Son dönemde Türkiye'de hakimlik ve savcılık sınavlarında başarılı olmalarına rağmen mülakatlarda elenen adayların yaşadığı mağduriyetler, hukuk dünyasında liyakat ve şeffaflık konularını bir kez daha gündeme taşıdı. Kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu durum, adalet sistemine olan güveni sarsarken bazı adayların intihara sürüklenmesi, meselenin ciddiyetini daha da artırıyor. Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın, hukuk dünyasında yaşanan bu mağduriyetlere dair açıklamalarda bulunarak, hakimlik ve savcılık sınavlarının ardından yaşanan mülakat sorunlarını ele aldı.
Günaydın, yaptığı açıklamada “Hakimlik ve savcılık sınavlarından yüksek puan almasına rağmen mülakatlarda elenen ve bu süreçte derin bir mağduriyet hisseden meslektaşlarımızın yaşadığı durum, adalet sistemimize ve liyakat anlayışımıza olan güveni zedelemektedir. Bu süreçte intihara kadar giden trajik olaylar, sistemin insani boyutunun ihmal edildiğini açıkça göstermektedir” dedi.
Mülakat Süreçleri Şeffaf ve Objektif Olmalı
Mülakat süreçlerindeki sorunların temelinde şeffaflık eksikliği ve değerlendirme kriterlerinin net olmamasının yattığını belirten Günaydın, adayların yıllarca emek vererek hazırlandıkları süreçte ciddi ekonomik ve psikolojik yükler altına girdiklerini, bunun da sorunları derinleştirdiğini ifade etti. Günaydın, “Mülakat süreçlerinin şeffaflığı sağlanmalı, kayıt altına alınmalı ve objektif kriterlere dayalı olarak yürütülmelidir. Adayların itiraz edebileceği bağımsız bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır. Hukukçuların psikolojik destek alabileceği ve sınav süreçlerinde yalnız olmadıklarını hissetmelerini sağlayacak rehberlik sistemleri kurulmalıdır” ifadeleriyle çözüm önerilerini dile getirdi.
Her Yıl Binlerce Mezun İşsizliği Artırıyor
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan’ın “Hukuk fakültesi ve hukuk fakültesi öğrencisi popülasyonuna bir son vermek gerekiyor” ifadelerine değinen Günaydın, “Sayın Sağkan’ın bu konudaki açıklamasına katılmakla birlikte, bu sorunun sadece nicelik değil, nitelik açısından da ciddi bir problem olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de ihtiyaçtan çok daha fazla sayıda hukuk fakültesi bulunmaktadır ve bu fakültelerden her yıl binlerce mezun verilmesi, hem mesleğin kalitesini düşürmekte hem de mezunlar arasında işsizlik oranını artırmaktadır” dedi.
Eskişehir Üniversitelerinde de Durum Aynı
Eskişehir özelinde yaşanan sorunlara değinen Baro Başkanı Günaydın, ”Eskişehir’de bulunan üniversitelerimizin hukuk fakülteleri de bu durumdan etkilenmektedir. Özellikle genç mezunların staj süreçlerinden itibaren meslek hayatına uyum sağlamakta zorlandığını gözlemliyoruz. Yetersiz altyapıya sahip fakültelerde eğitim gören öğrenciler, mesleki hayatta ihtiyaç duyacakları nitelikleri kazanamadan mezun olmaktadır” ifadeleriyle konuştu.
Genç Hukukçular Umutlarını Kaybetmemeli
“Hukuk fakültesi kontenjanlarının ciddi şekilde düşürülmesi gerekiyor” diye belirten Günaydın, “Fakültelerde akademik kadro ve altyapı yeterliliği için ulusal bir standart getirilmelidir. Uygulamalı eğitimin artırılması, genç hukukçuların mezun olduktan sonra mesleğe adaptasyonunu kolaylaştıracaktır. Adalet Bakanlığı, staj programlarını güçlendirmeli ve mesleki eğitim süreçlerini daha etkin hale getirmelidir. Sonuç olarak, hukuk mesleğinin itibarını ve niteliğini artırmak için eğitimden sınav süreçlerine, mesleki rehberlikten iş imkanlarına kadar geniş bir yelpazede reformlara ihtiyaç vardır. Genç meslektaşlarımızın geleceğe umutla bakabilmeleri ve adalet sistemine güvenlerini koruyabilmeleri için bu sorunları çözmek, hepimizin ortak sorumluluğudur” sözlerini kaydetti.