ANADOLU ÜNİVERSİTESİ, İŞBİRLİĞİNE HAZIR

Geçen hafta, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Sürmeli, Akademik Kulüpte basın mensuplarına verdiği kokteylde "Eğer kurumlarıyla, basınıyla, sanayisiyle sahiplenilecek bir kent varsa bu Eskişehir'dir. Güzel ve birimli bu kentin kendi içindeki çatışmaları kendi içindeki değişik düşünceleri, bir tarafa bırakarak fikir biriliğine varması gerektiğine inanıyorum. Ve Eskişehir'in en büyük eksiğinin, bu olduğuna inanıyorum" sözleri ile" üniversitenin kaynaklarını herkesle paylaşmak istiyoruz" mesajı, göreve başladığı günlerdeki söylemlerini hatırlattı.
Bu sözler üzerine, O günlerde, köşemiz de bu işbirliğinin, Üniversite ve Eskişehir açısından önemi üzerinde durmuş, Sivrihisar Sosyal Kültür ve Dayanışma Derneği ile birlikte kendisini ziyarette de, üniversitenin, kurum/kuruluşlarla işbirliği söylemlerinden dolayı da, kendisine teşekkür etmiştik.
Ancak bugüne kadar, Üniversite-Kurum/kuruluşlar arasında beklediğimiz boyutta bir işbirliği göremedik. Sayın Prof. Dr Sürmeli' nin, üniversitenin olanaklarını tanıtan kapsamlı bir katalog hazırladıklarını belirterek, "Hedefimiz, ülkemizin ilk üç üniversitesinden biri olmaktır" sözleri, her Eskişehirliyi, memnun edecek niteliktedir.
Ayrıca Sayın Prof. Dr. Sürmeli' nin, kısır çekişmelerin Eskişehir'e, yarar getirmeyeceğini ifade ederek, "Gelecek yıl 2008 üniversitemizin 50. kuruluş yılı olacak. Olanaklarımızı hiç esirgemeden açmak istiyoruz. Üniversiteyi anlamlı kılan yaşadığı çevreye yaptığı katkıdır. Çoğu işletmenin kuramayacağı, kaynak ayıramayacağı kadar bizde donanım var. Bu donanım sadece bizde kalsın istemiyoruz. Büktün kaynaklarımızı, herkesle paylaşmak istiyoruz. Donanım katalogu oluşturduk. Neyimiz var hepsini sizlere sunuyoruz. Donanım ne işe yarar, nasıl kullanılır, fotoğraflarıyla içeren bir katalog. Kapılarımızın herkese açık olduğunu, bir kere daha ilan etmek istiyoruz" sözleri karşısından memnun olmamak mümkün müdür?
Katalog elimizde olmadığı ve kokteyle neler konuşulduğunu bilmediğimiz için, bu olanakları, kamuoyu ile paylaşamıyoruz. Ancak Prof. Dr. Sürmeli' nin, "Vizyonumuz, evrensel düzeyde örgün ve çok ortamlı eğitim, öğretim ve araştırmalarla; bilgi üretmek, bilgiyi paylaşmak ve kullanmak suretiyle, çevre, ülke ve dünya insanının yaşam refahını ve yaşam kalitesini yükseltmeye yönelik çalışmalara, katkıda bulunan ülkemizin ilk üç üniversitesinden biri olmaktır" sözleri heyecan vericidir.
İsteriz bütün bu vaat ve söylemler, sözde kalmayarak, hayata geçirilsin, Anadolu Üniversitesi bilgi üreten ve çevresindeki kurum/kuruluşları ve tüm imkânları, bir laboratuar gibi kullanan, bir eğitim kurumu haline gelsin.
Elbette "BİLGİ ÜRETMEK", kolay bir iş değildir. Çünkü Üniversitelerimizde AR.Ge faaliyetlerine ayrılan kaynak yetersizdir. Bundan da daha önemlisi, evrensel düzeyde araştırıcı sayısının az olmasıdır. Üniversitelerimizin, eğitim-öğretim yükü araştırma faaliyetlerine, pek zaman bırakmayacak ölçüde yüksektir. Üniversitelerimizde, AR-GE faaliyetlerinin, evresel boyut kazanabilmesi bakımından, önemli bir girdi olan kitap ve süreli yayın bakımından, yetersizlik mevcuttur.
Bilgi üretme çalışmalarında, insan gücü yetersizliği, bu sayılanların arasında en ciddi olanıdır ve parasal kaynak yetersizliğinin aksine, kısa sürede çözülebilir bir sorun değildir. Bu sorunların çözümü için, ciddi bir planlama, kararlı ve uzun vadede sabırlı bir uygulama gerektirmektedir.
Öte yandan bilgi üretme de gerekli olan imkân ve olanaklar, üniversite sanayi işbirliği ile sağlanabilir. Ar-Ge alandaki Finans kaynakları da, Eskişehir sanayisi bünyesinde oluşturulacak, "ÇATI" ve " SEKTÖREL", şirketlerle pekâlâ aşılabilir.
Anadolu Üniversitesi, bünyesindeki açık öğretim fakültesi ile dünyanın öğrenci kapasitesi açısından, önde gelen üniversitesidir. Bu yeterli değildir. İsteriz ki Bilgi üretiminde, bilim ve teknoloji sistemi içinde, eğitim verilen üniversite ve bilginin ticarileştirildiği bir kurum olarak da, dünyadaki yerini alsın.
Anadolu Üniversitesi'nde, Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme ve Stratejik Planlama" çalışmaları yapılıyor mu bilmiyoruz ama Anadolu Üniversitesi'nin, "2007 Uluslararası Socrates Ödülü"nü kazanması, bu alanda mesafe aldığının da bir göstergesidir.
Kutluyoruz.