24 Aralık tarihinde düzenlenen ve işçi temsilcilerinin katılmadığı toplantıda Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025 yılı için uygulanacak asgari ücreti yüzde 30 artışla net 22.104 TL olarak açıkladı. Bu karar, toplumun farklı kesimlerinden ve hatta hükümete destek veren çevrelerden bile büyük tepki aldı. Adaletin Hukuku ve Parlamenter Demokrasi İdeali Derneği (AHPADİ) Başkanı Av. Mehmet Ektaş, 2025 yılı için belirlenen net 22 bin 104 TL asgari ücret kararını eleştirerek, kararın sadece vicdana değil hukuka da aykırı olduğunu vurguladı. Ektaş, “Hukuka aykırı asgari ücret uygulamalarını durdurmak ve keyfiliği ortadan kaldırmak için güçlü bir hukuk mücadelesine ihtiyaç vardır” dedi.
“HUKUKA VE VİCDANA AYKIRI”
AHPADİ Başkanı Av. Mehmet Ektaş, karara ilişkin yaptığı açıklamada, “Vatandaşların derinden hissettiği hayat pahalılığında, fiyatların el yaktığı, enflasyonun yüzde 50 civarında olduğu bir ortamda, yüzde 30 artış oranı her şeyden önce vicdanları sızlattı, yurttaşlarımızın adalet duygusu bir kez daha yara aldı” ifadelerini kullandı. Ektaş, “Anayasanın bu amir hükmü doğrultusunda, 4857 Sayılı İş Kanunun 39’uncu maddesinde “ücretlerin asgari sınırlarının Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığıyla belirleneceği” hususu düzenlenmiş ve bu amaçla 01/08/2004 tarihli 25540 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Asgari Ücret Yönetmeliği yürürlüğe konulmuştur. Yönetmelikte asgari ücret “İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret” olarak tanımlanmıştır. O halde asgari ücretin bir hesaplama temeline, bu hesaplama için de tarafların üzerinde anlaştıkları bir bekar işçinin zorunluluğu gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu harcamalarını gösteren bir tabloya dayanması gerekir. Ancak, asgari ücret tespitlerinin yıllardır bu şekilde yapılmadığı, işveren ve hükümet temsilcilerinin dayattığı rakamların ilan edildiği malumdur” diye vurguladı.
Ektaş, “Ülkemizde yıllardır hukuka aykırı olarak yapılan asgari ücret tespit uygulamalarını durdurmak, keyfiliği ortadan kaldırmak için güçlü bir hukuk mücadelesine de ihtiyaç vardır. Asgari ücretin tespit yöntemi ve sonuçları, yönetmeliğe, İş Kanunu’nun 39 ve Anayasa’nın 55’inci maddesine ve 26 Numaralı ILO Sözleşmesinin amacına aykırıdır. Bu aykırılık, etkilenen tüm kesimlere, karar hakkında yargısal denetim yoluna başvurma hakkını ve gerekçesini doğurmaktadır. Asgari Ücret Yönetmeliği dayanağı İş Kanunu olup, bu konuda açılacak bir davada adli yargının yetkisi içinde olduğunu ve İş Mahkemesi görevine girdiğini değerlendirmekteyiz. İşçi Sendikalarımız ve özellikle asgari ücretten etkilenen işçilerimiz bir an önce ilk derece mahkemelerinden başlayacak ve nihayetinde Anayasa Mahkemesi’ne kadar ilerleyecek bir yargı sürecine başvurarak mücadelelerini ortaya koymalıdırlar” diyerek bu süreçte Anayasa Mahkemesi’ne kadar ilerleyebilecek kapsamlı bir yargı sürecinin başlatılması gerektiğini ifade etti.
Kaynak: Haber Merkezi