AK Parti'de son durum...

İktidar Partisi AKP'de bu seçim öncesi garip haller var...
Ve bu haller parti çevresinde sıkça konuşulur olmuş.
Söylenenlere bakılacak olunursa:
Birincisi: Bakan Nabi Avcı'nın, alışılagelmişin ötesinde sert bir tutum içinde olması.
O bildiğimiz babacan, esprili ve naif tavırlar gitmiş.
Yerine ise, sert bir mizaç takınan, sürekli talimatlar veren ve sanki Eskişehir adaylığını istemiyormuş gibi "Biz yine görevlendirildik" diyen biri gelmiş.
Aynı tavır, listenin 3 ncü sırasındaki isim için de geçerli.
Emine Nur Günay'ın da her söze başlarken "Biz görevlendirildik" cümlesiyle başlaması parti çevresinde dikkat çeken nokta olmuş.
Bakan Nabi Avcı'nın adaylara ve parti yöneticilerine de bizzat söylemiş olduğu talimatlar arasında "Öyle kapı kapı, sokak sokak gezmek yok. Sadece toplantılar, özel programlar ve düğünler gibi etkinliklere gidilecek. Televizyonlara ve gazetelere olabildiğince de az katılın" şeklindeki talimatları şaşkınlık yaratmış.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Nabi Avcı'nın çok da büyük bir telaş içinde olmaması, kendisinin eline tutuşturulan ve AKP'yi Eskişehir'de 4 puan önde gösteren ankete bağlanmış.
Ancak...
AK Partinin Eskişehir'de anlaştığı ajansın elinde, CHP'yi önde gösteren anketin olması, şimdiden bu ajans yöneticilerini kara kara düşündürmeye de başlamış.
Bunun yanı sıra...
Parti çevresinde ki algı, seçimlere 40 gün kalmasına rağmen partide hiçbir heyecan ve coşku olmadığı yönünde gerçekleşirken, seçim çalışmalarının parti bünyesinden ziyade 5 Mayıs'tan itibaren Eskişehir'e gelecek olan ajans elemanlarınca yürütülecek olması da, parti içinde değişik bir algıya yol açmış.
Tüm bu söylenilenler göz önüne alındığında, AKP'nin Eskişehir'de ilk kez, sokağa taşmayan, heyecan ve coşkusu olmayan ve her türlü sonuca razı olmuş bir seçim öncesi dönemi yaşayacağı, bunun bu şekilde olmasını da bizzat Nabi Avcı'nın istediği algısı öne çıkmış.
Öte yandan...
Partinin ülke genelinde oy kaybedeceği olgusuna sanki milletvekili adayları dahil tüm yöneticiler inanmış.
Ülke genelinde kaybedilecek oyun daha fazlasının Eskişehir'de olacağı da, neredeyse kabullenilmiş.
Hal böyleyken, seçim çalışmalarına hiç ağılık verilmeyeceği görüntüsü içinde olunmasına da, bir anlam verilemez olmuş.
**********
CHP'nin çıkmazı...

Cumhuriyet Halk Partisi'nin, Eskişehir'de birinci parti olması için iki önemli etken vardı...
Birincisi: Milletvekili listesine olan tepkinin ortadan kaldırılması...
Diğeri ise: Seçimlerin yapılacağı tarihte okulların açık olmasından yola çıkarak, Üniversitelilerin oylarının CHP'ye gelmesi.
Bu gün için bu iki mesele hala ve tam anlamıyla giderilmiş değil.
Listeden kaynaklanan sıkıntı hala sürüyor.
Bu gün dahi, CHP listesinin oluşma şekli ve listede bulunan bazı isimlere tepkiler ilk günkü gibi devam ediyor.
Tepkileri azalan ve bir kısmı sistemin içine dahil olarak, seçim çalışmalarına iştirak eden isimlerin, tam anlamıyla çalışma sergilediklerini söylemek zor.
Yani...
Sadece şekil olarak seçim çalışması içinde yer alıyorlar.
Ne "parti daha çok oy alsın" diye bir dertleri var ne de "CHP iktidar olmalı" gibi bir amaçları.
Sadece "partili olmanın gereğini yapıyor" desinler diye seçim çalışmalarının içinde gözüküyorlar.
Kızgınlıkları da kırgınlıkları da devam ediyor.
Üniversitelilere gelince...
Eskişehir'de oy kullanan Üniversiteliler, geçtiğimiz mahalli seçimde CHP den yana oy kullandı.
Bunu seçim sonuçlarına sandık sandık baktığınızda anlamak çok da zor değil.
Zira...
Her ki Üniversitenin çevresindeki ve özellikle de Apart dairelerin ve yurtların olduğu mahallelerdeki sandık sonuçları bunu zaten söylüyor.
Söz konusu mahallelerde CHP'nin AKP'ye en az üç kat fark attığı sonucu orta yerde durup duruyor.
İşte bu Üniversiteli gençlerin bu seçimde de CHP'yi tercih edeceği beklentisi, şu sıralar CHP için büyük bir hayal kırıklığına dönüşmek üzere.
Zira...
Bu güne kadar yapılan çalışmalar, Üniversite gençlerinin büyük bir bölümünün CHP yerine HDP yi tercih ettiği, bir bölümünün de MHP den yana tercih kullanacağını gösteriyor.
Sonuç olarak...
CHP'nin seçime 40 gün kala Eskişehir'de iki büyük çıkmazı var...
Birincisi: Seçim çalışmalarına ağırlıklarını koymayan ve çalışmalara sadece şeklen katılan liste küskün ve kırgınları.
İkincisi de: CHP'ye gelmeyecek gibi görünen Üniversiteli oylar...
Tüm bunlardan sonra anlaşılan o ki:
Liste kızgınları ve küskünlerini ikna edemez, HDP'ye yönelen Üniversite oylarını da partiye döndürmeyi başaramazsa, CHP'nin seçim sonucunda hayal ettiği başarıyı da yakalayabilmesi zor gözüküyor...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Yatırımlar niçin hep seçim öncesi başlatılır ya da bitirilir?

Altı yıl bir türlü bitmeyen Demiryolunun yer altına alınması, mahalli seçimler öncesinde bitirildi.
2,5 yıldır başlamayan yer altına alınan Demiryolunun üzerinin düzenlemesi, yine seçim öncesi başladı.
Şimdi diyeceksiniz ki "Yapılmıyor diye yazıp duruyorsunuz, yapılınca da 'niye seçim öncesi yapılıyor' diye sorguluyorsunuz"
Kesinlikle böyle bir şey demiyoruz...
Yeter ki başlatılsın, yeter ki bitirilsin...
Sadece, bu tür yatırımların niçin özellikle de seçim öncesi bitirildiğini ve başlatıldığına bir vurguda bulunuyoruz.
Hâlbuki...
Yatırımlara başlanması için de bitirilmesi için de yeterli, hatta yıllarca süre olmasına rağmen, bunlar niçin hep seçim öncesine denk getiriliyor'u merak ediyoruz...
Mutlaka bir sırrı olmalı!