Alzheimer Derneği de insani bir kuruluştur

Tepebaşı Belediye Meclisini önceki gün takip edenlerdendim.
Oldukça yoğun bir gündem vardı.
Komisyon seçimleri de yapıldı bu arada.
Hızlıca bitti hepsi.
Ancak;
Belediye tarafından TOKİ'den kalma binaların 'yaşamköyü' olarak kullanılması projesinde tartışmalar yükseldi.
Ne yalan söyleyelim;
En çabuk bu maddenin karara bağlanacağını düşünüyordum.
Sonuçta içinde 'insan' olan, iyi düşünülmüş ve Alzheimer hastalarının tedavisini sağlayacak bir proje yapılmıştı.
***
Ne var ki, AKP'li Gülser Yanar'ı, hiçbir konuda göstermediği kadar tepki gösterirken gördük.
Merkezin Alzheimer Derneği ile birlikte yürütülecek olmasına bir türlü anlam veremiyordu.
'O binalar bizim dönemimizden size kaldı.
Babanızın malı mı onlar, bir başka kurum faaliyet gösterecek.
Belediyemiz kendi binalarını nasıl böyle kullandırır' dedi.
Arkasından;
Belediyenin ürettiği diğer projeler içinde yeni yerler kiralanıp, hem kira bedeli hem de iç dizaynı için para harcanmasının da külfet olduğunu savundu durdu.
Bunu yaparken de yüksek sesle konuşmayı tercih etti.
Yanar'ın bu sözleri, projelerin mimarı Ataç'ı da tam anlamıyla çileden çıkardı.
***
Öncelikle şunu söylemek gerekli;
Yanar'ın eleştirileri arasında haklı taraflar belki de olabilir.
Uzun uzadıya konuşmak gerekli.
Ancak 'bizden size kalan binaları başkasına nasıl kullandırırsınız?' sözünü kabul etmek mümkün değil.
Tamam, o bina özel bir kurum, benzer kişi yada kurumlara devredilmiş olsa, sonuna kadar o eleştirilerin arkasında bizde dururuz.
Fakat;
AKP döneminden belediyeye kalan binaların tahsisinin 'Alzheimer Derneği'nin' işletmesine sunulması kadar doğal ve insani bir durum olamaz.
AKP bu işe belki siyaseten bakıyor olabilir.
Ancak;
Biz bu yapılan işe 'hizmet' olarak bakıyoruz.
İnsana yapılmış bir yatırım olarak görüyoruz.
***
Öyleyse;
AKP eleştirecek başka konular üzerinde durmalıdır.
Çocuk Diş Merkezi için harcanan parayı ya da belediyeye ait binanın Alzheimer'lilere tahsisi eleştirilecek konular olmamalıdır.
Sadece tebrik edilecek, daha fazlasının yapılması içinde destek verilecek işlerdir.
Pekiyi eleştirilecek olan meseleler nelerdir?
Onu da artık AKP'nin Tepebaşı kurmayları oturup iyice düşünmelidirler.
Aksinde, bu tür konular üzerine gitmekle kamuoyundan ya da bölge halkından destek geleceğini çokta sanmıyorum...

Trafikte biraz saygı!

Şehrin trafik sorunu üzerine defalarca yazılar yazdık.
Bu sorunun ortaya çıkmasında en büyük neden olarak, hızla artan araç sayısını artık kentin kaldırmadığı yönünde ortak bir fikir herkeste var.
Daha sıkı trafik denetimleri vs de konunun çözümü için biraz olsun tedbir özelliği taşıyacağını da söyledik.
***
Bu konuda kuşkusuz bizlere de düşen çok görevler olduğu düşüncesindeyiz.
Yani;
Kırmızı ışık yanmasına rağmen geçişine devam edenler artık durmalı.
Diğer şehirlerde sıkça gördüğümüz, iş yerlerine yüklerin el arabaları ile taşınması gerektiği.
Yani koskoca kamyonların ana caddeler üzerinde park etmemesi konusu.
Olmadık yerlere hem de ikişer sıra park etmekten vazgeçmek mesela...
Birbirimize daha çok kolaylık sağlayacak şekilde araç kullanmayı da ekleyelim.
Bunlarda bize düşen görevler.
***
Bu konuda trafik içinde çok sıkıntı yaşadığımızı ve hatta zaten dar olan caddeler içinden sırf bu yüzden çıkamadığımızı gözlemliyoruz.
Öyleyse bu konuda şunu da söylemeliyiz.
Lütfen birbirimize daha fazla saygı!
İnanın, hoşgörü ve huzur kenti dediğimiz bir şehre bahsettiğimiz davranışlar hiç yakışmıyor...