İstanbul'da, 1 Mayıs kutlamalarına yönelik paranoya senaryoları nedeniyle, Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi Köprüsü'nde alınan güvenlik önlemleri ve vapurların da çalışmaması sebebiyle, kentin Anadolu yakasından Avrupa yakasına, geçiş tamamen kilitlendi. Taksim ve çevresindeki 41 okul da tatil edildi.
Oysa İstanbul' da, yapılan "Cumhuriyet Mitingi"nde, 1 milyon civarında insan toplandı. Ne yollar kesildi, ne de okullar tatil edildi. Hiçbir hadise çıkmadan da sonuçlandı.
İstanbul Valiliği, 1 Mayıs' ı, gerginlik günü olarak algıladı, aldığı radikal tedbirle de Kamuoyunda da gerginlik yarattı. Sonuçta da, DİSK' in ısrarı, Valinin inadı halkı vurdu
Bütün dünyada, bayram havasında geçen 1 Mayıs, ne yazık ki ülkemizde uzun yıllardır gerilim, korku, kaygı yaratılarak veya çeşitli paranoya senaryolar üretilerek, engellenmek istenmektedir.
Maalesef Türkiye' de, 1 Mayıs kutlamaları, kavga, çatışma ve gerginlikle özdeştirildi Bilinçli olarak yaratılan bu kaygı, 1 Mayıslara gölge düşürdü
Hâlbuki 1 Mayıs' ın amacı ve içeriği bellidir. Emekçi sınıfının, daha insanca bir yaşam talebini dile getirdiği, bu talebi paylaşan herkesle, bir araya geldiği, Türkü ve şarkılar söylendiği, oyunların oynandığı bir kutlama günüdür.
1 Mayıs'ı, işçiler, köylüler, öğrenciler, gecekondulular, esnaflar, aydınlar, kısacası tüm halk birlikte kutlamalıdır. Çünkü 1 Mayıs kavga değil, birlik, kardeşlik, mücadele ve dayanışma günüdür.
1 Mayıs 1977 tarihinde, Taksim de yapılan kutlamalarda yaşanan, korku ve kaygı hala devam ediyor. O yılki kutlamalarda, 28 kişi ezilme ya da boğulma nedeniyle, 5 kişi vurulma nedeniyle, 1 kişi de panzer altında kalarak yaşamını yitirdi, yaklaşık 130 kişi de yaralandı. 470 kişi gözaltına alındı; fakat hiçbirinin olayla ilgisi kurulamadı. Ateşi kimin açtığı tam olarak belirlenememiş, olay halen aydınlatılamamıştır Bu durum, yıllarca gündemde kaldı ve bu yılki kutlamalara da damgasını vurdu.
Elbette Taksim meydanında, kutlama yapılmalıdır Ancak " 1 Mayıs 1977 Katliamının Hesabını Sormak İçin 1 Mayıs'ta Taksim'de Olalım! " gibi, benzer sloganlarla, kutlama yapmakta yanlıştır. Çünkü olaylarla ilgili önyargı ve nefret kaos yaratır. Provokasyonlara da zemin hazırlar. Kutlamalara da zarar verir
Ayrıca Taksim Meydanı' nda, her türlü kutlamalar yapılırken, 1 Mayıs kutlanmalarını yasaklamanın, ne mazereti ne de kabul edilir bir tarafı vardır. Taksim Meydanı, 1 Mayıs kutlamalarına açılmalıdır. Açıldığı gün, Türkiye bu gerginliklerden kurtulacaktır. Öte yandan, 1 Mayıslardaki provokatörler, emekçiler değildir. Provokatörler, her şeyden ve emekçilerden nefret ediyorlar. Çünkü emekçiler, mevcut düzenin bir parçasıdır. Sosyal adalet arıyorlar. İnsanca yaşamak ve düzenin ıslahını istiyorlar. Ancak provokatörler, düzene toptan karşıdır. O yüzden sağa sola saldırıyorlar, önlerine ne gelirse tahrip ediyorlar. Onlar düzenin kendilerine yaşam hakkı tanımadığına inanıyorlar. Bu gelişmelerde, dış ve iç şer odakların payı da var.
Provokatörlerle, emekçileri aynı kefeye koyarak, emekçilerin, 1 Mayısla ilgili isteklerini geri çevirmek de yanlıştır. Siyasi otoritenin ve güvenlik güçlerinin görevi, emekçilerin, 1 Mayıs' ı kutlamalarını engellemek değildir. Bilakis provokatörleri ve provokasyonları engelleyerek, emekçilerin,1 Mayısı huzur içinde kutlanmalarını sağlamaktır.
Öte yandan 1 Mayıs, dünyada, işçi sınıfının, birlik, mücadele, dayanışma günü olarak kabul gördü. Nitekim Chicago'da 1884'de toplanan Trade-Unıons kongresinde 1 Mayıs 1886 dan başlayarak normal iş günü 8 saat olarak saptanması ve tüm işçi örgütlerinin buna hazırlıklı olması" kararlaştırılmıştır. 1886 da yapılan grevlerde kanlı çatışmalar olmuş ve sonuçta 1889 da bu savaşımlar ve mücadeleleriyle 1 Mayıs işçilerin birlik, mücadele, dayanışma günü olarak kabul ettirilmiştir. 1890'dan itibaren de, tüm dünyada, işçi bayramı olarak alanlarda kutlanmaktadır.
Siyasi otorite ve bürokratlar da, artık gerçekleri görmelidir. Ülkemizde, yasal yollarla yapılamayan, yasadışı yollarla gerçekleştirilmektedir. Bu da huzura ve ülke barışına zarar verirken, bürokratların, yasal işlemleri geciktirmesi ve yanlış kararlar alması veya paranoya senaryolar üretmesi de alternatif bir yaşam biçimi doğuracaktır. Ülkemizi, böyle bir ortama sürüklemeye de, hiçbir yetkilinin veya kesimin hakkı yoktur.
1 MAYIS VE PARANOYA SENARYOLAR
İstanbul’da, 1 Mayıs kutlamalarına yönelik paranoya senaryoları nedeniyle, Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi Köprüsü’nde alınan güvenlik önlemleri ve vapurların da çalışmaması sebebiyle, kentin Anadolu yakasından Avrupa...