“Sosyal hizmetler siyasi hesapların üzerinde tutulmalı”

SES Şube Sekreteri Gönül Ateş Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin daraltılmasına tepki gösterdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 2026 yılı bütçesinin görüşmeleri devam ediyor. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eskişehir Şubesi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesiyle ile ilgili taleplerini dile getirmek amacıyla açıklamalarda bulundu.

SES Eskişehir Şube Sekreteri Gönül Ateş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesi reel olarak daraltıldığını kamusal hizmetlerin niteliği zayıfladığını aktararak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin 2022 yılında merkezi bütçenin yüzde 3.77’sini oluştururken2025 yılında bu oranın yüzde 2,5’e düştüğünü kaydetti. Ateş, “2026 yılında bu oran tekrar yüzde 2.8’e yükseldi.2027 yılında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin merkezi bütçeye oranının yüzde 4.28’e çıkarılması ve bakanlık bütçesinin 2025’e göre yüzde 72 artışı öngörüldü. Bu artışın ne hak temelli sosyal hizmetler ne de sosyal hizmetler birimlerinde görev yapan emekçilerin taleplerine yönelik olmadığı ortadadır.Bakanlık bütçesinin toplumsal ihtiyaçlara yanıt verme gücü zayıflamış, başta çocuklar, kadınlar, yaşlılar, engelliler ve göçmenler olmak üzere özel önlemlerle desteklenmesi gereken gruplar kamusal korumadan yeterince yararlanamaz hâle gelmiştir.Tüm siyasi hesapların üzerinde tutulması gereken sosyal hizmetlerin Sosyal Adalet temelinde yürütülmesi ve Toplumsal Barış’a katkı sunması esastır. Sosyal devlet anlayışı ile siyasi hesaplardan arındırılmış politika merkezli ve kamusal sosyal hizmet anlayışı toplumsal sözleşmenin mutlak gerekliliğidir.Sendikamız, bütçe sürecinin demokratik katılıma kapalı oluşunu ciddi bir sorun olarak görmektedir. İlgili sivil toplum örgütlerinin, sendikaların ve alanda çalışan emekçilerin görüşleri dikkate alınmadan yapılan bütçeler, toplumsal gerçeklikten kopuk, masa başı planlamalardır ve bu nedenle kalıcı sosyal politikalar oluşmamaktadır” diye konuştu.

“İhtiyaca Göre Bütçe Ayrılmalıdır”

Bütçenin sivil toplum ve emek örgütlerinin de katılımı ile yapılması gerektiğini ifade eden Ateş, Bütçe yapım sürecinin demokratik ve şeffaf olması gerektiğini söyledi. Ateş, “Sosyal hizmetler hak temelli sunulmalı ve iktidar ile sosyal hizmetler arasında ki tahakküm ilişkisi veya yeniden üretici bir ilişki kurulmaması sağlanmalıdır. Ülkemizin de tarafı olduğu Avrupa Sosyal Şartı ile tanımlanan ve güvence altına alınan temel haklar (Barınma, sağlık, eğitim hakkı, İşçi hakları, tam istihdam, eşit işe eşit ücret, doğum izni, sosyal güvenlik, yoksulluk, sosyal dışlanmaya karşı koruma seyahat ve herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulmama) kesintisiz bir şekilde kullanıma açılmalıdır. Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi temel alınarak iç mevzuatın ve uygulamaların düzenlenmesi, bazı maddelerdeki çekincelerin derhal kaldırılması sağlanmalıdır. Sosyal Hizmet alanlarındaki politikalar, sorunları çözmeye odaklı, iktidarın siyasi çıkarlarından arındırılmış ve kapsamlı olmalıdır. Bu alanda yapılacak planlamalarda ekonomik tasarruf ya da kesinti düşünülmemeli, ihtiyaca göre bütçe ayrılmalıdır. Sosyal yardımlarda bir bağımlılık ilişkisi yaratma, rant ve siyasi çıkar hedefi kaldırılmalıdır. Yardım alan vatandaşlara şantaj tehdit gibi söylem ve uygulamalardan vazgeçilmelidir. Bütçe; salgın, deprem, sel gibi olağanüstü dönemler göz önünden alınarak hesaplanmalı, ekonomik krizleri, yoksulluğu önleyici tedbirler alınmalıdır. Ülkemizde bulunan göçmen, mülteci ve sığınmacılara yönelik ayrıca sosyal politikalar geliştirilmeli ve daha insani yaşam koşullarını sağlayacak şekilde yeterli bütçe ayrılmalıdır. Ülkemizde büyük bir sorun haline gelen uyuşturucu vb. madde kullanımının artması özellikle bunların küçük yaştaki çocuklara kadar inmiş olmasına yönelik gerekli tüm tedbirler alınmalı ve buna dair önleyici politikalar geliştirilmelidir. Kadına ve çocuğa yönelik şiddete ilişkin önlemlerin alınması için yeterli bütçe ayrılmalıdır” sözlerini kaydetti.

Güncel Haberleri