AK Parti’de iki merkez ilçe başkanı yakın geçmişte, bazı yükümlülükleri yerine getiremedikleri gerekçesiyle görevden alınmışlardı. Daha doğrusu istifaları istenmişti ama bir nevi görevden el çektirilmiş oldular. Neyse asıl konumuz bugün bu değil…
İki başkanın ayrılığı sonrası yerlerine kimin geçeceği büyük bir siyasi çekişmenin gölgesinde, uzun zaman içinde belli oldu.
Başkanların belirlenme süreci uzadığında, siyaset kamuoyu biraz homurdanmaya başlamıştı. AK Parti cephesinin bir kısmı, iki kutbun çekişmesinin (kutupların kim olduğunu artık bilen biliyor) partiye zarar verdiğini düşünürken, bir kısım partili ise Albayrak yönetiminin, tırnak içinde atama beceriksizliğini eleştirerek muhalefeti güçlendirme niyetine girmişti.
Karşı mahalle ise AK Parti’yi yine uzlaşmakta zorlanma, içerisinden nitelikli isimler çıkaramamakla eleştirmiş ve partiye kaos hakim olduğunu ima etmişti.
Böyle bir ortamdan iki ilçe başkanı ismi çıktı ki münferit, küçük bir kısım hariç herhalde kimseyi rahatsız etmemiştir bu isimler.
İki genç Mustafa Kemal Bandırma ve Serhat Tunç, Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanları oldular.
İşin partiler arası siyaset kısmını, benim AK Parti ile olan kişisel görüş uyuşmazlıklarımı isterseniz şimdilik bir kenara bırakalım…
Tamamen AK Parti’nin dinamiklerini analiz edeceğimiz bir pencereden ilçe başkanı atamalarına bakarsak, evet belki atamalar geç oldu, güç oldu ama temiz oldu. İki temiz, ismi yıpranmamış iki genç başkan ile AK Parti yola devam dedi.
Her zaman, “Siyaset gençleşmeli.” diyoruz. “Artık bazı isimler kenara çekilmeli.” diyoruz. Bunları sıkça konuşuyoruz ve siyaset ile ilgili ortak görüşlerden biri kesinlikle gençleşme…
AK Parti bunu reel hayatımıza entegre ederek artı bir puanı kaptı.
Konuyu aslında şuraya bağlayacağım…
İlçe başkanı atama süreci uzun ve oldukça tartışmalı geçmişti. Şimdilerde ise iki merkez ilçe başkanının yönetim listelerinin onaylanması süreci var önümüzde. Bu süreç de biraz uzadı ve yine bazı homurtular duymaya başladık.
Yine, senaryolar yazılıp çizilmeye başlandı. Ancak benim bildiğim kadarıyla tek bir senaryo var. O da iki genç başkanın yönetim listelerinin kabul göreceği ve yollarına tamamen arzuladıkları isimler ile devam edecekleri.
Süreç belki uzadı ama tıpkı ilçe başkanlığı atamaları gibi bu yönetim atamalarının da partilileri mutlu edeceği konuşuluyor. Albayrak ile ilçe başkanları arasında bir sorun olduğu gibi bir durum söz konusu da değil diyebiliriz.
Odunpazarı tarafında oldukça genç bir yönetim olması bekleniyor. Başkan Bandırma kendisi gibi genç isimlere yönetiminde yer vermek ve dinamik bir ekiple yoluna devam etmek istiyor. Ha keza Tepebaşı tarafında Başkan Tunç’un ekibinde de partide etkin, dinamik isimler yer alacağını söylemek yanlış olmaz.
İki başkanın da AK Parti tabanına uzak, tepeden inme tabir edeceğimiz isimlere yöneldiğini görüyoruz. Elbet faydalı takviyeler, iş inşaları da listelere eklemek de bir sorun yok. Yeter ki parti teşkilatına tamamen yabancı isimler olmasın.
Benim aldığım duyumlara göre iki başkan böyle güçlü listeler ile hem İl Başkanı Albayrak’ın hem de Genel Merkez’in karşısına çıkmış durumda. Yönetimlerde yer alan isimlerin güvenlik soruşturmaları tamamlanır tamamlanmaz, isimler üzerinde istişare sağlanacağı ve beklenmedik bir gelişme olmadığı sürece verilen listelerin onaylanacağı düşünülüyor.
Sürecin uzamasında AK Parti’nin bu defa işi ince eleyip sık dokuması etkili oluyor. Israrla söylediğim gibi AK Parti merkez ilçelere de atama yaparken acele etmemiş ve ince eleyip sık dokumuştu.
Bu tarzı benimsemesi AK Parti için olumlu bir gelişme. Birilerinin arzusu ile atananlarla, tepeden inme listeler ile acele kararlar ile bugüne kadar AK Parti Eskişehir’de hatırı sayılır bir başarı elde edemedi.
Belki bu yol onlara daha iyi sonuçlar getirir…
Uzun lafın kısası AK Parti için kaçan bir tren yok henüz. Arada geçen zamanı genç ve dinamik yönetimler hızlı aksiyon alarak ve birlikte hareket ederek kapatacaktır.
Şayet yapamazlarsa o zaman hep birlikte eleştirilerimizi adrese yollarız.
Herkese keyifli bir gün diliyorum. Sevgiyle kalın…