Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenen "Toros Canavarı" adlı oyunun galasına gidiyoruz.
Sanat ve Kültür Sarayının yanı başında ki Şeker Fabrikasından yayılan o dayanılmaz koku karşılıyor gelenleri.
Öylesine kötü bir koku ki bu, adeta "çevrede günler öncesinden ölmüş yüzlerce hayvan leşi var" diye düşünüyorsunuz ister istemez.
Bu dayanılmaz kokuyu duymamak için tiyatro salonuna zor atıyorsunuz kendinizi.
Az da olsa girmiş koku içeriye.
Ama yine de "Dışarıda olmaktan iyidir" diye düşünüyorsunuz.
Bir müddet sonra Gong çalıyor ve oyun başlıyor.
Son derece güzel bir oyun "Toros Canavarı"
Büyükşehir Belediyesi Şehir tiyatro ekibi de son derece iyi hazırlanmış oyuna.
Geçmişte Ülkenin yaşadığı olaylara gidiyorsunuz ister istemez.
O günlerde var olan tezatlıkların, bugün için de geçerli olduğunu görüp, şaşırıyorsunuz.
Oyun başladığı profesyonellik içinde tamamlanıyor.
Oyunda rol alanlar uzun uzadıya hak ettikleri alkışı alıyorlar.
Ve son konuşma, oyunu en önde izleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e veriliyor.
"10 YIL ÖNCE BU ŞEHİRDE TİYATRO YOKTU"
Evet... Yukarıda ki bu cümle ile başlıyor konuşmaya Büyükerşen.
Eskişehir'de en son 30 yıl önce bir Tiyatro girişiminin olduğunu, zamanın Belediye Başkanlarının tiyatro salonunu meclis salonu yapma tercihinde bulunduğunu anlatıyor önce.
Ardından da...
-"Biz ilk Tiyatro sahnemizi açtık 10 yıl önce. Ardından Senfoni Orkestramız başladı faaliyete. Buralarda görev alan genç sanatçı arkadaşlarımız Eskişehir'e sanatı sevdirdi. Bizi diğer kurumlar takip etti. Birbiri ardına sanat faaliyetleri başlatıldı. Bir de baktık, Eskişehir kültür ve Sanat Başkenti ilan edildi. Eskişehir'in 2013 yılında Kültür ve Sanat başkenti seçilmesini bu genç sanatçılara borçludur" dedi...
2013 YILINDA TİYATRO İZLEMEYEN, SENFONİ DİNLEMEYEN ÇOCUK VE EV KADINI KALMAYACAK
Büyükerşen, Eskişehir'in 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti olmasını önemsediğini ortaya koyuyor konuşmasında.
-"İki ay sonra başlayacak olan proje kapsamında bir yıl boyunda büyük sanatsal etkinliklerin yapılacağını söylüyor.
İşte bu proje kapsamında hem Şehir tiyatrolarının hem de Senfoni orkestrasının önemli bir hedefi olduğunu belirterek;
-"Bir yıl içinde Eskişehir'de Tiyatro izlemeyen, senfoni dinlemeyen hiçbir çocuk ve ev hanımı kalmayacak" diyor.
Son olarak da, bu sanatsal unsurlara sahip çıkılmasını isteyerek "Sahip çıkın ki, Eskişehir, İstanbul'dan sonra en çok tiyatro sahnesine ve senfoniyle anılan bir şehir olsun" diyor...
BU KİMLİK KAYBOLMAMALI...
Eskişehir her ne kadar Sanat ile anılsa da, Büyükerşen 30 yıl önce yaşadığı bir endişeyi bugün için de yaşadığını hissettiriyor.
30 yıl önce Tiyatro salonlarının kapatılmasının, önümüzde ki süreçte de olabileceği endişesi taşıdığını belli ediyor.
O yüzden de...
Şehrin bir kimlik kazandığını, bu kimliğin "Sanat şehri" kimliği olduğunu dile getirip "Bu kimlik kesinlikle kaybedilmemeli" diyor.
Kısacası...
Tiyatro ve Senfoninin, Eskişehir'in Sanatına katkısını ortaya koyan Büyükerşen, bir yandan da 2013 Türk dünyası Kültür başkenti çerçevesinde gerçekleşecek sanatsal etkinliklerinin önemli olacağına vurgu yapıyor ama...
Asıl önemli olanın.
Sanatın sürekliliği açısından 2013 sonrası olduğunun da resmen altını çiziyor.
