Eskişehir’de 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamaları işçi sendikalarının üyeleri, tertip komitesi, siyasi partilerin üyeleri, çok sayıda derneğin üyeleri ve vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti.
Kutlamalar, Ulus Anıtı Meydanı’ndan gerçekleştirilen yürüyüş ile başladı. Kortej halinde yürüyüşe geçen topluluk, polis kontrol noktasından geçerek Gazi Yakup Satar Caddesi’nde bulunan Büyük Park’ın önündeki Cumhuriyet Meydanı'na geldi. Yürüyüş esnasında kalabalık gruplar, davul ve zurna eşliğinde şarkılar söyleyip, sloganlar atarak kutlama yaptı. Geniş alanda sohbet edip, söylenen şarkılarla coşan kalabalık, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı doyasıya kutladı. Yaklaşık 3 saat süren etkinlikler sonucunda vatandaşlar alandan ayrıldı.
“İŞÇİLER KAPİTALİZMİN BARBARLIĞINA DUR DİYECEK OLANLARDIR”
Cumhuriyet Meydanı’nda 1 Mayıs programında 1 Mayıs Tertip Komitesi adına konuşan Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan, “Sınır tanımayan coğrafya tanımayan tek bir bayram var o da 1 Mayıs. Buradan sesleniyoruz, 200 yıl önce sizin mezar kazıcınızı yarattınız. İşçiler, emekçiler, kapitalizmin barbarlığına dur diyecek olanlardır. Bugün Eskişehir’den koyduğumuz tablo, dünyanın her yerinde aynı melodiyle aynı şarkı ile fısıldıyor. İşçilerin devrimi sermayeyi yenecek diyoruz” ifadelerini kullandı. Faik Alkan ile birlikte meydanı dolduran binlerce kişi ‘Zafer direnen emekçinin olacak’ sloganı attı.
“TÜRKİYE YAS EVİNE DÖNDÜ”
Türkiye Ticaret Eğitim Büro ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası TEZ- KOOP- İŞ Eskişehir Şube Başkanı Hasan Hüseyin Yılmaz meydanı dolduran binlerce kişiye seslendi. Yaşanan depremlerden dolayı bu 1 Mayıs’ta herkesin yaralı olduğunu ifade eden Yılmaz, Türkiye’nin yas evine döndüğünü dile getirdi. Yılmaz, “Geçen senelerde omuz omuza mücadele verdiğimiz arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin bir bölümü artık aramızda değil. Anamızı, babamızı, ailemizi, memleketlerimizi, anılarımızı yitirdik. On binlerce canımız enkazlar altında can verdi. Biz geriye kalanlar ise, felaketin ardından daha da zorlaşan hayat mücadelesinin üstesinden gelmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“DEPREMİN EN ÖNEMLİ AŞAMASINDA TÜRKİYE İŞÇİ SINIFI ORADAYDI”
Depremin yaşandığı bölgenin tekrar ayağa kaldırılmasına ve yaraların sarılmasına ihtiyaç olduğunu dile getiren Yılmaz Türkiye işçi sınıfının ne derece fedakâr ve özverili olduğunu, depremin gerçekleştiği ilk andan itibaren ortaya koyduğunun altını çizdi. Yılmaz, “Arama kurtarma çalışmalarının en önemli aşamalarında Türkiye işçi sınıfı oradaydı. İşçi sınıfının çabalarıyla daha fazla canımızın enkaz altında acı çekerek, soğuktan donarak ölmesinin önüne geçildi. Deprem sonrası yaraların sarılmasında öncü ve etkin rol oynadı” diye konuştu.
Örgütlü toplum olmanın önemenin yaşanan depremlerden sonra daha fazla anlaşıldığını kaydeden Yılmaz, insan kaynaklı hatalar bütününün kayıpların inanılmaz boyutlarda yaşanmasının en temel neden olduğunu savundu. Yılmaz, “Günlük çıkarlar uğruna hareket edip, parayı ve onun sağladığı sözde itibarı, insan hayatının önüne koyanlar nedeniyle kayıplarımız arttı. Buna neden olan zihniyet topyekûn değişmelidir” şeklinde konuştu.
