AK Parti'nin Büyükşehir adayı...

Her ne kadar 2,5 yıldan fazla bir süre olsa da, insanlar seçimi daha bugünden konuşuyor.
Konu seçim olduğunda da haliyle adaylar merak ediliyor.
En çok da İktidar Partisi AKP nin Eskişehir Büyükşehir belediye Başkanlığına hangi ismi aday olarak koyacağı...
Bunun için tabii ki daha çok erken.
Şu bir gerçek ki;
Seçimlere 1-1,5 ay kalıncaya kadar İktidar Partisi AKP nin Eskişehir'de Büyükşehir belediye başkan adayı belirlenmez.
Her ne kadar o gün gelinceye kadar pek çok kişinin ismi "Aday" olarak konuşulsa da...
Son sözü Genel merkez söyleyeceği için ve Genel Merkezin de bu konuda son güne kadar açık vermeyeceği bilindiği için...
O güne kadar konuşulan Aday isimlerinin kamuoyunda pek itibarı olmaz.
Her neyse.
Yukarıda da söylediğimiz gibi, İktidar Partisinin Büyükşehir belediye başkan adayı önemli.
Çünkü...
Öncelikle bu belirlenen isim, mevcut büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile ister istemez kıyaslanacak.
Dahası...
Belirlenecek olan isim, yeniden aday olması halinde mevcut Belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen ya da Ahmet Ataç ile yarışacak.
O yüzden İktidar Partisi, Eskişehir'de Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak iyi bir isim bulup çıkartmak durumunda.
Peki bu isim kim? Ya da kimler? Olabilir...
İşte bu konuda AKP nin oldukça ince eleyip sık dokuması lazım.
Çünkü, Eskişehir Büyükşehir belediyesi AKP için çantada keklik bir yer değil.
Bu bakımdan AKP nin Büyükşehir dayı belirlemede önemli kıstasları olmalı.
Bize göre AKP, Eskişehir Büyükşehir belediye başkan adayı olarak çıkartacağı ismi;
-"Eskişehir'i bilen, Eskişehirlilerin de bildiği" bir isim olarak belirlemeli.
Dikkat edin, "Eskişehirli olacak" demiyoruz...
Eskişehir'i bilecek, Eskişehirliler de onu...
Yani, Hamamyolunda bıraktığınızda Vilayet meydanını bulabilecek bir isim olmak zorunda aday gösterilecek kişi.
Öte yandan...
Partinin mevcut oyunu alıp, bir de bunun üzerine bugüne kadar Büyükerşen'e gitmiş oyları geri döndürebilecek bir kişi olmalı aday gösterilecek isim.
Dahası...
Eskişehirli de "Ha onu tanıyorum" diyebilecek, "Bu işi en iyi şekilde yapar" düşüncesini ortaya çıkartabilecek de bir isim olmalı.
Böyle bir isim var mıdır?
Olup olmadığını bilemeyiz ama...
Zaten onu bulmak da bize değil, İktidar partisine düşüyor...
......

Eskişehir tarifi...
-"Eskişehir, modern ve büyük bir kent olmasının yanında, küçük bir kentin huzuru ve rahatlığını da içinde barındıran bir kent"
Bu, Eskişehir'i gezip görmek için gelenler tarafından yapılmış bir tespit.
Gerçekten önemli ve üzerinde durulması gereken bir tespit bu Eskişehir için...
Hem "Modern ve Büyükşehir", hem de "Küçük bir kentin rahat ve huzuruna sahip"
İçinde yaşamalarına rağmen birileri hala bu kenti beğenmese de, Eskişehir bugün için Türkiye'de en çok konuşulan kenti konumunda.
En çok konuşulan bir kent olma unvanını da, son yıllarda gerçekleştirdiği değişime borçlu.
Dahası...
Değişimi yaşarken, kent ruhunu kaybetmemesi de bu kentin en belirgin özelliği olsa gerek.
İşte bu nedenle her gün insanlar geliyor Eskişehir'e...
İşte bu nedenle, özellikle hafta sonları çeşitli kentlerden gelen otobüsler dolaşıyor kentin çeşitli mekânlarında.
Bu yüzden akşam olduğunda kentin eğlence mekânları tıka basa doluyor.
Bu yüzden cadde ve sokaklarda artık Ankara, İzmir, İstanbul ve diğer illerden gelen kafileler yadırganmıyor...
Şu bir gerçek ki...
Eskişehir'e gelip, gezip gidenler...
Eskişehir'de yaşayanlardan daha iyi Eskişehir tahlili yapıyor.
Yani...
Bizim içinde yaşarken görmediklerimizi, ya da bazılarımızın yaptığı gibi kasıtlı olarak görmek istemediklerimizi, dışarıdan gelenler daha iyi görüp, yorumluyor.
Tıpkı bu tahlilde olduğu gibi...
Ne diyorlardı tahlili yapanlar;
-"Eskişehir'de Büyükşehir olmanın modernliği, küçük şehir olmanın rahatlık ve huzuru var"

