Ayhan Sezer’in seçim ofisi açılışındaki notlarımızı paylaşacaktık.
Fakat Bakanlar Kurulu seçimlerin ertelenmesine karar verdi.
Yani seçim süreci başa döndü.
Notları da bir başka zamana bırakıyoruz.
Oysa görkemli bir açılıştan söz edecektik…
++++
Neyse…
Artık 7 ay daha var seçim için.
Oldukça uzun bir zaman dilimi!
Siyasi seçimler bile birkaç aylık dönemler yapılıyor.
Bu nedenle ETO’da 7 Ekim için çıkan adaylar için her şey tepetaklak olmuş durumda.
Bugüne kadar yaptıkları seçim yatırımları, büyük bir zaman dilimine heba oldu.
+++
Buna rağmen adayların ilk açıklamaları yarış heyecanının bitmeyeceğini gösterdi.
Mevcut Başkan Metin Güler zaten yeniden aday olacak.
Ayhan Sezer kanadından “Daha da azim ve kararlılıkla çalışacağız” mesajı geldi.
Erdoğan Tekgöz tarafından da seçim yarışında kalınacağı yönünde ifadeler kullanıldı.
+++
ESO’da da durum farksız.
Mevcut yönetim içinden çıkan Nadir Küpeli aday…
Karşısına oldukça güçlü ve iddialı çıkan Celaleddin Kesikbaş’ta “yarışa devam” dedi.
Kısacası;
Mevcut yarış içinde olanlar yollarına devam edecek.
Değişen tek şey ise dengeler olacak!
7 Ekim’de sandıkta şansı büyük olanlar belki güç kaybedecek.
“Kazanması zor” denilen isimler, güçlenerek bu süreçten çıkacak.
Ayrıca;
Tek liste ile yapılması beklenen Ticaret Borsası’nda, belki de bir isim hazırlık yapabilecek!
HOCASIZ TAKTİK!
Eskişehirspor, geçen yıl dahil ilk defa “oynaması gereken sistemde” oynadı.
Ve bunu hocasız olarak çıktığı maçta yaptı!
+++++
üçlü stoper sistemi, kalabalık orta saha vardı.
Bekler ileri çıkmazken, rakip pozisyon üretecek alan bulamadı.
Getirdikleri her top önce orta alandan, sonra geri üçlüden bir duvara çarpar gibi geri döndü.
Rakip pozisyon bulamadıkça sinir katsayı artmaya başladı.
Telaş ve panik rakibi bunaltmaya başlarken;
Yapılacak en basit şeyi yapamadık.
Pas!
+++
Bu arada hücumda da sistemi değiştirdik.
Kanatlar ile Bruno arasında iki yıldır var olan 50 metrelik mesafe daraltıldı.
Ofi daha merkezi bir yerde Bruno’nun destekçisi olarak oynadı.
Defansın arasına ve arkasına toplar atıp, rakip defansı hayli zorladık.
Bu yüzden rakip kale önünde daha çok oyuncuyla görünmeye başladık.
++++
Dediğimiz gibi, pas organizasyonları yapabilsek kolayca kazanılacak bir maç oynuyorduk.
Skoru bulduk, öne de geçtik…
Ama pas trafiği olmayınca top bizde kalmadı.
Rakip bu kez elinde kalan tek imkânla, kişisel hatalar üzerinden sonuç bulmaya çalıştı.
Defansımızı hata yapmaya zorladı.
Maalesef ki başarılı oldu.
“çok iyi oynadığımız, kazanmaya çok yaklaştığımızı maçı bireysel hatalarla verdik”
Bir puanı aldık ama sevinemedik.