ASİMETRİK SAVAŞ VE ÖZEL TİM

Son yıllarda, Türk Silahlı Kuvvetleri, iç ve dış şer odakları senaryoları ile karşı karşıya kaldı. Hatta PKK’ yı, TSK’ dan ayrılan 50 subayın, PKK’nın yönetim kadrosunu ele geçirdiği, açılım süreci başladıktan sonra...

Son yıllarda, Türk Silahlı Kuvvetleri, iç ve dış şer odakları senaryoları ile karşı karşıya kaldı. Hatta PKK' yı, TSK' dan ayrılan 50 subayın, PKK'nın yönetim kadrosunu ele geçirdiği, açılım süreci başladıktan sonra kaos için eylemlere hız verdikleri yönündeki iddia edenler bile oldu. Bazı eylemlerden sonra, komutanların duyarsız kaldıkları veya eylemin gerçekleşmesi için, görevlerini savsakladıkları, bir anlamda PKK ile organik bağlantı içinde olduklarını iddiasında bulunma cehaletine bile düşüldü. Bu iddialar, Genelkurmay Başkanı Sayın BAŞBUĞ tarafından yalanarak, "Böyle bir iddiayı ciddiye alınacak bir iddia olarak görmüyorum. Bunu çok çirkin buluyorum. Benzetmeler de çirkin. Kusura bakmayın bu tabiri kullanacağım: Öyle şeyleri düşünenlerin, ben Türk kanı taşıdığını düşünmüyorum." diyerek tepki gösterdi.
Aslında bu tür yalan haberler, dün vardı bugün de var, gelecekte de olacaktır. Nitekim geçmişte, PKK terörüne karşı yok denecek kadar şehit veren PKK' nın da korkulu rüyası olan," Özel Harekât Tim"e, önyargılı yaklaşıldı ve yargısız infaz yapıldı. Sonuçta
"Özel Harekât Timi" dağıtıldığı gibi, bugün mevcut olan Özele Timinde, yetkileri kısıldı.
Öte yandan PKK ile uğraşan komutanlar, bugün yargılanması aklıselim pek çok inanımızı üzdü. Nitekim Sayın Orgeneral Başbuğ' " Beni en çok üzen olayların başında şu geliyor, terörle mücadelede görev yapmış, canını feda etmekten kaçınmamış, her türlü fedakârlıkta bulunmuş subayın, generalin, astsubayın, tabii yargı süreci elbette, haksız yere suçlanmaları beni çok rahatsız etti. " demiştir.
Oysa geçmiş yıllardaki Emniyet Genel Müdürü Sayın Bilican," Toplam 49 ilde faaliyet gösteren 6163 "Özel Harekât Tim" personeli mevcut. Özel Harekât Timleri için, şu ana kadar çok şey söylendi. Bunların çoğu asılsızdır. Bu teşkilatın dağıtılması, ya da bir başka kuruma bağlanması mümkün değildir. Özel Tim polislerinin de diğer polislerden bağlı bulundukları disiplin tüzüğü bakımından hiç bir farkı yok. Devletimizin, bu timlere ihtiyacı var. Ben bildiğiniz gibi bunların içinde bulundum. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği yaptım. Bu insanların vatanına son derece bağlı insanlar olduklarını bizzat gördüm. Özel Tim, bize son derece gerekli bir birimdir" demişti.
Ayrıca Özel Harekât Timi, bugün olduğu gibi, dünde gerekli idi. 1992 yılında, Devlet Güneydoğu'da otorite kaybediyordu. Bu gidişi durdurmak ve çözümde bulunmak zorunda idi. Ve aranan çözüm, nihayet 1993 yılında bulundu. PKK ya karşı, onun taktikleriyle savaşılacak, PKK ya destek olanlara da terörist muamelesi yapılacaktı.
Tespit ve yöntem, doğru idi. Ancak Özel Tim başarılı oldukça, aleyhindeki senaryolar, hız kazandı. Özel Tim Emniyet Genel Müdürlüğünce, PKK ve Dev Sol'a karşı, kullanılıyor görüntüsü altında tehdit, gasp, haraç, uyuşturucu kaçakçılığı, cinayet gibi suçların, Özel Tim mensupları tarafında yapıldığı iddiaları geldi.
Şayet Özel Harekât Timi içinde, toplumun tasvip etmediği bazı olaylar olmuşsa, bunu öne sürerek, terörle mücadele de olmazsa olmaz konumda olan, bir kuruluşu yıpratmak veya tamamen ortadan kaldırmak, bu ülke insanına, yapılmış en büyük haksızlıktır. Çünkü Terörle mücadele, iyi eğitilmiş, bu alanda deneyim ve tecrübe kazanmış, güvenlik mensupların işidir.
Terörle mücadele mutlak Özel Harekât Timleri ile yapılmalıdır. Bölgede sürekli ve kalıcı olmalı, geniş yetkiler verilmelidir. Aksi halde, vatan evlatlarımızı, şehit vermeye devam edeceğiz. Ancak AB uyum yasaları gereği, Emniyet Teşkilatı'nda, Özel Hareket Timleri için de düzenlemeler getirildi. Düzenlemeye göre, illerdeki Terörle Mücadele Şubesi'ndeki görevli kişiler, operasyonlara giremeyecek, operasyonları Özel Hareket Timleri yapacak. Özel Hareket Timleri, ayrıca kentlerde yapılan operasyonlarda da kullanılacak, kırsal alana çok zorunlu haller dışında, kesinlikle çıkamayacak.
Ayrıca özel Hareket Timleri, artık operasyonlara hemen başlayamayacak, operasyon yapılacak kişi ya da kişiler, bu görüşmeciler tarafından önce konuşarak ikna edilmeye çalışılacak. Bu kişiler, psikologlar tarafından eğitilen ve uzman kişilerden oluşacak. Bir operasyon anında, Cumhuriyet Savcıları talimatı doğrultusunda hareket edecek Suçlular ikna etmeye çalışacak. Silahlı çatışma, artık Özel Hareket Timleri'nin en son çaresi olacak. Elbette, bu tabloda, Özel Harekât Timlerinin, terörle mücadelede, başarılı olması çok zordur.
Türkiye, bugünkü terörle mücadele yönteminden vazgeçmelidir. Başbakan Tansu Çiler' in döneminde olduğu gibi, Yeni bir strateji belirlemeli, terörle mücadele eğitimli, tecrübe ve deneyim sahibi, "Özel Harekât Timleri", iktidar, muhalefet ve toplumun tüm kesimleri ile birlikte sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı bir şeklide, çok yönlü olarak yapılmalıdır.

Haberleri