Eskişehir Barosu Çevre Komisyonu, İnsan Hakları Komisyonu ve Kent ve Çevre Hukuku Komisyonu, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangın ve Eskişehir Kaymaz Mahallesi’nde yürütülen maden projesindeki hukuksuzluklarla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Eskişehir Barosu Çevre Komisyon Başkanı Özlem Özsakcı açıklamasında, her iki olayın da insan hakları ihlalleri ve denetim eksiklikleri nedeniyle yaşandığı vurgulandı.
Özsakci, “Bu korkunç olayda 79 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, onlarca vatandaşımız yaralanmış ve ülkece tarifsiz acılar yaşanmıştır. Yangının çıkış nedeni yapılacak incelemelerle netleşecektir; ancak bu trajedi yalnızca bir kazadan ibaret değildir. Olayın başlangıcından itibaren ortaya çıkan gelişmeler, yangının önlenebilir olduğunu ve alınması gereken tedbirlerin ihmal edildiğini açıkça göstermektedir. Bu elim olayda asıl yüzleşmemiz gereken, kent ve çevre planlamasındaki yetersizlikler, denetim eksiklikleri ve kamu görevlilerinin ihmaller zinciridir. En yakın itfaiyenin olay yerine bir saat gibi uzun bir sürede ulaşabilmesi, kent ve çevre planlamasındaki yetersizliklerin ve denetim eksikliklerinin ne denli ciddi sonuçlara yol açabileceğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Teknik ve teknolojik imkânların bu denli gelişmiş olduğu bir çağda, insanların ufacık bir yaşama umuduna tutunarak nasıl öleceğini seçmek zorunda bırakılması affedilemez” diye konuştu.
"YAYIN YASAĞI KARARI DEMOKRATİK DEĞİL"
Bolu yangını sonrası getirilen yayın yasağına da tepki gösteren Özsakci, “Yangın sonrası, insanların acıları henüz çok tazeyken ve onlarca insanın hayatını kaybettiği bir olayın ardından kamuoyunun bilgilendirilmesi beklenirken, bir yayın yasağı kararı getirilmesi ise dikkat çekicidir. Bu yasak kamuoyunun sağlıklı bilgilendirilmesinin önüne set çekmiş, eleştiri ve tartışma ortamını kısıtlamıştır. İfade özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. Kişilerin bilgiye erişebilmesi, fikirlerini özgürce ifade edebilmesi ve başkalarının düşüncelerine ulaşabilmesi, hukuk devletinin olmazsa olmazıdır. Ancak ifade özgürlüğüne getirilen sınırlamaların demokratik bir toplumda yalnızca zorlayıcı bir toplumsal ihtiyacın karşılanması amacıyla ve istisnai nitelikte olması gerektiği unutulmamalıdır. Bu yasağın, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve toplumsal eleştirinin sağlanması yönünden ne gibi bir zorunluluğa dayandığı ve orantılı olup olmadığı sorgulanmalıdır” ifadelerine yer verdi.
"KAYMAZ’DAKİ HUKUKSUZLUK SÜRÜYOR"
Özsakci, Sivrihisar ilçesi Kaymaz Mahallesi’nde Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından yürütülen projede mahkeme kararlarının yok sayıldığını da belirtti. “Mahkemece verilen yürütmeyi durdurma ve ÇED Olumlu Kararının iptali hükümlerine rağmen, inşa faaliyetlerinin devam ettiği tespit edilmiştir. Uydu görüntüleri, inşaatın mahkeme kararına rağmen aşama aşama tamamlandığını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün açıklamalarında, bu süreçte 8 kez denetim yapıldığı ve inşaatın durdurulduğu ifade edilmiştir. Ancak bağımsız kaynaklardan elde edilen uydu görüntüleri, bu açıklamaların gerçeği yansıtmadığını göstermektedir. Yargı kararlarının yok sayıldığı, denetimlerin ya yapılmadığı ya da gerçeği yansıtmadığı açıkça görülmektedir” sözleriyle dikkat çekti.
Eskişehir Barosu olarak, Bolu’daki yangın ve Kaymaz’daki hukuksuzlukların takipçisi olacaklarını belirten Özsakci, “İnsan yaşamının ve çevre sağlığının hiçbir şekilde göz ardı edilmesine izin vermeyeceğiz. Tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesi için hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.
Kaynak: Haber Merkezi