İzmir’in, Bornova İlçesi Yunus Emre Aile Sağlık Merkezi'nde, hastayı görmeden ilaç yazmayacağını belirten, bir hekim ve bir hemşire yakını, sopalarla saldıran 10 kişi tarafından darp edildiğini hatırlatan ESAHED Yönetim Kurulu’nun, darp edilen meslektaşları, desteklemek, hem de sağlıkta şiddete dikkat çekmek için çarşamba günü iş bıraktı.
Türkiye’de, aile hekimliğinin, yaklaşık yirmi yılın üstünde, geçmişi olmasına rağmen ülkemizde, aile hekimliği uygulaması, tam anlamıyla, sağlık sistemine entegre edilememiş, hasta sayısının fazlalığı, her geçen gün verilen yeni görevler, şiddet, kirada adaletsizlik, çalışma güvencesizliği gibi, birçok sorunla, baş etmek zorunda kalmışlsrdır..
Ayrıca Aile Sağlığı Merkezleri’ nde, başta elektrik, su, telefon, ısınma, tamirat, medikal ve sarf malzeme giderleri ile çalıştırdığımız, personellerin maaşları ve sigorta ödemelerinde, karşılaşılan, ‘Cari Gider ödemeleri’nde, aksaklıklar yaşanmakta ve bu gecikmeler hizmet sunumunu aksatacak boyuta ulaşmış durumdadır.
Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de aile hekimliği, uygulaması ile kişilerin, sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak ve sağlık hizmetlerinin, finansal sürdürülebilirlik sorununu çözmek amaçlanmıştır. O nedenle de ülkemizdeki, Aile Hekimlikleri, gelişmiş ülklerdeki standartlara sahip olmalıdır..
Aile Hekimliğinin, gündeme geldiği günlerde, halkımızın, birinci basamak sağlık hizmetlerinden faydalanabilmeleri için, aile hekimliklerine, kayıtları yapılmıştı. Kayıtlar, İl Sağlık Müdürlüğünce, oturdukları bölge göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmişti.
Eskişehir’ de, 3500 kişiye, bir aile hekimi düşecek şekilde planlandı. Mevzuata göre de, bir aile hekimi, sadece Sağlık Bakanlığı'nın, belirlediği çalışma bölgesinde hizmet verebilecek. Her aile hekimi, yanında en az bir aile sağlığı elemanı çalıştıracak. Aile sağlığı elemanı, hemşire, ebe veya sağlık memuru olacaktı.
Hastalarına, gerekli hallerde, evde hizmet verecek olan aile hekimi, rehberlik edici ve koruyucu hizmetler sunacak. Yaşlı sağlığı, ana - çocuk sağlığı ve aile planlaması hizmetlerini de yürütecek, aile hekimi, hastalarını periyodik olarak muayene edecekti.
Laboratuarı varsa, temel tetkikleri de yapacak. özürlüleri ve kronik hastalığı olanları, gerekli sıklıkta takip edecek olan aile hekimi, küçük tıbbi operasyonlar dışındaki ameliyatları yapmayacaktı.
Vatandaşlar, sisteme geçildikten sonra da hekim değiştirebilecek. Herkes, bölge içinde kalmak suretiyle, Büyükşehir sınırlarındaki ilçelerde, kişi isterse, bulunduğu ilçe dışından, aile hekimini seçebilecekti.
Bir aile hekimi, özel muayenehanesinde veya aile sağlığı merkezlerinde, hizmet verebilecek. Aile sağlığı merkezlerinde, her hekim için ayrı muayene odası ve gerekiyorsa laboratuar odası bulunacaktı.
Hasta acil haller dışında, her konuda, önce kayıtlı bulunulan hekime başvurulacak. Koruyucu, tanı, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri için, artık hastanelere doğrudan başvurulamayacaktı. Ancak bu sözde kaldı.
Aile hekiminin, tedavi edemediği, ya da tanı koyamadığı hastaları, hastanelere sevk edilecek. Hasta kayıtlarını tutacak. Hekim gözetiminde, hastalara tavsiye edilen ilaçları uygulayacak ve pansuman yapılacaktı.
Aile Hekimliği için, ilgililer, tarafından halka aktarılan bu bilgiler, pilot bölge seçilen Eskişehir’de, daha uygulamaya geçmeden, bazı sıkıntıların oluştuğu görüldü. Ancak zaman geçtikçe bu sıkıntıları aşılacağı yarede sorunlar daha da arttı..
Aile Hekimliği sistemini, getiren hükümetin, yetkilileri : “ Sağlık hizmetlerinin finansmanı için, sağlık sigortası fonu oluşturulacak. Sağlık hizmetlerinin sunumunda, kişiye dönük tedavi edici ve kişiye dönük koruyucu hekimlik hizmetleri verilecekti Bunun örgütlenmesini de, aile doktoru ofisleri vasıtası ile yapılacaktı” demişlerdi.
Vatandaş, primini ödeyecek ve böylelikle sağlık sigortası fonuna dahil olacaktı. ödeyecek gücü yoksa, primini devlet ödeyecekti. Bunlar kulağa hoş gelen vaat ve söylemlerdi. Ancak, pirimle ilgili vaatler yerine getirilmeden, Aile Hekimliği uygulaması bazı illerde ve Eskişehir’de hayata geçirilmişti..
Oysa Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı, çok daha netti. Teminat paketinden bahsedilmekteydi. Sigorta primleri ile ilgili, bir paket sunulacaktı. Şayet kişi/kişilerin ihtiyacı, bu paketin içerisindeyse, ondan yararlanacaktı. Bu paketin dışına çıkıyorsa, o zaman, ya ek bir sigorta yaptıracak, ya da bunu kişi/kişiler, kendi cebinden ödeyecekti.
Sağlık Bakanlığının, 2023 vizyonunda, aile hekimine düşen nüfusun 2 binin altına indirilmesinin hedefliyor. Bugün Türkiye'de, 20 bin 500 civarında aile hekimi var. Sağlık Bakanlığının 2023 vizyonunda, Şayet, 44 bin aile hekimi öngörüsü gerçekleşirse,. Hekim başına düşen hasta sayısı 2 binin altında inecektir.
AİLE HEKİMLİĞİ
İzmir’in, Bornova İlçesi Yunus Emre Aile Sağlık Merkezi’nde, hastayı görmeden ilaç yazmayacağını belirten, bir hekim ve bir hemşire yakını, sopalarla saldıran 10 kişi tarafından darp edildiğini hatırlatan ESAHED Yönetim...