AÇILIMLAR FELAKETE DÖNÜŞEBİLİR

Kürt Açılımının, ön görüşmeleri, 10 Kasım’ da TBMM’ de görüşülecek. Ancak bu gelişme, özelliklede Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, muhalefetin demokratik açılımın, 10 Kasım’da yapılacak olmasıyla...

Kürt Açılımının, ön görüşmeleri, 10 Kasım' da TBMM' de görüşülecek. Ancak bu gelişme, özelliklede Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, muhalefetin demokratik açılımın, 10 Kasım'da yapılacak olmasıyla ilgili eleştirilerine, "10 Kasım günlerden biridir; matem ya da tatil günü değildir" yanıtını gerginliği daha da artıracak niteliktedir. Üstelik kamuoyunda, kutuplaşmayı da artıracaktır.
KÜRT AÇILIMI, daha hayata geçmeden, Elazığ' da basın açıklaması yapmak isteyen DTP' li bir grup ile `Ülkücü' olduğu belirtilen bir grup arasında kavga da, ERMENİ AÇILIMI da, Ermenistan'la yapılan milli maçta, Bursa'da kendisini gösterdi. 34 PKK' lının Türkiye'ye gelişindeki gövde gösterisi ise "SİVİL İTEATSİZLİĞİN" ayak sesleri idi.
Öte yandan Bursa Valisinin, Türkiye-Ermenistan maçının oynanacağı sahaya Azerbaycan bayraklarının alınmayacağını açıklaması, Ermeni Açılımı ile ilgili gerginliklerin de tuzu biberi oldu. Bu gelişme sonrası, MHP Grup Başkanvekili Sayın Oktay Vural' ın, ''Şimdi AKP, FIFA' yı araç olarak kullanmak suretiyle yaptıramadığını onlar aracılığıyla bir dayatma olarak kullanmış oluyor. Bir ülkenin bayrağı siyasi midir? Azerbaycan BM üyesi değil mi? Azerbaycan bayrağı, şerefli bir devletin ve bir halkın bayrağıdır ve siyasi olarak nitelendirilmesi, tamamen AKP'nin yaptığı girişimler sonucu siyasi olduğunu düşünüyorum" sözleri, doğru ise durum daha vahimdir.
Yine Kürt veya Demokratik açılım hayata geçmeden, söylentisi bile, "ETNİK NEFRET" i Turkcell Süper Ligi'nin, 7.haftasında Diyarbakırspor ile Bursaspor arasındaki maçta kendisini gösterdi.. Çıkan olaylarda 10 kişi yaralanmıştı
Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı Sümer'den olaylarla ilgili özür dilediği sırada yöneticilerin yanında bulunan bir kişi bağırarak, "Biz PKK'lı değiliz. Biz Yunanistan'a gelmedik. Görüşürüz. Diyarbakır'a gelmeyin. Havaalanına sokan adam değil. Bunun hesabını vereceksiniz" sözleri felâketin ve olacakların da ayak sesleridir.
Turkcell Süper Ligi'nin 7.haftasında Diyarbakırspor ile Bursaspor ve Ermenilerle yapılan Milli maç öncesi ve sonrası gelişmelerden, siyasi iktidar ders alır mı bilinmez ama Türkiye' de etnik "NEFRET" hızlı bir şekilde hayata geçiyor. Sonuç is kaostur.
Elbette bu tablo arzu edilmez. Ancak Başbakan Sayın Erdoğan' ın, PKK' yı bitirmek için, Yapmak istediklerini, önce "KÜRT AÇILIMI", kamuoyundan tepki gelince, "DEMOKRATİK AÇILIM" daha sonra da "MİLLİ BİRLİK PROJESİ" olarak tanımlaması, DTP' nin de sürekli bu gelişmeleri gündemden düşürmemesi, Ülkemizde var olmayan, etnik Kin ve Nefreti, arzu edilmeye boyuta taşıdı.
Oysa AKP iktidarı' nin, Kürt açılımı veya Milli Birlik Projesi, kesinlikle PKK' yı bitirmez. Nitekim Terör örgütü PKK'nın, elebaşlarından Murat Karayılan, "ABD'nin Kürt sorununun çözümünü istediği söylenebilir. Ben ABD'nin, Türkiye'nin tavrından, bağımsız olarak Kürt sorununa çözüm istediğine inanıyorum. ABD, Türkiye'ye PKK' yi bitirmesi için izin vermeyecektir. Bugün ABD ve İngiltere, Kürt sorununa kendilerince bir çözüm getirmek istemektedirler" diyerek bir gerçeği ortaya koydu.
Ayrıca Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, Güneydoğu politikalarını yönlendirdiği bilinen, AKP Milletvekili Arslan, kitabında, Misak-ı Milli sınırlarının da 'hiçbir şeyi ifade etmediği' görüşünü savunuyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, '70 yıldır Kürtler' i ezdiğini' ileri süren AKP'li milletvekili M. İhsan Arslan, devletin Kürtler' e haksızlık yaptığını, Kürtler'in istediği tüm hakların da verilmesinin şart olduğunu belirtirken, meselenin tek çözümünün Türkiye'nin tamamında uygulanacak 'Eyalet Sistemi' olduğunu söylüyor.
DTP' li belediyelerin, çocukları dağda olan veya çatışmalarda ölenlerin ailelerine iş olanağı sağladığı ve dağa çıkışı teşvik için ailelere para yardımı yaptığı da söylendi. Hatta çocuğu dağda olan aileler, belediye olanakları ve hizmetlerinden öncelikli biçimde yararlandırılıyor. Sağlık sorunlarının çözümünde, yurt dışına çıkışlarda, iş ve tedavi olanaklarının sağlanmasında yardımcı oluyorlar. Bir diğer tespit de çocuğu dağda olan aile mensuplarının, siyasette görev almaları ve yükselmelerine, öncelik tanınıyorlar iddiaları var. Ancak bu tür gelişmeleri önlemek için, hiçbir şey yapılmadı.
Türk Halkı, artık gerçekleri görmelidir. Siyasilerin, özellikle de liderlerin başlattığı, "ETNİK KİMLİK" tartışmaları, maalesef Türkiye'yi, karanlık bir tünele doğru hızla sürüklemeye başladı. Bugün etnik kimliği, bir sorun olarak ortaya atanlar, çözümü, "alt kimlik-üst kimlik" de görenler; Avrupa Birliği'ni bahane ederek, Türkiye' yi bölmeye çalışanlar, ülkemizi bir kaosa sürüklediği gibi, Türk ve Kürtlere de ihanet içindedirler. Oysa birlikte, huzur ve refah içinde yaşamak istiyorsak, nesilleri, tek yönlü nefret ve ön yargıda kurtarmak ve bu ortamı yaratacak tavır, davranış ve söylemlerden de uzak durmak gerekir.

Haberleri