.........
Altın Ayaklar yürüyüş yolu daha açılmadan tartışılmaya başlandı...
-Tepebaşı Belediyesi, Futbol'un yaşamda önemli bir yer tuttuğundan hareketle bir proje geliştirmeye karar vermiş.
-Espak'a giden yürüyüş yolu üzerinde, Türk Futbol Dünyasında adından söz ettiren ünlü isimlerin bir parçalarının bulunacağı "Altın Ayaklar" adı altında bir projeyi hayata geçirmek istemiş.
-Futbol Dünyasının ünlü isimlerinin el ve Ayak izlerini alıp, bu izleri Pik Döküme aktararak, yürüyüş yolu boyunca kalıcı şekilde yerleştirmeye başlamış.
-Projeye Fethi Heper büyük destek vermiş. Hatta bir çok ünlü futbol adamının Ayak izlerini bizzat almaya kendisi gitmiş.
-Netice olarak.
-Eskişehirspor'un efsane kadrosunda yer alan futbolcular ve Amigo Orhan başta olmak üzere 50 ye yakın futbol dünyası isminin el ve ayak izleri alınmış.
-Bu izler pik döküm üzerine çağırtılıp, çerçeve halinde yürüyüş yolu üzerinde ki yerlerine yerleştirilmeye başlanmış.
-Türkiye'de ilk olacak bu proje çerçevesinde meydana getirilen yürüyüş yolu 20 Ekim günü, yine Futbol Dünyasının ünlü isimlerin katılacağı bir törenle açılacakmış.
-Eskişehirspor'un efsane kadrosundan isimlerin de yer aldığı yürüyüş yolu üzerinde ayrıca, Lefter, Can Bartu, Süleyman Seba ve Halit Kıvanç gibi isimlerin ve de, diğer ünlü futbolcuların ayak izlerinin levhaları yer alacakmış.
Ancak...
-Bu durum bazı çevrelerce, daha "Altın Ayaklar" yolu açılmadan büyük eleştiri almaya başlamış.
-Yol üzerinde sadece Alexs'in ayak izinin olacağını zannedenler, sosyal medya üzerinden projeyi eleştirmeye başlamış.
Kısacası...
Tepebaşı Belediyesinin "Altın Ayaklar" adı altında hayata geçirmeye hazırlandığı ve Türkiye'de örneği olmayan proje, daha açılmadan yorumlanmaya başlandı.
Projeye tepki gösterenler de var, olumlu karşılayanlar da...
-"Diğer takımlarda oynamış efsane futbolculardan bize ne? Yapılacaksa hepsi Eskişehirsporlu futbolculardan olsaydı" diyenler de var, "Futbol bir hoşgörü kültürü olmalı ve bir bütün olarak düşünülmelidir. Neticede tüm bu isimler Türk Futboluna öyle yada böyle hizmet etmiştir" diyenler de...
Sonuç olarak...
Altın Ayaklar yürüyüş yolu daha açılışı yapılmadan, kamuoyunda tartışılmaya başlandı...
.........
Biraz da gülmek lazım
Temel, arabasıyla Trabzon'a giderken, Ordu-Giresun arasındaki kumsalda, iki Karadeniz uşağının Şarlo'ya benzeyen garip bir yaratığı kanatlarından tutup gezdirdiklerini görmüş. Merakla koşup yanlarına varmış:
"Ha uşaklar,n'apaysunuz?"
"Deryadan çıkan bu garibanı oyalayuruz."
"Ha puna penguen kuşu denur, kutuplarda yaşar, onun tilinu pizler pek pilmeyuz. İyisi mi siz onu Hayvanat Bahçesine gotürun."
Ertesi gün Samsuna dönen Temel, kumsalın önünden geçerken ne görsün? Bizim uşaklar kuşu yine kanatlarından tutmuş, kumsalda dolaştırıyorlar. Arabasını park edip yanlarına varmış:
"Yahu, pen kuşu Hayvanat Bahçesine göturun demedim mi?"
"Dedin. Biz de götturduk ağa. Bu akşam da açık hava sinemasına götüreceğuz. Hayatından memnundur. Hiç sesini çıkarmayi maşallah."
Asıl önemli olan 2013 sonrası...
Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenen "Toros Canavarı" adlı oyunun galasına gidiyoruz.Sanat ve Kültür Sarayının yanı başında ki Şeker Fabrikasından yayılan o dayanılmaz koku karşılıyor gelenleri.Öylesine...