180 DAKİKA KALDI

Kocaeli yenilgisinin ardından çok zor bir dönemin daha içine giren Eskişehirspor'un Ordu'yu yenmesinin yanı sıra zirvedeki rakipler Antalya ve Sakarya'nın mağlup olması ile ligdeki şampiyonluk yarışı hayli ilginç hale geldi.
Ordu maçı kırmızı şimşekler için her yönüyle zorlu ve sonucu merakla beklenen bir karşılaşmaydı. Çünkü bu maçta alınacak bir beraberlik yada yenilgi zirvedeki ilk iki iddiasının tamamen yok olması anlamına geliyordu. Karşılaşmaya mutlak galibiyet parolası ile çıkan Eskişehirspor sahadan istediğini alarak son iki haftaya umutlarını taşımayı başardı.
Bu maçta Kocaeli maçında ki geri dörtlüyü bozmayan Biyediç orta alanda ise Doğa ve Ömer Közen'in yanına Emre Toraman'ı koyarak bu alanı kalabalık tutmaya çalıştı. İleride Serdar ve Gökhan Bozkaya'yı devamlı hareketli ve değişken oynatarak defansın kucağına atmayan teknik direktör Biyediç, Sergen'in de boş alanlar bulmasını sağladı ve Kocaeli maçında düştüğü hataya düşmedi. Sergen gibi oyuncudan yararlanmak istiyorsanız bu tip oyunculara boş alanlar yaratarak faydalanmasını bileceksiniz. Eskişehirspor ne yazık ki bunun sıkıntısını bu yıl teknik direktörler nedeniyle hep çekti. 36 yaşındaki futbolcu çoğu maçta da yakın markaj altına alınınca sahada topla buluşmak için ne kadar mücadele ettiğini ve bu nedenle topla buluştuğu anlarda yorgun olduğunu hep izledik. Burada gelmek istediğim nokta; kalan 2 haftada bu takımı şampiyon yaparsa bu tip oyuncular yapacaktır.
Teknik heyetin Coşkun' u da kazanarak Ordu maçında olduğu gibi bu oyunculardan faydalanabilecek bir oyun anlayışı ile sahaya çıkması şart. Bunun örneğini Kocaeli maçında gördük. Kırmızı şimşekler genelde rakibine oranla daha iyi bir oyun ortaya koymasına rağmen durarak oynayan hücum bölgesi ile orta saha arasındaki büyük boşluk nedeniyle üretken olamamış ve rakibine talihsiz bir golle mağlup olmuştu. Ordu karşılaşmasında da savunmada kanatları yine iyi kapayan kırmızı şimşeklerde Serkan çıkışını sürdürürken, Ersin'de düşüş olduğu gözlendi. Savunmanın göbeğinde oynayan Ulaş Ortaya yaptığı yerinde müdahaleler ve ortaya koyduğu performans ile maçın adeta görünmez kahramanı oldu. Son Kocaeli maçında çok yıpranan orta alanın ikinci yarıda düşüş göstermesi dikkat çekerken, bu anlamda devreye girmesi gereken Emre Toraman'ın da yine vasatın üzerine çıkamaması ikinci yarıda sıkıntı yaşattı. Özellikle ikinci golden sonra kırmızı şimşeklerin yaşanan düşüşün etkisi ile skoru koruma telaşının içine girdiği ve Ordu'nun oyunun kontrolünü eline geçirdiğini gördük. Her şeye rağmen kazanan Eskişehirspor' da soru işaretleri ile başlayan bir maç güzel bir son ile bitince, yönetiminden taraftarına, teknik heyetinden futbolcusuna herkes umutların devam etmesin sevincini yaşadı.
Kaldı 2 hafta... 180 dakika sonra Eskişehirspor ya süper ligde olacak yada umutlarını bu yıl İstanbul'a alınan play-off'a bırakacak. Geçtiğimiz hafta izlediğimiz Kocaelispor gibi bir takımın lider olduğu ligde beni en çok üzen olay ise kadro kalitesini çeşitli sebeplerden dolayı futboluna ve puan tablosuna yansıtamayan Eskişehirspor'un rakiplerini bekleyecek olması.
Futbolun ne yazık ki adaleti yok. Gerçek şu ki Eskişehirspor kalan iki maçını da mutlaka kazanmak zorunda. Bu tip yarışlarda geriden gelenin bir anlamda yani stresi fazla olmadığı için avantajlı olduğunu söyleyebiliriz.
Artık söz futbolcularda. Bizimde söyleyeceğimiz tek şey ise kaybettiği zamanlarda mucize bekleyen Eskişehirspor' un Karşıyaka maçından sonra da umutların devam etmesi olacak.