“İnsan hakları yalnızca kâğıt üzerinde kalmamalı”

Eskişehir Barosu İnsan Hakları Komisyonu, 10 Aralık İnsan Hakları Günü'nde Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekti.

Eskişehir Barosu İnsan Hakları Komisyonu, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla önemli açıklamalarda bulundu. Eskişehir Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Büşra Karadan, Karadan,bu günün önemiyle yaptığı basın açıklamasında insan onurunun ve haklarının evrensel bir çerçevede tanındığı tarihi bir gün olduğunu dile getirdi.

Karadan yaptığı açıklamada, “Bugün insan onurunun ve haklarının evrensel bir çerçevede tanındığı önemli bir gün olan 10 Aralık İnsan Hakları Günü. 10 Aralık, 1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin yıl dönümüdür. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, insanlık tarihindeki en karanlık dönemlerinde insan onurunu koruma adına bir umut ışığı olarak doğmuştur. Bugün hala beyanname, insan hakları mücadelesinde bizlere yol gösteren evrensel bir rehber niteliğindedir. Yaşam hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü, adil yargılanma hakkı ve ayrımcılık yasağı gibi temel haklar, bu belgeyle koruma altına alınmıştır. Ancak, bu hakların yalnızca kâğıt üzerinde kalmaması, gerçek hayatta da uygulanabilir hale gelmesi, hepimizin ortak sorumluluğudur. 76. Yaşına giren bu beyannameye rağmen, hem ülkemizde hem de dünyada insan hakları ihlalleri devam etmektedir. Dünyanın birçok bölgesinde süregelen savaşlar, insanlık dışı muamele, ayrımcılık ve mülteci krizleri, insan haklarını tehdit etmeye devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

“İNSAN HAKLARI SAVUNULMASI GEREKEN DEĞERDİR”

Türkiye’deki insan hakları ihlallerine dikkat çeken Karadan, “Ülkemizde insan haklarının korunması noktasında karşılaşılan sorunlar, birçok alanda derinleşmeye devam etmektedir. İfade ve basın özgürlüğü, bağımsız yargı, kadın hakları, mülteci hakları ve çocuk hakları gibi temel alanlarda ciddi ihlaller yaşanmaktadır. Gazetecilere yönelik baskılar, sansür ve otosansür uygulamaları, demokratik toplum düzenini tehdit ederken, ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamalar, bireylerin temel haklarını kullanmasını engellemektedir. Kadına yönelik şiddet, ülkemizin en büyük toplumsal sorunlarından biri olmaya devam etmekte; yetersiz koruma tedbirleri ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, kadınları daha savunmasız bırakmaktadır. Uzun tutukluluk süreleri, keyfi yargılamalar ve bağımsız yargıya olan güvenin azalması, adalet sistemimizin temel problemlerinden biridir. Bunun yanı sıra, milyonlarca mülteci, yaşam koşulları, çalışma hakları ve sosyal uyum sorunlarıyla karşı karşıya kalırken, ayrımcılık ve dışlanma nedeniyle haklarını tam anlamıyla kullanamamaktadır. Çocuk işçiliği, eğitime erişimdeki eşitsizlikler ve çocuklara yönelik şiddet vakaları da çocuk hakları açısından ciddi endişe kaynağıdır. Tüm bu sorunlar, insan haklarının yalnızca bir ilke değil, her gün savunulması gereken bir değer olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır” dedi.

Eskişehir Barosu ve İnsan Hakları Komisyonu olarak insan haklarının korunmasına yönelik birçok projeye imza atılacağını belirten Karadan, “İnsan haklarının korunması ve ihlallerle mücadelede özellikle insan hakları eğitimleri, farkındalık projeleri ve hukuki destek mekanizmaları oluşturmayı önceliğimiz haline getirdik. Önümüzdeki dönemde bu konulardaki somut projelerimizi hayata geçireceğiz. Eskişehir Barosu İnsan Hakları Komisyonu olarak, insan haklarının yalnızca bir hukuk meselesi değil, aynı zamanda toplumsal bir bilinç ve dayanışma konusu olduğuna inanıyoruz” sözlerini kaydetti.

Kaynak: Haber Merkezi

Güncel Haberleri