Apolitik gençliği de sonunda bu hale getirdiniz ya...

Politikaya ne sempati ne de antipati duyan, oy kullanırken de "Hayırlısı olsun" diyen bir zihniyet var.Daha doğrusu, bu zihniyeti taşıyanlar var.En azından ülkemize bakarak,hiçbir politikanın bir değer,fayda yaratmadığını düşünen,bütün...

Politikaya ne sempati ne de antipati duyan, oy kullanırken de "Hayırlısı olsun" diyen bir zihniyet var.
Daha doğrusu, bu zihniyeti taşıyanlar var.
En azından ülkemize bakarak,hiçbir politikanın bir değer,fayda yaratmadığını düşünen,bütün tarafların rant,ego,vs. gibi aslında doğal insanı dürtülerle hareket ettiğini görüp,bir görüş ve duruş belirtmek zorunda olmayan insanlara genelde "apolitik" deniliyor.
İşte bu tarif yapılırken de Üniversite gençliği sürekli örnek gösteriliyordu.
Taksim'de başlayan ve tüm illere de yayılan protestolar gösterdi ki durum hiç de öyle değil.
Ya da, öyle olan durum artık değişiyor.
Gençlik apolitik olmaktan çıkıp, meselelerin ucundan tutup taraf olmaya başlıyor.
Bu protestoları her zaman olduğu gibi "marjinal guruplar.Bildik yöntemler" açıklamalarıyla izah edemezsiniz.
Çünkü...
Toplanan kalabalık, bildik gerekçelerle izah edilemeyecek kadar büyük ve kızgın.
Ne diyelim...
Yok "Ayran" dı, "İki sarhoş"tu, "Ben istiyorum Taksim'e AVM yapılacak"tı söylemleriyle bu "apolitik" gençliği de sonunda politik düşünmeye zorladınız ya...
Bence bu güne kadar yapılan en hayırlı işlerden biri de bu oldu galiba...
.......


Önseçim isteyenler niçin samimi değil?
Demirel'in, adayları önseçim ile belirlenmesine ne denli önem verdiği bilinen bir gerçektir.
Seçim zamanı, kendisinden listeye girmek için yardım isteyenlere;
-"Seçil de gel kardeşim" diyerek gönderdiğine çok kişi şahit olmuştur.
Yine bir seçim öncesi yaşanıyor anlatacağımız olay.
İsmet Sezgin ve Nahit Menteşe Süleyman Demirel'in yakın siyaset arkadaşları.
Her ikisi de Aydınlı.
Aydın'da parti Önseçim yapma kararı almış.
Yani...
Ne kadar aday varsa çıkacak, partinin delegeleri ve üyeleri bu adaylar arasından listeye girecekleri oylarıyla ve hakim huzurunda belirleyecek.
Ancak...
Hem İsmet Sezgin hem de Nahit Menteşe önseçimden korkuyor.
-"Ya delege bizi seçmezse?" endişeleri var.
İstiyorlar ki Demirel olaya müdahale etsin, önseçim riskine girmeden listeye yerleşsinler.
Bunu Süleyman Demirel'e ima ediyorlar.
-"Biz önseçime girmeden liste başına yerleşsek mi?" diye.
Süleyman Demirel duymazlıktan geliyor bu isteği.
Bunun üzerine İsmet Sezgin ve Nahit Menteşe çaresiz Aydın'da yapılan önseçime girmek için dönüyorlar memleketlerine.
Biraz da gücenmiş şekilde ayrılıyorlar Demirel'in yanından.
Neticede...
Aydın'da önseçim yapılıyor...
Önseçimde biri ilk sıraya, diğeri ikinci sıraya yerleşiyor.
Hemen ardından yapılan seçimlerde de her ikisi milletvekili seçiliyor...
Milletvekili seçilen İsmet Sezgin ile Nahit Menteşe sonrasında, Demirel'i ziyaret ediyor Güniz Sokak'ta...
Demirel ağırlıyor Sezgin ve Menteşe'yi.
Milletvekilliklerini tebrik ettikten sonra kapıya kadar da uğurluyor her ikisini.
Sonra odada bulunanlara dönüp;
-"Dikkat ettiniz mi her ikisinin de boyu uzamış" diyor Demirel.
Odada bulunanlar anlamıyorlar ne demek istediğini ve;
-"Aman efendim bu yaştan sonra insanın boyu mu uzar? Her ikisi de neredeyse 55 yaşında" diye sorunca...
Demirel;
-"Uzlar tabii" diye cevap veriyor...
Ardından da...
-"Önseçimden çıkıp Milletvekili olunca insan dikleşir. Boyu uzar. Dev gibi olur. Bunu bir bakışta görürsünüz. Birilerinin himayesi ile seçilirse, boyu kısalır. Cüce kalır. Sesi çıkmaz. O yüzden gardaşım Dev olmak istiyorsan Önseçimden çıkacaksın" diyor.
İşte o zaman anlıyor odada bulunanlar, İsmet Sezgin ve Nahit Menteşe'nin niçin boyunun uzadığını...
Yaşanan bu olayı bu köşede daha önce de yazmıştık.
CHP nin Odunpazarı ilçe Danışma kurulunda Önseçim istekleri öne çıkınca, yine aklımıza geldi.
Ne yazık ki, siyaset yapanlar talip oldukları yere sıkıntı çekmeden, tepeden inme gelmeyi istiyor.
Böyle bir imkan varsa, gözü önseçim falan görmüyor.
Gelmek istediği yere, cüce olma pahasına gelmek istiyor.
Böyle bir imkan yoksa da, aklına hemen önseçim geliyor.
Kimse kimseyi kandırmasın.
Hiç kimse, "Ben birileri tarafından bir yerlere gelmek ve cüce olmaktansa, kendi gücümle gelip dev olmayı tercih ederim" demiyor.
İşte bu yüzden, aday belirlemenin en demokratik yöntemi olan önseçim istekleri çok da samimi bulunmuyor.
.......


BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Yaşlı çift evliliklerinin kırkıncı yıl dönümünde paraya kıymışlar, Avusturalya'da tatil yapmaya karar vermişlerdi.Uçağın penceresinden saatlerdir okyanusu seyrediyorlardı.
Sessizliği pilotun anonsu bozdu:"Sayın yolcularımız! Korkarım size kötü bir haberim var. Motorlarımızdan biri sustu, diğeri de susmak üzere. Acil iniş yapmak zorundayız."
"Neyse ki altımızda haritada görülmeyen bir ada var ve sahiline inmeye çalışacağız."
"Bunu başarabilirsek tek sorunumuz bizi bulabilmeleri için dua etmek olacak."
Uçak minik adanın kumsalına başarılı bir iniş yaptı, kimsenin burnu kanamadı.
Uzun bir rahatlama sessizliğinden sonra adam karısının ellerini tuttu,gözlerine endişeyle baktı;
"Mona, bu ayki kredi kartı borcunu ödemiş miydin?" "Hayır sevgilim,unutmuşum. Kızdın mı?"
Adam endişeyle yine sordu: "Araba kredisinin taksitini ödemiş miydin?" "Özür dilerim canım, onu da ödememiştim."
Yaşlı adam karısının ellerini bıraktı ve kırk yıldır yapmadığı şekilde ona sıkı sıkıya sarıldı. "Aferin". Karısı şaşkın, korkarak sordu. "İyi misin tatlım?"
"Hiç olmadığım kadar. Çünkü bankacılar bizi kesin bulur

Haberleri