AH BU HAKEMLER!

Son yılların en kötü Fenerbahçe'sini yakaladık Cumartesi gecesi. Sahada oynamak isteyen takım Eskişehirspor. Fenerbahçeli futbolcuların yürüyecek halleri bile yok. Biz sahada eksilirken, aslında çoğalır gibiydik.
Fenerbahçe'nin yalan rüzgarı pas yapışı, kırmızı şimşeklerin ise 3. bölgede yine iş yapamayışı vardı. Bu sezonun belki de temposu en düşük maçıydı. Tarafsız gözle seyretmeye kalksak futbol kalitesinden bahsetmek fazla iyimser olur. Maçtan keyif almak mümkün değil. Kadıköy'den bize hatıra kalan yenilen saçma sapan gole kadar oynanan futbol ve maçın son saniyelerinde ki Dede'nin şutu.
****
Eskişehirspor Fenerbahçe ile 11'e 11 oynasaydı kazanır mıydı?
Koskocaman HAYIR!
Dikkat etmediniz mi?
Hakem, Fenerbahçe için nasıl çırpınıp durdu.
Kartlarında Eskişehirsporlu oyunculara gösterdiği kararlılığını Fenerliler için de görmek isterdik. Kırmızı kartı doğru olsa da, aynı hareketi Bilica yapsa atabilir miydi?
Şüpheli...
Bu maç her türlü şartta kılıfına uydurulacaktı. Çünkü ülkede hakem adaleti yok.
Türk Hakemliği gördüğünü çalar, inandığını yaparmış! Cumartesi gecesi ve dünkü Demirspor maçından sonra biz gördüğümüze inanırız. O yüzden bu hakemlere ne inanır. Ne de güveniriz.
*****
Kadıköy'de Fenerbahçe'ye karşı 70 dakika 10 kişi oynayan Eskişehirspor çok iyi mücadele etmişmiş.
Böyle sebepler, küçük düşünenlerin tesellisidir.
Kimse kimseyi kandırmasın.
Sahada mücadele yoktu ki!
Sadece Alper karşısında ezilen Emre Belözoğlu'nun sinir harbi ve yalandan yatışları vardı.
Yani Fenerbahçe takımının her geçen dakikada küçülüşü.
Skibbe'nin maç sonunda taraftarı gururla selamlaması tuhaf geldi bana. Onun tribünlere giderken ki ihtişamını oyuncu değişikliklerinde de görmek isterdim. Maçın son saniyesinde Abdulaziz'i sahaya sürme düşüncesi de neyin nesiydi. Alman hoca bu tip tavırları ile futbolcu kaybeder bizden söylemesi. Burhan, Pele, Erkan Zengin'de olduğu gibi...
*****
Mücadele görmek isteyenler dün Necdet Yıldırım sahasına gelselerdi keşke...
Demirspor kazanamadı ama sahada mücadele vardı. Lokomotif'ten beklediğimiz kolektif futbolu göremedik. Ancak maçın önüne geçenleri yok sayamayız.
Oynamak isteyen tarafı oynatmayan, tam tersini düşünen takıma ise müsemma gösteren kişinin hakemliğinden şüphe ederim.
Merinos kadar hakemin de verdiği mücadeleyle kaybedilen 2 puana rağmen, Demirspor bu grubun şampiyonlukta ki en büyük adayıdır. Bu maçı kaza sayalım. Önümüzde ki maçlara bakalım...
*****
Hazır hakemlerden yazıyoruz...
Süper ligde görev yapan Eskişehirli hakemlerimiz zorunlu olmadığı müddetçe lütfen ilimiz amatör kümede maç yönetmesin. Nedeni ise burayı hafife alan havaları her hallerinden belli oluyor. Kendilerine eleştiri yapan, yada verdiği kararları doğru bulmayanlar da "Onlar futboldan anlamıyor" muamelesini görüyor. Aslında doğru söylüyor o Süper Lig hakemimiz. Bizler hakemler kadar futboldan anlamıyoruz. Ağzında düdük, elinde bayrağı olan herkesi hakem zannediyoruz. Makam, mevki, mertebe yada hakemlik bir şeydir, öncelikli olan adamlık ve insanlık ise her şeydir! O yüzden değer o adalet timseli formanın içine girdiği için verilmiyor insanlara. Ama anlayana!