SES Eskişehir Şubesi, Türkiye’nin tarihindeki en ağır ekonomik krizi yaşadığını ve bu durumun emekçiler üzerinde yarattığı yıkıcı etkilere dikkat çekmek amacıyla bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Şube Başkanı Umut Özge Yılmaz, “Hepimiz Türkiye tarihinde görülmedik ölçüde yoksullaşıyoruz. Pahalılık ve zamlar bizleri perişan hale getirdi. Geçinemiyoruz. Bu gidişe dur diyelim” dedi.
Yılmaz, “İktidarın patronlar lehine yürüttüğü politikalar nedeniyle büyük bir ekonomik krizin ortasındayız ve bunun faturası bize ödettirilmeye çalışılıyor. Oysa biz emekçilerin bu ağır yıkımda hiç bir dahli yoktur. Ekmekten suya, ete, süte yani ihtiyacımız olan tüm tüketim maddelerinin fiyatları her gün artarken, yandaş sendikanın marifetiyle maaşlarımız yerinde sayıyor. Sonbahar ardından kış geliyor. Elektrik doğalgaz fiyatları kiralar insafsızca yükseltiliyor. Her geçen gün daha yoksullaşıyoruz. Nefes alamıyoruz. Emeklilik haklarımız, ikramiyemiz bir bir yok edilmeye çalışılıyor. Emekliliğe yansıtılmayan zamlar ile hak kaybımız derinleşiyor, emekçiler artık emekli olmayı düşünemiyor bile” diye vurguladı.
“Hukuk, adalet, liyakat hak getire”
Açıklamada toplumsal şiddet olaylarının artmasına da değinildi. Yılmaz, “Televizyonlarda gazetelerde her gün başka bir vahşetin haberiyle kahroluyoruz. Küçücük çocuklar, kadınlar öldürülüyor. Her gün bir şiddet haberi koridorlarımıza yayılıyor. Hukuk, adalet, liyakat hak getire. İşçilerin emekçilerin en küçük bir hak talebi baskıyla zorla susturulmaya çalışılıyor. Doğa katliamı talanı acımasızca devam ediyor Demokratik haklarımız budandıkça budanıyor” ifadeleriyle konuştu.
“Bugünümüz değil, geleceğimiz de yok ediliyor”
İşçi ve emekçi örgütleri oyunlarla dalavereyle pasifleştirildiğini söyleyen Özge Yılmaz, “Sağlık ve sosyal hizmet iş kolundaki sendikalar neredeyse saç rengine, göz rengine, yaşına, mesleğine göre bölünerek güçsüzleştirilmiş ve birbiriyle rekabet eder noktaya getirilmiştir. Bir kısmı doğrudan ve açıkça iktidarın ekonomik politikalarını destekleyen, arkasına aldığı koltuk gücüyle çalışanları beklentiye sokan yandaş sendikaların yanı sıra, çalışanları meslekleriyle, yaşlarıyla yarıştıran sendikalar da bugünkü kapkara tablonun bilerek veya bilmeyerek ortağıdır. Sadece cebimiz değil canımız da yanıyor. Sadece bugünümüz değil, geleceğimiz de yok ediliyor. Çocuklarımızın yarını bizi kaygılandırıyor” şeklinde konuştu.
“Milyonlarca emekçi, buna dur demeliyiz”
SES’in bu olumsuz tabloya karşı durması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Bu gidişe dur diyebiliriz. Biz milyonlarca emekçiyiz. Biz yaşamı güzelleştiren, dertlere derman olanlarız. Kendi derdimizi de çaresini de iyi bilelim. Her şeyden önce yapay ayrımları ve onları yaratanları bir kenara bırakıp birleşmeliyiz. En büyük gücümüz birlikteliğimiz. Gelin ekmeğimiz için, işimiz için, yarınlarımız ve güzel bir ülke için mücadele edelim. Umutsuz değiliz, karamsar değiliz. Emekçilerin gücüne inanıyoruz. Emekçiler birleştiğinde neler yapılabildiğini hem tarihten hem kendi pratiğimizden biliyoruz. Haftalardır irili ufaklı birçok işçi emekçi eylemi görülmeye başlandı. Âmâ bunun büyük bir sele dönüşmesi gerekiyor. En büyük gücümüz birlikteliğimiz. Bu kadar ağır bir yoksulluğun, pahalılığın olduğu bir ortamda sendikaların emekçilerin haklarını kazanmak, hayatı çekilir hale getirmek için büyük bir sorumluluğu vardır. Biz SES olarak üzerimize düşenleri bir bir yapacağız. Buradan tüm emekçileri birleşip haklarımız için mücadeleye çağırıyoruz” diye seslendi.
Kaynak: Haber Merkezi