Alın size bir tartışma daha

Rönesans'ın ünlü sanatçılarından olan Michelangelo, heykel sanatının başyapıtlarından biri kabul edilen "Davut" heykelini yaptı 1500'lü yılların hemen başında.
Heykel halen İtalya'nın Floransa kentinde bulunan bir müzede korunuyor.
Dünyanın her yerinden Heykeli örmek için gidenler var Floransaya.
İtalya, heykelin bire bir kopyasını da müzenin önüne koymuş kente gelen turistler görsün diye.
Türk sanatçı Serkan Özkaya da, aynı Davut heykelinin 10 metre yüksekliğinde ki birebir kopyasını strefor malzemesinden yapmış.
İstanbul'da ki bir Festivalde sergilenmek üzere yapılan 10 metrelik heykel, dikileceği yere götürülürken kırılmış.
Böylece heykel İstanbul'a konulamamış.
Amerika'dan bir talep gelmiş "Aynı Heykeli bize yapın2 diye.
Bunun üzerine, Büyükerşen ile temasa geçilmiş.
Büyükerşen, heykelin kompozit malzemeden yapılabileceğini belirtmiş önce.
Ardından da...
-"Bir kopyası da bizde kalırsa olur" demiş.
Netice itibarıyla, 10 metrelik Davut heykelinin yapımı başlamış.
Tamamlanan heykelin bir kopyası önceki gün tıra yüklenerek yola çıktı.
Daimi olarak sergileneceği Amerika birleşik devletlerine gönderildi.
Heykelin tamamlanan diğer kopyası da Eskişehir'de.
Sazova'daki parka, 5 metrelik platform üzerine yerleştirilecek.
Şimdiden söyleyelim, kıyamet de o zaman kopacak.
Çünkü...
Bugüne kadar sanata sanat gözüyle bakmayı bir türlü beceremeyen yada, işlerine öyle gelen bir sürü insan;
-"Bu heykelin burada ne işi var", "Bu heykelin bizim tarihimiz ve geleneğimizle ne alakası var" diye büyük gürültüler koparacak.
Davut heykelinin konulduğu gün, parkların çıplak adam heykelleriyle doldurulduğu eleştirileri de başlayacak.
Sizin anlayacağınız...
Yeni bir tartışma başlayacak Eskişehir'de...
Hem de sanat üzerinden...