29 Mart'a şunun şurasında 2-3 hafta kaldı.
Vatandaş 5 yılda bir kendisine verilen hakkı kullanmak için sandık başına gidecek.
Aklında olan partiye de oyunu vererek görevini yapacak.
29 Mart seçimlerini hesap ederken, aklımıza son genel seçimler öncesi geldi.
Her seçim olduğu gibi o seçimler öncesinde de pek çok tahminlerde bulunulmuştu.
AKP'nin yara alarak sandıktan çıkacağını söyleyenler oldukça fazlaydı.
Ve hatta;
AKP karşısında sağcıların MHP'ye, solcuların ise CHP'ye oy vermeleri yönünde telkinlerde bile bulunuluyordu.
Ve hemen tüm kentte yapılan onca Cumhuriyet yürüyüşleri ve AKP karşıtı mitingiler...
Rüzgar sürekli AKP aleyhinde esiyor gibiydi yada zaman AKP'nin karşısında işliyordu.
Tüm bu yaşananların ardından, sandıktan çıkabilecek olan sonuçlar için tahminler ortaya çıkıyordu.
O tahminlerde ise yukarıda da belirttiğimiz gibi AKP'nin bir yara alması bekleniyordu.
Ancak gelin görün ki;
Seçim öncesi oluşan o tablodan beklenen çıkmadı.
AKP'nin bırakın yara almasını oyların yarısını alarak iktidara gelişini gördük.
Sandıktan çıkan sonuçlar pek çok kesimi tam anlamıyla şoke etmişti.
Halk seçim öncesi konuşulanlara, söylenenlere hatta kendi söylediklerine ve tahminlere belli ki aldırış etmemişti.
Yaşanan onca harekete, curcunaya ve telkinlere rağmen oyunu AKP'den yana kullanmış ve ardından da sessizliğe bürünmüştü.
Seçimin ertesi günü ise üç kişiden birisinin AKP'ye oy atmış olma gerçeği ile insanlar birbirlerinin yüzüne şüpheyle bakmışlar;
"Aramızda AKP'ye oy atan, sen misin?" gibi espriler ile üretmişlerdi.
Şimdi o seçimden bu yana 1 buçuk yıl geçti.
O bir buçuk yılda da özellikle ekonomik alanda önemli depremlerin yaşandığı açık.
Son seçim sonrası AKP'nin onca şeye rağmen başarılı olması hep ekonomideki istikrara bağlanmıştı.
O istikrarın halka tekrar AKP dedirtmesine neden olduğu söylendi.
Yani her seçim öncesi gibi seçim sonrası da bir şeyler söylendi.
Tıpkı 29 Mart'ta olacağı gibi...
Biz şu anda seçim öncesini yaşıyoruz.
Ve yine tahminler, söylenenler ve halkın dedikleri...
Eskişehir'de rüzgarın kime doğru estiği çok belli.
Alt belediyelerde ise kazanmasına kesin gözüyle bakılan isimler var.
Bu isimleri biz zaten buradan değerlendiriyoruz.
Tüm adayların şanslarını irdeliyoruz, halkın söylediklerini iletiyoruz.
Ancak;
Tüm bu yorumlar, sokakta konuşulanlar, kahvehanede ki hava, pazardaki nabız sandığa yansımayabilir.
Çünkü, bunu 22 Temmuz'da çok açık ve net biçimde yaşadık.
22 Temmuz Türkiye'de herkese bir ilki yaşattı.
Artık, halkın sesli düşünmediğini gözler önüne serdi.
Bu yüzden, bugün kimin ne söylediğine bakmadan, kimlerin hangi sözleri verdiğini görmeden çalışmanın açık olduğu ortada.
Bu sadece bugün 'kesin kazanır' denilen adaylar içinde elbet geçerli değil.
Kısaca;
Söylenenlerle sandıktan çıkar bir olmuyor, bundan sonra da olacağını düşünmüyoruz.
Bu nedenle;
Eskişehir'de bugün konuşulanlarla, yarın sandıktan çıkan arasında fark olursa kimse de şaşırmasın.
22 TEMMUZ'DA SAĞCILAR MHP'YE SOLCULAR CHP'YE DEDİLER AMA...
29 Marta şunun şurasında 2-3 hafta kaldı.Vatandaş 5 yılda bir kendisine verilen hakkı kullanmak için sandık başına gidecek.Aklında olan partiye de oyunu vererek görevini yapacak.29 Mart seçimlerini hesap ederken, aklımıza son...