‘Yeraltından Notlar’ büyük ilgi gördü

Dostoyevski’nin insanın varoluş sancılarını derinlemesine ele aldığı “Yeraltından Notlar” romanının baş karakteri “Yeraltı Adamı”, tiyatro oyuncusu Arda İlkin Parlak’ın tek kişilik performansıyla Eskişehir Yunus Emre Kültür Merkezi sahnesinde hayat buldu.

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin varoluşçu edebiyatın başyapıtı olan, modern insanın içsel çatışmalarını derinlemesine ele alan “Yeraltından Notlar”, tiyatro sahnesinde yeniden hayat buldu. Yönetmen Zekai Sinan Özer’in uyarladığı ve oyuncu Arda İlkin Parlak’ın sahne aldığı bu tek kişilik oyun, 18 Aralık’ta Eskişehir Yunus Emre Kültür ve Sanat Merkezi’nde seyirciyle buluştu.
“İnsan ruhunun derinliklerine inen bu unutulmaz eser, toplumdan yabancılaşmış ve varoluşsal bunalımlar içinde kaybolmuş bir adamın yolculuğudur bu” diyen oyuncu Arda İlkin Parlak, Dostoyevski’nin ölümsüz karakteri ‘Yeraltı adamı’nı etkileyici performansıyla canlandırarak izleyenlerden büyük alkış topladı.

"ESKİŞEHİR SEYİRCİSİ BENİ ÇOK MUTLU ETTİ"

Tiyatro sonrası konuşan Arda İlkin Parlak, Eskişehir seyircisinin enerjisinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Eskişehir’e daha önce de geldim ama oyun için ilk defa geldim. İnanılmaz bir seyircisi var. Şaşırdım açıkçası. Aşağı yukarı tahmin edebiliyordum ama böylesi çok güzel. Sağ olsunlar bizi oyunumuzda yalnız bırakmadılar. Böyle sanat ve kültür ortamı oturmuş şehirlerde Şehir ve Devlet Tiyatroları ön plandadır. Ama anladığım kadarıyla burada sanatın her yönü, sanatla ilgili her topluluğu özellikle destekleniyor. Bu çok güzel kültür yer edilmişliği. Ne yazık bu her şehrin kültüründe yaşanmıyor. O anlamda Eskişehir beni çok mutlu etti” diye belirtti.

“YALNIZLIKLA DELİRMİŞLİĞİ ARASINDA KALDIĞI BİR YAŞAM”

Oyunun uyarlama sürecine de değinen Parlak, “Yeraltından Notları oyununu ilk uyarlamaya karar verdiğimde, arkadaşım Sinan’ın çok katkısı vardır ki kendisi en başında oyunu yönetmeye talip oldu. Kitabın baştan sona oynayabileceğimiz çok etkili bir kitap olduğunu biliyorduk. Bir süre sahnede bu adamın neyini görmek istiyoruz, kitabın neresi olmalı diye düşündük ve karar verdik. Bu adamın yalnızlıkla delirmişliği arasında kaldığı bir yerde, yaşadığı bir döngüyü anlatmaya çalıştık. ‘Yeraltı Adamı bunu her gün yaşıyor; biz orada yokuz belki ama her gün aynı döngü, aynı çıldırmalar ve aynı cümlelerle bu döngü yaşanıyor. Her gün evinde bunları yaşıyor ya da kafasındaki her neyse, hangi kitabın veya hangi sayfanın içindeyse bunu yaşıyor’ düşüncesiyle biz bu şekilde almaya çalıştık ve böyle uyarladık” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi

Kültür-Sanat Haberleri