"Ülke olarak hala enkaz altındayız"

TMMOB Eskişehir İl Koordinasyon Kurulu, 6 Şubat depremlerinin ikinci yıldönümünde açıklama yaptı.

TMMOB Eskişehir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Salih Eğerci, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremlerin ikinci yılında yaptığı açıklamada, yaşanan yıkımı “asrın felaketi” olarak niteledi. Eğerci, resmi verilere göre 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiğini ve 39 bin 441 binanın tamamen yıkıldığını belirterek, “Depremde yaşanan kayıplara ve yıkımlara ilişkin tüm veriler aradan geçen iki yılın sonunda hala açıklanmış değildir” sözleriyle vurguladı.

“Hiçbir Ders Alınmadı”

Eğerci, depremin gösterdiği en acı gerçeklerden birinin, merkezi idare ve yerel yönetimlerin depreme hazırlık konusunda gereken adımları atmamış olmaları olduğunu ifade ederek, “6 Şubat depremleri başta deprem olmak üzere yaşanan onca doğa kaynaklı afetten hiçbir ders alınamadığını hem merkezi idarenin hem de yerel yönetimlerin depreme hazırlıklı olmak adına yapılması gereken hiçbir çalışmayı yapmadıklarını en acı şekilde gözler önüne sermiştir. Çöken binaların altında kalıp kurtarılmayı bekleyen vatandaşlarımız devletin ilgili kurumlarının koordine olamaması, arama kurtarma çalışmalarının sağlıklı yürütülememesi nedeniyle göz göre göre can vermiştir. Hayatta kalmayı başaranlarsa tek kelimeyle kaderleriyle baş başa bırakılmıştır. Doğal afet durumlarında devletin hızlı ve aktif müdahalede bulunabilmesi için kurulmuş olan Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı’nın (AFAD) hemen hiçbir ciddi hazırlığının olmadığı ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

“Bizler Hala Enkaz Altındayız”

Deprem bölgesinde eğitim, sağlık, barınma gibi temel hizmetlerin eksikliğine dikkat çeken Eğerci, “Yalnızca depremle yıkılan 11 ilimiz değil, bizler, koca bir ülke olarak hala enkaz altındayız. Üstelik bu enkazın altında yalnızca insanlarımız, şehirlerimiz değil, devletin tüm mekanizmaları kurum ve kuruluşları da kalmıştır. Siyasi iktidar ise, sürecin sorumluluğunu üstlenmek yerine, depremin büyüklüğünü ve yıkıcılığını gerekçe göstererek, sistemin eksikliklerini gizlemeye çalışmaya, suçu ısrarla başkasına atmaya devam etmektedir. Çok açıktır ki afeti bir felakete dönüştüren bu anlayış ve politikalar sürdürüldüğü sürece bir deprem ülkesi olan ülkemizde buna benzer daha pek çok acıyla burun buruna olacağız” diye konuştu.

"Afeti Felakete Dönüştüren Rantçı Politikalar"

Deprem öncesinde alınmayan tedbirler ve deprem sonrasındaki yetersiz müdahaleleri, “rantçı ve piyasacı politikaların” sonucu olarak değerlendiren Eğerci, “Deprem sonrası yurttaşlarımız kendi kaderlerine terk edilmiştir. O dönem gösterilen dayanışma ve bireysel çabalarla hayatta kalma mücadelesi bugün de bin bir güçlükle sürdürülen bir yaşam mücadelesine dönüşmüş durumda. Bu politikalar sermayenin kar hırsını insan yaşamının önünde tutmaktadır. Bu politikalar memleketi bir şantiyeye dönüştürerek yalnızca yandaşlarını kalkındırmaya yöneliktir. Bilim ve tekniği dikkate almadan, ilgili kurumların fikirlerine başvurmadan insan yaşamını, doğayı, tarihimizi sömüren politikalardır” diyerek eleştirilerini sürdürdü.

“Benzer Felaketleri Yaşamamak İçin Adım Atılmalı”

Eğerci, benzer felaketlerin yaşanmaması için acil adımlar atılması gerektiğine altını çizerek, “Afetlerin bundan sonra felakete dönüşmesini istemiyorsak; bütünlüklü bir plan, program, bu programı uygulayacak bir devlet yapılanması ve güçlü bir siyasi irade şarttır. Benzer felaketleri bir daha yaşamamak için derhal adım atılmalıdır. Depremlerde can kayıplarının önlenmesi için izlenmesi gereken tek yol, mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin bilimsel-teknik doğruların ışığında kamucu bir yaklaşımla uygulanmasıdır. Ülkemiz, yurttaşlarımız bu büyük acıları hak etmiyor!” ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.

Kaynak: Haber Merkezi

Güncel Haberleri