-Türkiye, 2016 yılında yapılacak olan Avrupa Futbol Şampiyonasının organizasyonuna talip olduğunda, dört il belirlendi.
-Şampiyonanın Türkiye'de kalması halinde karşılaşmalar bu illerin stadyumlarında yapılacaktı.
-Dört ilden biri de Eskişehir'di.
-Ancak, mevcut stadyumu bu işe elverişli değildi.
-Zamanın Valisi Mehmet Kılıçlar, Büyükşehir belediye Başkanı Büyükerşen ve Eskişehirspor'un o zaman da başkanlığını yapan Halil Ünal Vali'nin odasında toplanıp müjdeyi verdi.
-"Eskişehir'e devlet eliyle bir stadyum yapılacak" dediler.
-"Peki ya Avrupa şampiyonasını Türkiye alamazsa ne olacak?" diye sorduk.
-"Hakkımız baki. Devlet bu stadyumu Eskişehir'e yapacak" dediler.
-Avrupa şampiyonası Fransa'ya gitti. Eskişehir'e yapılacak olan stadyum yattı.
-Eskişehirli "hani verdiğiniz sözler?" diye sorunca, "Peki yapalım o zaman" dediler.
-Mevcut Atatürk Stadı TOKİ'ye verilecek, karşılığında TOKİ yeni bir stadyum yapacak, mevcut stadın yerine de TOKİ Otel ve Rezidanslar yapacaktı.
-Eskişehirliler "Böyle olmaz" dedi, AK partililer "TOKİ kimseye bedava stadyum yapmaz" cevabı verdi.
-Eskişehirliler "İyi ama sizin sözünüz vardı?" diye sordu, AK partililer "O zaman bir bölümü meydan bir bölümü bina olsun" dedi.
-Eskişehirliler "Madem tamamı meydan olsun" dedi, zamanın valisi "Dımdızlak meydan mı yapacağız?" şeklinde açıklama yaptı.
-Eskişehirliler "Meyan" diye tutturdu, AK partililer "O zaman yarısı Üniversite kampusü olsun" diye diretti.
-Eskişehirliler Meydan isteğini tekrarladıkça, ortaya bölgenin yapılarla dolu maketleri çıkmaya başladı.
-Sonunda, basının da önerisiyle Atatürk Stadyumunun olduğu alana meydan yapma kararı nihayet alındı.
-İsmi de "Meydan" yerine "Millet bahçesi" oldu.
-Bakan Nabi Avcı geçtiğimiz günlerde "Meydanı yapacağız" demiş.
-"Biz de inandık" şeklinde manşet atanların da mahcup olacağını söylemiş.
-Böyle bir manşet de atmadık, böyle bir düşünce içinde de olmadık.
-Ama ne yalan söyleyelim, yukarıda anlattığımız süreci bizzat yaşayan biri olarak Atatürk Stadının bulunduğu alana meydan yapma sözü içinde hep şüphelerimiz olmadı değil.
-Çünkü, söz konusu bu süreç içinde alanın meydan yapılmaması için hem devlet hem da AK Parti içinden adeta sürekli bir direniş vardı.
-O yüzden, Nabi Avcı'nın "meydanı yapacağız" sözü ve kararlılığı hoşumuza gitti.
-Artık bu sözün takipçisiyiz.
-Önce sıraladığımız tüm olayları unuttuk. Bu söze odaklandık.
-Gerçekleşirse teşekkür ederiz, gerçekleşmezse "Hani verdiğiniz sözler?" diye de sorarız...
***
Çoban figürü siyasette şu
sıralar çok revaçta...
Bursa'da çobanlık yapan Serdar Okuyucu bir gece koyunları güderken, gökyüzünde Dolunay görmüş.
Muazzam güzel bir ışık karşısında, nedendir bilinmez birden aklına parti kurmak gelmiş.
Partinin ismini "Dolunay" koyarak başlamış çalışmaya.
Şu anda 60 ilde örgüt çalışmalarını tamamlamış Dolunay Partisi...
Hedef: Kısa bir s üre içinde 81 ilde örgütlenmekmiş.
Teşkilatlanmayı tamamladıktan sonra 2019 seçimlerine girecek olan partinin hedefi ise tek başına iktidar olmakmış.
