AH STADYUM AH!

Eskişehirspor için Avrupa yolu açılınca, ortaya çıkan ilk mesele de stadyum oldu.
Nasıl olmasın ki?
Öyle bir stadyuma sahibiz ki, neresini konuşsanız elinizde kalıyor.
Ne doğru dürüst tribün var, ne tuvalet.
İçeri girmek ayrı bir dert, çıkmak ise tam bir işkence.
***
Süper Lig'de konuk olan ekiplerin misafirlerini ağırlamakta utanırken;
Aynı stadyumda Avrupalı konukları ağırlamak elbette mümkün bile olamaz!
Nedeni açık!
Gelecek olan gazetecileri bile oturtacağınız yer yok.
Yer bulursanız da, tahta bir koltuk üzerinde, üzeri akan, kokan bir yer olacağı da kesin!
UEFA yetkilisi, ya da diğer kulüplerin yöneticileri mi dediniz?
Eyvah!
***
Durum sporcular için farksız mı?
UEFA'nın istediği ilk yardım odaları, doping kontrol alanları, masaj yatakları vs geçin...
Sporcunun soyunup, duşa gireceği alanlar bile 1970 model.
Oda sıcak su akarsa!
***
İşte böyle bir stadyumumuz olduğu için, şimdiden maçları nerede oynarız'ın derdine düştük iyi mi?
Yani Es-Es Avrupa maçı oynayacak ama Eskişehir'de değil!
Akıl alır gibi değil!
İşte tam bu noktada stadyum için yaşanan onca tartışma geliyor gözümüzün önüne...
Muttalip olsun, orası olmaz, yerinde kalsın falan derken kala kala bu stada kaldık.
Diğer şehirler kısa yoldan döndü gitti, bakın hemen yanımızda Bursa Arena tamamlanma noktasına geldi!
Ya biz!
'Sırf uzak diye' bile şikayet ettik.
Sanki her gün işe gider gelir gibi stadyuma gidecektik.
Yazık!
***
Şimdi tüm bu tartışmalara, belkide kasten çıkarılan bu tartışmalara döndük bir anda.
Ne kadar gereksiz olduklarını şimdi daha iyi anlıyoruz.
Hatta bu tartışmalara alet olduğumuz içinde kendimize kızıyoruz.
Ne vardı şimdi stadyum Sazova'da ya da başka yerde bitirilme noktasında olunsaydı!
A'sından, Z'sine kadar övünç duyacağımız, Avrupalı konuklarımızı göğsümüzü gere gere misafir edeceğimiz stadyum bitecek olsaydı.
Ne vardı da, Avrupa maçını başka şehirde oynamak için stadyum arama ayıbını yaşamasaydık!
Ne vardı?