Çok üst düzey teknolojilere gerek yok tek çare sağlam bina” dedi.
“Çürük binalara kentsel dönüşümde yetmez bize mucize lazım”
Tedbir konusunda eksik hissettiğini ve depreme hazırlıklı olmadığını söyleyen Gülcan Özsoy, “Depreme hazır değilim, psikolojik olarak da hiç hazır değilim ki zaten nasıl olalım tedbir konusunda da hazır değilim. Deprem çantam yok evet unutmuyoruz bu gerçeği sadece göz ardı ediyoruz. İnsan ne yapacağını da bilemiyor ne ara çantayı alıp ne ara kaçacağız. Balıkesir’de oldu deprem ama burada bile çok hissedildi hiçbir hazırlığımız yoktu ve çok korktuk gerçekten. Aslında çok gerekli bu tür tedbirler çünkü birden yakalıyor deprem. Ülke hazır olmadığı gibi Eskişehir’de depreme hazır değil çok riskli bir bölge sayılmayız ama bu sıkıntı olmayacağı anlamına gelmiyor. Çoğu binamız çürük ve kentsel dönüşümde yetmeyecek çünkü çok fazla bina var bu hale olan. Eskişehir’de yaşamak çok güzel ama depreme dayanıklı hiçbir şey yok. Toplanma alanı da yok. Bize mucize lazım” şeklinde konuştu.
“Vergilerimiz şeffaf kullanılmıyor”
Mehmet Erdal, asıl problemin yıllardır toplanan deprem vergilerinin şeffaf şekilde kullanılmaması olduğunu dile getirdi. Erdal, “Deprem çantası bu işin sadece küçük bir parçası. Biz bireysel olarak hazırlık yapabiliriz, bu bizim sorumluluğumuz. Fakat asıl sorumluluk devlette. Yıllardır deprem vergisi ödüyoruz, amacı çok netti, Türkiye’yi depreme dayanıklı hale getirmek. Peki sonuç? Hâlâ çürük binalar, dar sokaklar, toplanma alanı olmayan şehirlerde yaşıyoruz. Eğer bu paralar gerçekten amacına uygun kullanılmış olsaydı Kahramanmaraş depreminde bunları yaşamış olmazdık” diye konuştu.