TMMOB Eskişehir İKK Kadın Çalışma Grubu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla “yaşamlarimiz ve haklarimiz için "eşitlik" olmazsa olmazimizdir!” vurgusu ile basın açıklaması yaptı.
Ülkemizde ve dünyanın çeşitli coğrafyalarında kadınlar eşitlik, özgürlük ve insanca yaşam için mücadele ediyorlar ve bu koşulları sağlayıncaya kadar da devam edecekler, hep birlikte devam edeceklerini belirten Dr. Ayşe Aydan Barut, şöyle konuştu.
“Yaşanan ekonomik koşullar, pek çok sektörde kadınların istihdamını güçleştiriyor, sendikasız ve güvencesiz işlerde çalışmak ve buna mecbur bırakılmak neredeyse sıradanlaşıyor. Öte yandan iş verenin iki dudağı arasında var olmaya, ayakta kalmaya çalışmak kadınların kaderi haline geliyor, tercih yapmaya zorlanıyor. Üretimden ve çalışma yaşamından kendi iradeleri dışında uzaklaşan kadınlar, ev içinde kalarak ücretsiz ve görünmeyen emekleri adeta sömürülerek, görünmez oluyorlar.”
“MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ”
Medeni kanundan vazgeçmeyeceklerini, hak mücadelelerine devam edeceklerinin altını çizen Barut, “Pek çok kadın eşitlik yoksa şiddet var gerçeğini, ev içinde olduğu gibi iş yerlerinde taciz, tecavüz ve mobbing ile biliyor ve yaşamakta. Her gün, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti haberlerini duyuyor ve görüyoruz. Bu şiddet ve vahşetin sona ermesinin evde, sokakta, işyerinde eşitlikçi ve kadınları güçlendirecek politikaların oluşturulması, yasaların etkin kullanılarak faillerin cezalandırılması ile sağlanabileceğine inanıyoruz. Anayasa ve Medeni Kanun’da yer alan haklarımızın yapılacak sözde düzenlemelerle elimizden alınmasına karşı mücadelemiz devam edecek. 6284 sayılı Kanun'dan, miras, boşanmalarda mal paylaşımı ve nafaka hakkımızı düzenleyen Medeni Kanun’dan vazgeçmeyecek, kadınları daha da yoksullaştıracak, kaderlerine razı olmalarına zorlayacak değişikliklere karşı duracağız” şeklinde konuştu.
EŞİTLİK VURGUSU
Barut, “Bu ülkenin eşit yurttaşları olarak; eşitlikçi, ayırımcılığın karşısında, kadın sorunlarına duyarlı, çözüm odaklı, doğaya saygılı, demokrasiye inanan, laikliği savunan yerel yönetimler istiyor, karar verme mekanizmalarında ise daha fazla kadının olması gerektiğini savunuyor ve talep ediyoruz. Yaşamlarımız ve haklarımız için ‘eşitlik’ olmazsa olmazımızdır” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.