Siyah, beyaz ve griler yaşamda birlikte varlar. Hayat her zaman olumlulukla akmıyor. Dolayısıyla her zaman ‘işler’ yolunda gitmeyebilir. Arkadaşlar arasında sorunların oluşması muhtemel bir durumdur. Önemli olan, bu gibi durumlarda arkadaşlığın sürekliliği açısından nasıl davranmamız gerektiğidir. Çoğu zaman yıkmak, yapmaktan ve düzeltip yoluna koymaktan çok daha kolaydır. Bir cümle veya bir davranış, toptan yıkıma neden olabilir. Arkadaşını ve arkadaşlığını değerli bulup önemseyen bir kişinin, sorunlar karşısında doğru davranış modelini bulup uygulayabilmesi gerekir.
Arkadaşların ilgi alanları aynı olmayabilir. Arkadaşlardan bir tanesi, zaman içinde kendisine ortak olan alanlar dışında başka ilgi konuları bulabilir. İlk şart, böyle bir durumu olağan karşılamayı bilmektedir. Arkadaşımızın bu tür bir konuya neden ve nasıl ilgi duyduğunu anlamak, ortak ilgi dışı bu konu hakkında daha doğru yaklaşımlar üretmemize neden olur. Tümüyle ortak olan ilgi alanları bulunmayan kişilerin arkadaşlıkları hiç kolay olmayabilir; ama çeşitlilikten kaynaklanan bir zenginlik oluşturmayacağını da söyleyemeyiz. İnsanlar birbirlerine yeterince zaman ayırmayı becerebildikleri sürece, farklı ilgilere sahip olmalarından şikâyetçi olmamak gerekir.
Bir arkadaşlığın vazgeçilmez unsuru saygıdır. Saygının olmadığı bir yerde insanlar arası ilişkinin her türlüsü zordur. Benzer bağlamda hoşgörünün dozajını ve değerini de bilmek gerekir. Saygı ve hoşgörü kadar önemli bir diğer unsur ise empatidir. Bir başka söyleyişle; kendini bir başkasının –bu durumda arkadaşının– yerine koyabilmektir. Arkadaşlık içindeki sorunların çözümünde; kendini arkadaşının yerine koymak veya onun da bunu yapmasını istemek her zaman çözüme giden olumlu katkılar yapar.
Çok sevdiğim bir özdeyiş var: “Eğer konuşmak, dinlemekten daha önemli olsaydı, iki ağzımız ve tek kulağımız olurdu.” Anlaşmazlıkları çözmenin ilk adımlarından biri, arkadaşımızı dikkatle dinlemek olmalıdır. Onu dinlerken bir yandan da anlattıklarının hangi kabul ve ilkelerden kaynaklandığını düşünmeye çalışmalıyız. İyi dinleme olmadan, iyi çözümler bulmak mümkün değildir. Bu arada küçük bir not daha vermeme izin verin. Bize, sorun veya düşüncelerini anlatmak isteyen arkadaşımız, kimi zaman sadece yakın birinin kendisini dinlemesini ister, aradığı bir çözüm değildir. Bazı durumlarda ise anlatımın arkasında arkadaştan çözüm yardımı isteyen bir beklenti vardır. Arkadaşımızın konusunu bize aktarırken, neyin beklentisi içinde olduğunu bilmek ve anlamak, ‘işimizi’ kolaylaştırır.
Empati (kendisini onun yerine koymak), her zaman işe yaramaz. Bazen empati de bir ‘at gözlüğüne’ dönüşür. Bu nedenle; söz konusu soruna ilişkin tarafsız bir noktaya yükselerek oradan bakmayı denemek, arkadaşlar arası sorunun giderilmesinde hız ve verim sağlayabilir. Bir ‘kamuoyu bakışı’ geliştirmek veya ‘ortalama bir görüşe’ göre konuyu değerlendirmek, bize bazı yeni ipuçları verebilir. Bir sorunun çözümünde taraf olarak bakmak kadar, tarafsız olarak yaklaşma da ciddi yararlar sağlayabilir.
Dinlemek kadar değerli bir diğer yardımcı eylem ise soru sormaktır. Arkadaşımızın anlatımını dağıtmadan, doğru sıklıkta ve doğru zamanlarda sorular sorarak çözüme daha hızlı yaklaşmak mümkün olabilir. Bu sorular ise ‘gerçek sorular’ olmak durumundadır. Söz konusu olayda arkadaşınızı haksız ve sizi haklı çıkaracak türden ‘onaylama soruları’ sormak, çözmek yerine krizi derinleştirebilir. Yanlış sorularla arkadaşınızın çözümsüzlüğe kilitlenmesine neden olabilirsiniz.
Bir tespitimi sizinle paylaşmak isterim. Yukarıda sözünü ettiğim konuların neredeyse tümünde (örneğin soru sorma ve cevap verme yaklaşımında), kadınlar ve erkekler, birbirlerinden farklı davranış modellerine sahiptirler. Bu nedenle bir erkek arkadaşınızla olan sorun çözüm yaklaşımınız, bir bayan arkadaşınızla olan süreçte farklı sonuçlar verebilir. İletişimin (sosyal ve kültürel nedenlerle) cinsler arası farklılıklara sahip olduğunu unutmamanızı öneririm.
Bazen arkadaşlıklar da dinlenmeye ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle arkadaşlığın kısa bir ara tatiline çıkması, bazı durumlarda çok yararlı sonuçlara vesile olabilir. Ama daima akılda tutulması gereken şudur ki; arkadaşlıklarda sorunun çözümü, öncelikle iyi niyete bağlıdır; iyi niyet olunca çözüm yolları da peşinden gelir.