İşin ilginç tarafı, Parti kurduktan sonra çobanlığı bırakmayan Okuyucu, Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde kendisine ait küçük bir çiftlik kurup, kendi koyunlarına çobanlık yapıyormuş.
Okuyucu, doğanın kendisini mutlu ettiğini belirterek çobanlığa devam edeceğini de söylüyormuş.
Hatırlayacaksınız mutlaka...
Süleyman Demirel Çobanlıktan gelme bir Başbakan idi.
Kendisine çoğu zaman "Çoban Sülü" diye hitap edilirdi.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisinin mecazi anlamda Çoban olduğunu ifade etti.
Çoban olan Serdar Okuyucu'nun kurduğu "Dolunay Partisi" ni de hesaba katarsanız...
Siyasette Çoban figürü şu sıralarda çok revaçta...
***
Paylaşımını da kaldırmadı cenazeye de geldi...
CHP İl Başkanı Sinan Özkar'ın olay paylaşımı nedeniyle ortalık birbirine girmişti ya...
Özkar'ın neden olduğu sözleri ortadan kaldırma adına başta Büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve bir sürü CHP'li birbiri peşi sıra ortamı yumuşatan açıklamalar yapmak durumunda kalmıştı ya...
İşte o gece, yani Sinan Özkar'ın olay yaratan o paylaşımı ve mesajından sonra Büyükerşen kendisini aramış...
-"Derhal o paylaşımını sosyal medya hesabından kaldır" demiş...
CHP il başkanı Sinan Özkar "Kaldırmam. Kaldırmayacağım" diye diretmiş.
Büyükerşen: "Yarın şehit cenazesine de gelme. Senin sözlerin yüzünden süreç hassas bir duruma geldi" deyince Sinan Özkar:
-"Cenazeye geleceğim" cevabı vermiş.
Yani...
Cuma gecesi Büyükerşen ne dediyse, Sinan Özkar "Olmaz" demiş.
Çünkü...
Şehit cenazesi öncesinde de, sonrasında da CHP'liler bu meseleyi sormuşlar Yılmaz Büyükerşen'e.
Büyükerşen de her sorana yukarıda bahsettiğimiz diyalogu anlatmış.
Hatta...
-"Ne yapayım kardeşim! Kendisine ne söylediysem "olmaz" dedi "yapmam" dedi. Paylaşımını da kaldırmadı, istemememe rağmen cenazeye de çıkıp geldi" demiş...
***
Biraz da gülmek lazım
Yaşlı horoz, kümese yeni gelen ve hemen icraata başlayan genç horozun yanına yaklaşıp şunu der:
-Biliyorum... Benim günlerim artık sayılı... Senden, ölmeden önce son bir istekte bulunabilir miyim?
Genç horoz, karşısında ezilip büzülen yaşlı horoza acıma ve küçümsemeyle bakar:
-Neymiş o isteğin bakayım?
Yaşlı horoz, kümesin dip taraflarındaki tavuklardan birini göstererek, ağlamaklı bir ses tonuyla konuşmasına devam eder:
-Şu benim en çok sevdiğim tavuk... İzin ver de onunla son bir kez sevişeyim.
-Hayır... Olmaz
-O zaman bana son bir şans ver.
-Neymiş o?
-Kümesin dışına çıkıp, şu ağaca kadar yarışalım. Kim kazanırsa tavuk onun olsun... Ama ben, senden iki adım önde başlayayım. Zira ben yaşlıyım. Genç horoz bu teklifi kabul eder ve kümesten önce yaşlı horoz, ardından da genç horoz fırlar... Birden güümmm diye bir silah sesi duyulur. Genç horoz kanlar içinde can verirken silahı ateşleyen mal sahibi, yanındaki arkadaşına döner:
-Ulan, bu homoseksüel çıkan onuncu horoz be!...
Artık bu sözün takipçisiyiz
-Türkiye, 2016 yılında yapılacak olan Avrupa Futbol Şampiyonasının organizasyonuna talip olduğunda, dört il belirlendi.-Şampiyonanın Türkiye’de kalması halinde karşılaşmalar bu illerin stadyumlarında yapılacaktı.-Dört ilden...