Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu’nun sokak hayvanlarının uyutulması kararı ile ilgili Hamamyolu Yediler Park’ta düzenlediği basın açıklamasında yüzlerce hayvan sever; ellerinde pankartlar, ıslıklar ve aşlıklar eşliğinde “toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin buradayız”, “sokakta yaşayan hayvanlar yalnız değildir”, “kısırlaştır, aşıla, yerinde yaşat” sloganları attı. Hayvan severlerin yasa tasarısı tepkisine CHP Eskişehir Milletvekilleri; Jale Nur Süllü ve Utku Çakırözer de destek verdi.
Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu adına Nurettin Aldemir, basın açıklamasını gerçekleştirerek uyutma kararına karşı çıktı. Sokak hayvanları ile ilgili yasanın henüz gelmediğini ve ne zaman geleceğini bilmediklerini ifade eden Aldemir, “Yasa geldiğinde acil eylem çağrısı yapacağız. Sağır sultanlar duysun, bilsin ki; o etkinliğimiz bu kadar ağırbaşlı olmayacak” dedi.
Aldemir, “Bizler de sokaklarımızın çocuklar için, kadınlar için, herkes için tam güvenli olmasını istiyoruz. İktidar sahipleri bunun yolu ‘topla öldür’ değil, hayvan haklarına saygılı şekilde ‘koruma altına al, kısırlaştır, aşıla, güvenli ortamlarda yaşat’tır. Hiçbir hayvan sever, yaşam hakkı savunucusu bırakın köpekler insanlara saldırsın demiyor. Köpek popülasyonu tabi ki kontrol altında olmalı. Bunun yegâne yolu etkin kısırlaştırma yöntemidir” ifadelerini kullandı.
“YASA ÖLDÜR DEMİYOR, YAŞAT DİYOR”
Hayvanları Koruma Kanununda değişiklik için düzenleme yapıldığına ve TBMM’ye sunulduğu bildirilen yeni düzenlemeye göre; “sokak köpekleri belediyeler tarafından toplanacak, bir ay süre içinde sahiplenilmesi beklenecek, sahiplenilmeyenler ise uyutulacak; daha açık bir ifadeyle öldürülecek” olması durumuna dikkat çeken Aldemir, şöyle konuştu:
“5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun 6. Maddesi ‘Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.” diyor. Öldür demiyor. Aşıla diyor, kısırlaştır diyor, rehabilite et diyor, yaşat diyor. Yasada değişiklik yaparak sokak köpeklerini toplu katliamlarla yok etmek istiyorlar; meselenin özeti budur. Hiçbir canlının yaşam hakkı elinden alınamaz. Bunun adı vahşettir. Bunun adı cinayettir. Siz bunu yaparsanız sokak hayvanlarına işkence edenlere, öldürenlere; kısmen bile ola bu nedenle ceza verilenlere ne diyeceksiniz? Onlardan ne farkınız kalacak?”
“HANİ NEREDE HAYVAN HAKLARI?”
Belediyelerin hayvan barınağı açmadığını ve gerekli kısırlaştırma süreçlerini yürütmediğini ifade eden Aldemir, “Türkiye’de toplam belediye sayısı 1389’dur ve bu sayı içinde ancak 237 belediyenin hayvan barınağı vardır. Belediyelerin büyük çoğunluğu kısırlaştırma yapmamıştır. İktidar; kanuna rağmen etkin kısırlaştırma yapmayarak görevini yerine getirmeyen belediyeler, köpek üretim çiftlikleri, legal illegal üretim pazarı, bunlara karşı yaptırım yapmadı. Şimdiye kadar siyasi iktidar ve çok sayıda belediye sokak köpekleri ile ilgili yapması gerekenleri yapmadı; şimdi sorumluluklarını örtbas etmek için ‘öldür, yok et’ yöntemine başvurmak istiyorlar. Hani nerede hayvan hakları? Hani nerede din, iman? Nerede vicdan?” şeklinde konuştu.
Aldemir son olarak, başta belediyelerin barınak; rehabilite merkezi gibi yerleri açmalarını hızlandırması, kısırlaştırma işlemlerinin sorunsuz yapılması gerektiğini vurgularken, iktidar yetkililerin de sokak hayvanlarına karşı şiddet uygulayan kişilere karşı yaptırımlarını ağırlaştırması gerektiğinin altını çizdi.