“İŞÇİLER BU ÜLKENİN TEMEL VE KALICI UNSURUDUR”
Günümüzde, kamu kesiminde yaklaşık 700 bin işçinin toplu iş sözleşmeleri müzakerelerinin sürdürülmekte olduğunu aktaran Yılmaz, müzakerelerde elde edilecek sonucun çalışma hayatının biçimlenmesinde önemli rol oynayacağını kaydetti. Yılmaz, “İşçi sınıfı mücadele azmini kaybetmemiştir. Sorunlarımızın üstesinden gelmek için daha fazla mücadele vermemiz gerekiyor. Deprem, şimdiye kadar uğruna mücadele verdiğimiz işçi hak ve özgürlükleri mücadelesinin aslında hayati bir mesele olduğunu hepimize gösterdi. Bugün ülkemizin karşı karşıya bulunduğu sorunların bilincinde olarak, demokrasi içinde istikrarı savunmaya devam edeceğiz. İşçiler, demokrasiye yönelen her tehdidin karşısında olmaya devam edecektir. İşçiler bu ülkenin temel ve kalıcı unsurudur. TÜRK-İş'in emek mücadelesi aynı zamanda ekmek, demokrasi, birlik, toplumsal barış ve vatan mücadelesidir. Mücadelemizi büyüteceğiz, dayanışmayla yaralarımızı saracağız. İşçi sınıfı olarak hep beraber ayağa kalkacağız” ifadelerini kullandı.
“BAŞKANLIK REJİMİNDE 4 YILDA 5,5 MİLYON İŞSİZ EKLENDİ”
Hasan Hüseyin Yılmaz’dan sonra konuşma yapan Disk Bölge Temsilcisi Zeynep Kaya, başkanlık rejimi boyunca 4 yılda 5,5 milyon yeni işsiz daha eklendiğine dikkat çekerek, “Hak aramayı, sendikalı olmayı, grev yapmayı engellediler; üstelik bu yaptıklarıyla övündüler. Güvencesiz çalışmayı her alanda hâkim hale getirdiler. İşimizi, ekmeğimizi iktidarın ve patronların insafına bıraktılar. KHK’lar ile çalışma hakkını gasp ettiler; Anayasa’yı rafa kaldırdılar, mahkeme kararlarını uygulamadılar” dedi.
“BAŞKANLIK REJİMİNE SON VERMEK İÇİN BİR ARADAYIZ”
Yılmaz, “Bizler bir olup karşılarına dikilmeyelim diye her alanda ayrımcılığı kışkırttılar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdiler. Eleştirenin, sorgulayanın, soru soranın, hak, hukuk, adalet isteyenin sesini kısmak için her yolu denediler. Ama yine de başaramadılar. Eşitlik, özgürlük, adalet, barış, kardeşlik, eşit yurttaşlık isteyen, hakları için mücadele eden işçileri, kamu emekçilerini, emeklileri, kadınları, gençleri teslim alamadılar. Ve nihayet gün geldi, devran döndü. Bugün artık bir karar anındayız: bu ülkeye, bu halka zararlı olan başkanlık rejimine son vermek için bir aradayız” diye belirtti.
“UMUTLARI HAYKIRMAK İÇİN 1 MAYIS MEYDANLARINDA TOPLANDIK”
Nasıl bir dünya, nasıl bir memleket, nasıl bir gelecek istediklerini; umutlarını, taleplerini hep beraber haykırmak için 1 Mayıs meydanlarında buluştuklarını anlatan Yılmaz, “İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’ta yeni bir başlangıç yapacağız. Bu ülkenin tün değer ve güzelliklerini üreten biz işçilerin, biz emekçilerin yöneten olduğu bir düzeni kurma irademizle meydanlardayız. İnsanca çalışacağımız, insanca yaşayacağımız yeni bir toplumsal düzen için 1 Mayıs’ta buluştuk.1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günümüz Kutlu Olsun” şeklinde konuştu.
“SUSUZDUK, AÇDIK, KİMSESİZDİK”
Depremin en çok hasar aldığı illerden biri olan Hatay’dan Eskişehir’e gelen Eylem Azizoğlu’da sahneden katılımcılar hitap etti. Azizoğlu, “Hatay’da depremi birebir yaşayanlardanım. Yalnız bırakıldık hiçbir yardım gelmedi. 4 gün boyunca sokaklardaydık. Yalnız kaldık kimseler bize gelmedi. Barınma hala sorun. Susuzduk, açtık. Kimsesizdik, unutmayın, unutturmayın, biz unutmadık” ifadelerini kullandı.