Şehit haberi gelmesin diye 15 milyon TL'lik bağışı milli silahlara dönüştü

Yener Tuncer ve annesi Latife Tuncer, Eskişehir'de 4 yıl önce güncel değeri 15 milyon Türk Lirası olan 5 dönümlük ev arazisini ve 1 apartman dairesini Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'na bağışladı.

Odunpazarı ilçesi Yenisofça Mahallesinde yaşayan 52 yaşındaki Yener Tuncer ve annesi 81 yaşındaki Latife Tuncer aldıkları kararla 2021 yılında şu an yaşadıkları evin bulunduğu 5 dönümlük arazi ve Eskişehir kent merkezinde bulunan apartman dairesini Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'na bağışladı. Güncel değerleri yaklaşık 15 milyon Türk Lira olan mülkü bir çırpıda hiç düşünmeden vakfa bağışlayan anne-oğul, bağışlarının da katkısıyla yerli ve milli savunma ürünlerinin üretilmesinden gurur duyuyor. Yener Tuncer'in vefat etmiş babasının şehit haberlerinde televizyon başında ağlaması ve bağışlar sayesinde daha teknolojik, milli savunma silahlarının orduya kazandırıldığı için askerlerin şehit olmasının önüne geçmek fikri yattığı öğrenildi.

"Bağışlar sayesinde hava araçlarımız nokta atışıyla hedefleri vurabiliyor"

Evinde Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. (TUSAŞ), Türkiye'nin ilk yerli muharip uçağı KAAN ve T-129 ATAK helikopterinin maketleri bulunan Yener Tuncer, savunma alanında yapılan milli üretimleri gördükten sonra, "Eğer bir avuç toprak daha sahip olsam, onu da vakfa bağışlardım" dedi. Yine bağışlar katkısıyla üretilen insansız hava araçlarıyla gurur duyduğunu belirten ve vatandaşlara da bağış yapmaları konusunda tavsiye de bulunan Yener Tuncer, "Eğer şehitlerimizin olmasını istemiyorlarsa, bugün karşı karşıya çatışma olmuyor. Bugün ne oluyor? İnsansız hava araçlarımız nokta atışıyla hedefleri bulabiliyor, vurabiliyor. Bu, bağışlar sayesinde oluyor" ifadelerini kullandı.

"Bir avuç toprak daha sahip olsam, onu da vakfa bağışlardım"

Bağışı hakkında konuşan 52 yaşındaki Türkiye aşığı Yener Tuncer, "Emekli olduktan sonra gördüğünüz yere satın aldım. Burası tarlaydı. Bu tarlayı ellerimle bu hale getirdim ve Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'na bağışladım. Bunun nasıl olduğu derseniz, bu rahmetli babamdan kaynaklanır. Babam, şehit haberi aldığında hüngür hüngür ağlardı. Bir gün internette Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'nın olduğunu öğrendim. Amacı, gayesi ve niyeti Türk ordusunun silah gücünü artırmak, yani şehitlerimizi azaltmak. Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'na yöneldim. Gece saat 04.00'da vakfı aradım ve dedim ki, 'Ben bağış yapmak istiyorum. Gayrimenkul, tüm mal varlığımı bağışlamak istiyorum.' Kabul ettiler, geldiler, gördüler. Şehirdeki dairemi gördüler. Böylece bağışladım. Maddi değeri yaklaşık 15 milyon Türk Lirası. 5 dönüm arazi ve bir de dört artı bir dairem var. Eğer bir avuç toprağa daha sahip olsam, onu da vakfa bağışlardım. Tüm vatandaşlarımız bunu yapsın. Bu, devletin malı değil. Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı, herhangi bir hükümetin, iktidar partisinin ya da muhalefet partisinin değil; halkın bağışlarıyla kurulmuş bir vakıf. Eğer şehitlerimizin olmasını istemiyorlarsa, bugün karşı karşıya çatışma olmuyor. Bugün ne oluyor? İnsansız hava araçlarımız nokta atışıyla hedefleri bulabiliyor, vurabiliyor. Bu, bağışlar sayesinde oluyor" dedi.

"Katkılarımızla helikopterlerimiz, uçaklarımız yapılıyor, bu bize gurur veriyor"

Jandarma ve askerlerin sürekli kendisini ziyaret ettiğini belirten 81 yaşındaki Latife Tuncer ise, "4 sene önce burayı askeriyeye bağışladık. Beyim askeriyeyi çok severdi. Karayı kazanmış, ama havacılığı kazanamamış. Önceden karayı kazanınca 'havacılığa gideceğim' demiş ama havacılığı da kazanamayınca Ziraat Bankası'na girmiş ve oradan emekli olmuş. Buraları askeriyeye vermeye karar verdim. Çünkü onlar bizi hiç yalnız bırakmıyor, arıyorlar, 'Nasılsınız, bir ihtiyacınız var mı' diye soruyorlar. O kadar değer veriyorlar ki, biz de çok memnun oluyoruz. Bizim katkılarımızla helikopterlerimiz, uçaklarımız yapılıyor. Bu bize gurur veriyor, çok memnun oluyoruz, çok seviniyoruz. Verdiğimize o kadar seviniyorum ki, bu anlatılacak gibi değil. Herkesin bağış yapmasını isterim, çok güzel bir duygu. 5 buçuk dönüm alanı oğlum bağışladı. Ben de 4'üncü kattaki evimi bağışladım. Yener kendi ilave etti, komşudan aldı, büyüttü, her şeyini kendisi yaptı. Havuzunu, oturma yerlerini, her şeyini Yener yaptı, uğraşıyor. Kazlarımız var, atımız var, yarış atımız var, her şeyimiz var. İşte burada böyle eğleniyoruz. Dünya malı dünyada kalır, bari bir faydası olsun. Ne götüreceksin ki? Hiç olmazsa askeriyemize yardım olsun. 'Nasıl aklınıza geldi, ne güzel yapmışsınız' diyorlar. Ben de diyorum ki, 'Sizin de varsa, ne olur siz de bağış yapın. Askeriye gibi var mı' diyorum. Helikopterler yapılıyor, uçaklar yapılıyor, insana değer veriyorlar. Herkese tavsiye ederim, fazla olan herkes versin. Bütün askerler benim oğlum gibi. Geçenlerde komutan gelmiş, evimizi bilmediği için kahveye uğramış. Kahveden muhtarı almış, tanışmak için gelmiş. O kadar memnun oldum, o kadar sevindim ki! Muhtarımız da dedi ki, 'askeriyenin annesi' dedi, 'teyzem benim' dedi. Ben de çok mutlu oldum. Jandarmalar falan uğruyor, onlar geldiğinde öyle bir kuvvet alıyorum ki, anlatılacak gibi değil. O kadar güçleniyorum, askeriyeyle gurur duyuyorum. Verdikleri uçaklar, helikopterler, hediyeler Her şeyden çok çok memnunum" ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA

Güncel Haberleri