Macaristan Parlamentosu, 21 Ekim 2025 tarihinde Viktor Orbán hükümetine olağanüstü yetkilerini 2026 yılı Mayıs ayının ortasına kadar uzatma yetkisi verdi. Bu karar, nisan sonunda yapılması planlanan genel seçim sürecini de kapsıyor. Böylece hükümet, sekiz yılı aşkın bir süredir devam eden “olağanüstü yönetim rejimi”ni bir kez daha sürdürme olanağı elde etti.
2016 yılından bu yana Orbán yönetimi, göç krizi, COVID-19 pandemisi ve Ukrayna’daki savaş gibi farklı gerekçelerle özel yetkilerle yönetme uygulamasını sürdürüyor. Resmî açıklamalarda bu sistemin “ülkenin istikrarı ve güvenliği için” gerekli olduğu vurgulansa da, muhalefet ve insan hakları örgütleri, bu durumu demokratik denetimin zayıflaması olarak değerlendiriyor.
Muhalif partiler, özellikle yaklaşan 2026 seçimleri öncesinde hükümetin medya, finansman ve kamu kurumları üzerindeki etkisini daha da artırmasından endişe ediyor. Parlamento içindeki eleştirmenler, “olağanüstü halin artık olağan hale geldiğini” belirtiyor.
Aynı gün Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó, Avrupa Birliği Konseyi’nin Rus fosil yakıtlarının kullanımını aşamalı olarak sonlandırma kararına sert tepki gösterdi. Szijjártó, bu kararın Macaristan’ın enerji güvenliğini tehdit ettiğini ve “ideolojik bir yaklaşım” taşıdığını savundu. Ayrıca hükümetin kararı Avrupa Adalet Divanı’na taşıyacağını açıkladı.
Avrupa Birliği’nin “RePowerEU” adlı enerji dönüşüm planı, Rusya’ya olan enerji bağımlılığını tamamen bitirmeyi hedefliyor. Ancak Macaristan ve Slovakya, ekonomik ve coğrafi koşullar nedeniyle plana karşı çıkıyor. Buna karşın Çekya, enerji bağımsızlığını sağlayarak komşu ülkelere destek teklif etti. Çek Sanayi Bakanı Lukáš Vlček, “Rusya bize karşı savaş yürütüyor; bu savaşı finanse etmenin anlamı yok” sözleriyle Budapeşte’nin tutumunu eleştirdi.
Macaristan’ın enerji politikası uzun süredir Moskova ile yakın bağlar nedeniyle tartışmalı. Özellikle Rusya tarafından inşa edilen ve Rus kredisiyle finanse edilen “Paks Nükleer Santrali” projesi, ülkenin enerji bağımlılığının simgesi olarak görülüyor. Muhalefet, bu ilişkinin yalnızca ekonomik değil, siyasi çıkarlarla da bağlantılı olduğunu savunuyor. Ancak hükümet, projeyi “ulusal çıkar” olarak tanımlıyor ve Avrupa’nın enerji baskısına karşı stratejik bir adım olarak görüyor.
Orbán yönetimi, Avrupa’dan gelen eleştiriler karşısında olağanüstü yetkilerin “istikrar ve güvenlik için zorunlu” olduğunu ileri sürüyor. Ancak birçok Avrupalı gözlemciye göre, bu karar Macaristan demokrasisinin sınırlarını daha da daraltıyor ve ülkenin AB içindeki konumunu zayıflatıyor.
Kaynak: https://mihak.tr/siyaset/macaristan-hukumeti-olaganustu-yetkilerini-uzatti/