AKP de öğretilmesi gereken asıl siyaset

İktidar Partisi AKP, aralarında Eskişehir'in de bulunduğu bazı illerde Siyaset Akademisi adı altında bir program başlattı.
Programa başvuruları kabul etti, ardından başvuruda bulunanlara eğitim vermeye başladı.
Tabii, bu programa katılmanın, Adaylık günü geldiğinde tercih nedeni olacağının açıklanması...
Haliyle başvuru sayısını da arttırdı.
Söz konusu Adaylık olunca da...
Mevcut İl Genel ve Belediye Meclis üyeleri bile programa katılma gerek duydular...
Netice itibarıyla, yerel Yönetimler ve siyaset akademisi programına katılanlar, eğitim görmeye başladılar.
Genelde Partinin beledîyle Başkanları ve yöneticileri, bu programa katılıp ders veriyor.
Kimi deneyimlerini anlatıyor, kimi ise yaptıklarını...
Ama genelde anlatılanlar, belediyecilikle ilgili konular...
Böyle olunca, işin siyaset kısmı biraz güdük kalıyor...
Yani...
AKP'nin siyaset okulunda bol bol Belediyecilik anlatılıyor...
ASLINDA ANLATILACAK
BİRÇOK OLAY YAŞADI AKP
Halbuki AKP siyaset okulu öğrencilerine anlatılacak olan bir çok siyasi olaylar var.
Hem de, partinin Eskişehir'de yakın bir geçmişte yaşadığı olaylar.
Örneğin, Osman Yüksel'in baskılara rağmen İl Genel meclis başkanlığından istifa edip, il başkanlığına nasıl aday olduğu...
Genel Merkez ve Eskişehir milletvekillerine rağmen nasıl il kongresi kazanabildiği...
Kongreyi kazanıp, il başkanı olmasına rağmen, nasıl istifaya zorlandığı...
İstifa etmeyince, nasıl yönetimiyle birlikte görevden alındığı...
Bu yaşananlar, programa katılacaklara anlatılacak mükemmel bir siyaset dersi aslında...
Anlatılmasında da büyük yarar var.
Madem bu kursa bir çok AKP li siyaset öğrenmek için gidiyorsa...
Kendi partilerinde yaşanan siyaseti de öğrenmek hakları... O yüzden...
Ankara-Antalya belediye başkanlarının siyaset okuluna gelip de;
-"Ben şu kadar yol yaptım, şu kadar kütüphane açtım" demesi, bu programa katılanlara doğrusu pek bir şey vermez...
KEŞKE GENEL MERKEZDEN
BİRİ GELİP ANLATSA
Keşke AKP Genel merkezinden birisi bu programa katılıp;
-"Biz Eskişehir'de Osman Yüksel'in il başkanı olmasını istemedik. Buna rağmen aday oldu. Bütün delegeleri tek tek aramamıza rağmen, bizim desteklediğimiz kişiye oy vermeyip, istemediğimiz Osman Yüksel'i il başkanı seçtiler. Bu kez Osman Yüksel'in istifa etmesini istedik, bir türlü istifa ettiremedik. Biz de bunun üzerine, hem İl, hem de Merkez İlçe Başkan ve yöneticilerini görevden aldık. Dahası, Delegasyonu bile düşürdük. Yerine de bir yönetim atadık. O günden sonra kongre falan da yapmadık. Hala atamış olduğumuz yönetimler görevi sürdürüyor. Hem de bizim istediğimiz şekilde. Sizin anlayacağınız, Her ne kadar tüzüğümüzde varsa da, seçimi kazanmak il başkanı olmaya yetmiyor. Bu partide bizim istediğimiz olur. Bizim istemediğimiz kesinlikle olmaz" diye anlatsaydı...
Netice olarak da...
Siyaset Okuluna devam eden AKP'lilere;
-"Siz siz olun, Osman Yüksel'in yaptığını yapmayın" deseydi...
Siyaset öğrenmek istedikleri için bu programa katılan AKP liler de...
Nasıl bir parti içinde siyaset yapacaklarını bilmiş olurlardı...
Dahası...
Parti içi Demokrasi kavramının, Genel başkanın iki dudağı arasında olduğunu hiçbir zaman unutamazlardı...