Adaylardan çok kendini yırtanlar var ya hani....

Yılmaz Büyükerşen aday olmaz ise...Ya da...Aday olup kazanamaz ise ne olur biliyor musunuz?İnanın hiç bir şey olmaz...Çekilir köşesine ve muhtemelen Balmumu heykellerini yapmayı sürdürür.Daha olmadı, hatıralarını yazar.Dünyayı...

Yılmaz Büyükerşen aday olmaz ise...
Ya da...
Aday olup kazanamaz ise ne olur biliyor musunuz?
İnanın hiç bir şey olmaz...
Çekilir köşesine ve muhtemelen Balmumu heykellerini yapmayı sürdürür.
Daha olmadı, hatıralarını yazar.
Dünyayı gezer olmadı kendi pozisyonuna uygun bir görevi kabul edip sorumluluk alır.Ailesine daha fazla zaman ayırır.
Sonuç olarak...
Büyükerşen'in aday olmaması ya da seçimi kaybetmesi durumunda, kendisi için dünyanın sonu gelmez.
HHH
Ahmet Ataç Tepebaşı Belediye Bakkanlığı seçimini kaybederse ne olur biliyor musunuz?
İnanın hiç bir şey olmaz.
Çekilir köşesine.
Zaten özlem duyduğu mesleği olan Diş hekimliğine geri döner.
Dünyayı gezer, dostlarına daha çok zaman ayırır.
Sonuç olarak...
Ahmet Ataç'ın seçimi kazanamaması halinde kendisi için dünyanın sonu gelmez.
Siyaset içinde önemli bir kktör olmayı sürdürür.
HHH

Burhan Sakallı Odunpazarı ya da Büyükşehir'e aday olup kaybederse.
Ya da...
Hiç aday gösterilmezse ne olur biliyor musunuz?
İnanın hiç bir şey olmaz.
Çekilir köşesine.
Başka uğraşlar bulur.
Siyasetle uğraşmayı sürdürür.
Bakarsınız Milletvekili adayı gösterilir.
Dostlarına daha çok zaman ayırır.
Belki de ticaret yapmaya başlar.
xxx
Aynı durum, adaylık için ismi konuşulanlar için de geçerli.
Yani....
Harun Karacan, Erman Gölet, Erdal Caferoğlu, Ayhan Kavas, Nur Süllü, Vahap Ata, Ahmet Yapıcı için...
Aday gösterilmezler ise ya da aday olup seçimi kaybettiklerinde inanın onlar için dünyanın sonu gelmeyecek.
Hepsi işlerinin başına dönüp, yaşamlarını devam ettirecekler.
Belki bir kısmı siyaseti "denedik olmadı" diye bitirecek.
Bir kısmı ise siyaset yapmaya devam edecek.
Netice olarak...
Kazanan koltuğa oturacak oturmasına da, kaybeden için her şey bitmiş olmayacak.
HHH

Mevcut durum, sözünü ettiğimiz isimler için böyleyken, bu isimlerin seçilip seçilmemeleri konusunda kendini yırtan, neredeyse varını yoğunu ortaya koyan diğer insaları anlamak mümkün değil.
O halde bu insanlar birileri seçilsin" diye niçin uğraş veriyor dersiniz?
Aslında cevap çok açık.
Yukarıda adını saydığımız insanlara aday gösterilmediği ya da seçimi kaybettiği takdirde hiçbir şey olmayacak ama...
Onlara geleceğini bağlayanlar için aynı durum söz konusu değil galiba.
Zira...
Geleceğini bağladıkları isim aday gösterilmediği ya da seçilemediği takdirde galiba onların dünyası kararacak.
Adaylardan daha çok telaşlı olmaları da sırf bu yüzden olsa gerek...
.......


Eskişehir'e bir anıt gerekiyor
Hatırlayanlar çıkacaktır.
2010 İstanbu Avrupa Kültür Başkentiydi.
Müthiş denebilecek bir bütçe ayrıldı bu proje için.
Hemen her gün Tv reklamları dönmeye başlamıştı.
Hemen her baktığınız yerde gözünüze İstanbul Avrupa Kültür Başkenti amblemi çıkıyordu karşınıza.
Etkinlik üzerine etkinlikler yapılıyor, konsersiz, eğlencesiz bir gün geçmiyordu.
Sadece eğlence programları ve konserler mi?
Elbette değil.
Sempozyumlar, bilimsel toplantılar birbiri ardına gerçekleştiriliyordu adeta.
Bunun yanı sıra...
Bir yandan da kalıcı eserler için seferberlik başlatılmıştı.
Tarihi binalar restore ediliyor, yeni binalar yapılıyordu.
Trilyonlara lira harcandı.
Sayısız kitap basıldı.
Bu projenin üzerinden 13 yıl geçti.
Bu gün proje kapsamında ne yapıldığını kimse hatırlamıyor.
2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti projesinin amblemi dahi hatıralarda değil.
-"İşte şu İstanbul Kültür Başkentiöolduğu 2010 yılında yapıldı" diye gösterebileceğiniz rek bir şey yok.
Hepsi unutulup gitti.
Hulbuki yıl boyunca çok da güzel etkinlikler yapılmıştı.
Söylemek istediğimiz ve lafı getirmek istediğimiz konu Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi.
Yıl boyunca çok ğüzel etkinlikler yapılacak.
Sempozyumlar, bilimsel toplantılar birbirini izleyecek.
Konserler ve eğlenceler gerçekleştirilecek.
Kalıcı eser adına binalar yapılacak.
Ama 10 yıl sonra Türk Dünyası Kültür Başkenti projemizin amblemi bile pek hatırlanmayacak.
Tıpkı İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesinde olduğu gibi.
O nedenle...
İlerde unutulmamak lazım.
Bunun için de sonsuza kadar yaşayacak, tek ve anlamlı olacak bir anıt gerekiyor bu şehre
İnsanların önünde fotoraf çektirecekleri, baktığınızda "Burası Eskişehir" diyeceğiniz bir anıt.
"2013 yılında, Eskişehir'in Türk Dünyası Kültür Başkenti olduğu yıl yapılmış" denilebilinecek bir anıt gerekiyor.
.......

BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
İzmir'den trene binen yaşlı teyze, kondüktöre Ege şivesiyle "Menemene gelence beni haber et yavrıım, unutma" der.
Gecenin ilerleyen saatlerinde kondüktör Menemen'i geçer geçmez yaşlı teyzenin Menemen'de ineceği aklına gelir, hemen makiniste gidip haber verir.
Makinist de: ''gecenin bu saatinde teyzeyi buralarda indiremeyeceğimize göre geri geri gideceğiz, soran olursa 'tren makas değiştiriyor' deriz der.
Bir yarım saat geri geri giderek Menemen'e gelinir ve kondüktör gidip teyzeye haber verir: "Hadi teyze Menemen'e geldik" diye.
Teyzem: "Sağol yavrıııııııııım" der ve çantasını açıp ilacını içer..

Haberleri