Arka arkaya alınan başarılı sonuçlarla birlikte Eskişehirspor'un sergilediği güzel ve etkili futbol spor kamuoyunda büyük övgü ve taktir görmeye başladı. Özellikle ligde zirve yarışı içinde olan iki takımında şehrimize gelecek olması bu ilgiyi daha da arttıracağa benziyor. İ.B.B.Spor karşısında sezonun en rahat maçını oynarken futbolcularımızın özgüvenleri ve kazanma arzularının şimdiden bu iki takımın teknik direktörlerini endişeye sevk ettiğini düşünüyorum. Her ikisinin de kalan maçları hesaplarken bizim maçın karşısına rahatlıkla 3 puan alırız diye yazabileceklerini hiç zannetmiyorum. Eskişehirspor açısından baktığımızda ise bu şekilde oynamaya devam edersek kalan 9 maç içinde kazanamayız diyeceğimiz tek bir maç yok. Takımdaki bu potansiyeli gören taraftarımızda neden bizde UEFA Avrupa Ligine katılmayalım diyerek haklı bir beklentinin içerisine girdi. Bu güzel beklentinin camiamıza ayrı bir heyecan getireceği ortada.
Bir başka heyecanı ise Alper'i seyrederken yaşıyoruz. Gerek alt liglerde gerekse süper ligde çok uzun zamandan beri Eskişehirspor markası altında ülkemiz futbol gündemine sunduğumuz bir yıldız adayımız olmamıştı. İşte artık Alper'imiz var. Kendisini inanılmaz geliştirdi. Maç içinde sorumluluk aldığı gibi oyunun iki yönünü de son derece başarılı bir şekilde oynuyor. Belediye maçında attığımız iki golde de imzası vardı. Geçmişte bu takımda kimlerin forma giydiğini düşündükçe Alper'in geldiği nokta daha çok anlam kazanıyor. Alper'in oynadığı maçlar ve bu maçlardaki başarılı performansı alt yapımızda yetişen diğer gençlere örnek olacak. Eskişehirspor'umuz geleceği olan
Alper'e bende bir iki söz söylemek isterdim. Ama başta annesi olmak üzere ailesinin üzerine nasıl titrediğini, nasıl dualar ettiklerini, onu nasıl bir sevgi yumağında kucakladıklarını gördükçe, aman şımarma gibi bildik nasihatlerin gereksiz olacağını çok daha iyi anlıyorum. Alper'e sadece camianın gururu oldun hep böyle devam et derken, onu Çiftelerspor'da keşfedip Eskişehirspor'a kazandıranlara da sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Hafta sonu Alper'in kırmızı kart cezası nedeniyle oynamayacağı maçta rakibimiz olan Karabükspor ligde ununu eleyip, eleğini asmış takım konumunda. Öyle ki statlarında yapacakları çalışmalar için kalan
maçlarını başka bir şehirde oynamayı bile düşünmüşlerdi. Ancak ligin kaderini etkileyebileceklerini göz önüne alarak bundan vazgeçtiler. Beklentinin yüksek olmaması sebebiyle sorunsuz bir takım görüntüsü veren Karabükspor genelde kendi sahasında daha başarılı sonuçlar elde ediyor. Deplasmanlarda ise beraberliği hedefleyerek oynuyorlar. Aslında Emenike'nin sakatlanması Karabük adına büyük şansızlık oldu. Onun yokluğunda İlhan ve Angelov gibi süratli oyuncularla etkili olmaya çalışıyorlar. Orduspor'u çalıştırdığından beri yıldızımızın bir türlü barışmadığı Yücel Hocanın takımı kolay gol attığı gibi kolay da gol yiyor. Yakın zamanda Eskişehirspor forması giyen Bülent Bal, Birol Hikmet ve Bülent Kocabey'in bu sefer rakip olarak sahada yer almaları ilginç olacak. Avrupa'ya gitme sevdasıyla havaya girdiğimiz bu günlerde Karabük maçının kazanılmasının camia için anlamının büyük olduğunu hatırlatır, tüm futbolcularımıza başarılar dilerim.
ALKIŞLAR ALPER'E
Arka arkaya alınan başarılı sonuçlarla birlikte Eskişehirsporun sergilediği güzel ve etkili futbol spor kamuoyunda büyük övgü ve taktir görmeye başladı. Özellikle ligde zirve yarışı içinde olan iki takımında şehrimize...