Bunların hepsine eyvallah ama...
Şehir bir de şu mevcut s ve çözümü son derece basit sorunlarından arındırılsa...
Belki, bu şehirde yaşayanlar da, dışarıdan gelenlerin yapmış olduğu "Eskişehir tarifi" ne katılacaktır.
......

Şu Çanakkale gezilerini eleştirenler var ya...
Tepebaşı Belediyesi birkaç yıldır bölgedeki mahallelerde ikamet edenleri Çanakkale'ye götürüyor.
Bu geziler sayesinde, tepebaşı bölgesinde bulunan binlerce kadın ve erkek Tepebaşı Belediyesi sayesinde Çanakkale'yi gördü.
Tarihimizde büyük önemi bulunan savaşların geçtiği o toprakları gezme fırsatı buldu.
Her ne kadar kendilerine cübbe ve çakma diploma yerine sadece kumanyalar verildiyse de, Tepebaşı bölgesindeki muhtarlar da Çanakkale'ye yine belediyenin düzenlediği bu geziler sayesinde görme fırsatı buldu.
Bu gezilere katılanlar, uzman rehberler eşliğinde Çanakkale savaşlarının evrelerini, savaş sırasında yaşanan acı olayları bizzat yerinde görme olanağını yaşadı.
Dahası...
Bu güne kadar geziye katılan binlerce Tepebaşılı, ülkemizin tarihinde büyük dönüm noktası olan Çanakkale savaşlarında yaşamını yitirmiş binlerce atalarımızın mezarlarının bulunduğu topraklarda, topluca Cuma namazı kılma fırsatı buldu.
Belediye'nin bu gezileri zaman zaman eleştiri konusu oluyor.
Gerek mecliste rakip parti mensuplarınca, gerekse kamuoyunda bazı çevrelerce "Bu gezilere ne gerek var?" deniliyor.
Öncelikle, bu eleştirilere katılmadığımızı söyleyelim.
Dahası...
Özellikle Çanakkale'ye yapılan bu gezileri destekliyor ve Tepebaşı Belediyesi'nin çok sayıda gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projelerinden birisi olduğunu düşünüyoruz.
O yüzden de, Tepebaşı Belediyesinin Çanakkale ziyaretlerini n bundan sonra da devamından yanayız.
Yine de eleştirenler varsa, Belediye'nin Çanakkale ziyaretlerine katılmış insanlarla bir konuşmasını tavsiye ediyoruz.
Zira...
Geçtiğimiz yıl bu ziyaretlerden birine katıldığımızda biz sorduk.
Bir amcanın "Burada namaz kıldım ya, artık ölsem de gam yemem" dediğini...
Bir teyzemizin "Ben resmen yarım hacı oldum" deyişini ve...
Bir muhtarımızın "belki inanmayacaksın ama ben bu güne kadar sadece 2 şehre gidebilmiştim. Bu üçüncü oldu ve bunu hiç unutmayacağım" dediğine şahit olduk...
O yüzden...
Çanakkale gezilerini eleştirenler, Çanakkale gezilerine katılanlarla bir konuşsun bakalım...
Kendilerini haklı çıkartabilecek farklı şeyler duyabilecekler mi?