Eskişehir Büyükşehir Belediyesi TİS görüşmelerinde yaşanan krizden sonra Tepebaşı Belediyesi’nde de görüşmeler devam ediyor.
Büyükşehir Belediyesi’nde en azından demokratik bir ortam var.
Her ne kadar gerginlik yaşansa da talepler, teklifler ortaya konuluyor, karşılıklı fikir alışverişinde bulunuluyor.
Tepebaşı Belediyesi’nde öyle mi?
Kapalı kapılar ardında görüşmeler sağlanıyor.
Tepebaşı Belediyesi, AKP’yi hangi konuda eleştirdiyse, tıpkısının aynısı bir sistemle işleyişine devam ediyor.
Her ne kadar Genel İş Sendikası Başkanı kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeleri kabul etmese de belediye tarafından işçilere önerilen yüzde 12, 49’luk zam oranına, “Yetmez ama evet” demek üzere…
Aynı AKP’de olduğu gibi…
Orada da zam dönemlerinde sarı sendika çıkar ve açıklama yapar ya:
“Yetmez ama evet!”
Genel İş Şube Başkanı Coşkun Sakçı malumunuz Tepebaşı Belediyesi’nde de işçi olarak çalışıyor.
O da haklı!
İnanın kinaye yapmıyorum.
Ben halden anlarım!
Ufacık bir eleştiri yapsa kapının önüne konulacağının farkında!
Kimsenin ekmeğinden olmasını istemem.
İstemem de eleştiremiyorsan da sus ve otur be başkan!
İşçinin tepkisini çekme.
Gereksiz süslü cümlelerle bu ayıba ayıp katmanın ne anlamı var?
Sakçı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, yüzde 12’lik zam artışı için Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a güzellemeler yaparak, “ Başkanımız Ahmet Ataç’ın tüm şartları zorlayarak işçisini enflasyon altında ezdirmeyeceğini, sosyal demokrat bir yönetim anlayışının gereklerini yerine getireceğine inanıyoruz” demiş.
Kahkaha attım.
İki örnek de olmamış.
Ahmet Ataç, bırakın işçiyi enflasyon altında ezdirmemeyi, işçiyi aleni bir şekilde direkt kapının önüne koyuyor.
Örnekleri yakın zamanda yaşandı.
İkincisi sosyal demokrat anlayışın gereklerini zaten yerine getirmiyor, kendisi gibi düşünmeyi de taaak kapının önüne koyuyor.
Anlayacağınız olmamış Coşkun Başkan!
Diğer konuya gelecek olursak da…
Lütfen sendika başkanı iseniz, görevlerinizi yerine getirin.
Ya işçinin hakkını savunun ya da “başkan ben yapamayacağım, işçinin ahını alamam”diyerek bayrağı devredin.
Efendim sizin bu açıklamanız bana neyi hatırlattı biliyor musunuz?
Yaprak Dökümü dizisindeki Hayriye Hanım’ın repliğini:
“Aman ağzımızın tadı kaçmasın, Ali Rıza Bey…”