Sürekli COVİD-19’u yazmak bu ara canımı sıktı.
Kafaları biraz dağıtayım dedim.
Aklıma düştü ansızın…
Eskişehirli milletvekilleri Prof. Dr. Nabi Avcı, Harun Karacan ve Emine Nur Günay geldi aklıma…
Hep siyasi yönleriyle bildiğimiz vekilleri başka açıdan düşünmek istedim.
‘Aşkı’ sorsak kendilerine ne yanıt alırdık bir an da merak sardı.
Meraktan da ziyade bizde uyandırdıkları izlenimdi aslında…
Örneğin Nabi Hoca ile aşk acısı çeken birinin dertleştiğini hayal ediyorum.
X kişisi diyelim…
Nabi Hoca ile konuyu konuşma fırsatı yakalasa ve…
‘Hocam ciğerim yanıyor, unutamıyorum’ dese yanıtı ne olurdu sizce?
Zorlamıyor beni…
Bir anda beliriyor gözümün önünde…
X kişisinin sırtını sıvazlar ve ardından Mevlana’dan bir şiir patlatırdı bana kalırsa:
“Ben bende değil, sende de hem sen, hem ben,
Ben hem benimim, hem de senin, sen de benim,
Bir öyle garip hale bugün geldim ki
Sen ben misin, bilmiyorum, ben mi senim.”
Karşıdaki kişide şiirin etkisiyle usulca uzaklaşırdı yanından tahminim…
Emine Nur Günay’ı hayal ettim ardından…
Hoca’nın yanından ayrıldıktan sonra Emine Hanım’ı bulan bu kişi yine aynı dertten yakınıyor.
Genellikle bizde uysal izlenim yaratan Emine Hanım’ın karşıdaki kişiye tavrı: “Canım, kıyamam sana, yapabileceğim bir şey var mı senin için?” olurdu herhalde…
Çok üzülürdü, içlenirdi büyük ihtimal…
Karşıdaki kişide karşıdakini etkilemenin etkisiyle gözü yaşlı ayrılırdı ortamdan…
Sıra geldi Harun Karacan’a…
Karacan’ı düşünürken epey zorlandım.
Bahsettiğimiz kişi ona gitse şöyle yapardı kesin dedim, sonra vazgeçtim, ‘Yok, yok öyle yapmazdı, böyle yapardı” diye düşüncemi kovaladım.
Ama sonuca ulaştım.
Sonunda belirdi gözümün önünde hayali…
Mantığını harekete geçirirdi bana kalırsa ve şöyle eklerdi: “Aşk dediğin nedir ki evlat? Bugün var yarın yok…”
Üçüyle de dertleşme fırsatı yakalayan kafası karışık aşık ise ‘öylece’ ayrılırdı alandan…
Anlayacağınız kafamda oluşan illüzyonu yazıya dökmek istedim.
Nerden çıktı şimdi bu demeyin.
Diyorum ya aklıma düştü bir an da…
Ama anlatırken de sorguladım…
Düşünsenize…
Ortada tek sorun…
Birbirinden farklı ve bağımsız üç de milletvekili var.
Sorunu olan bu kişi vekilleri bulsa…
Ve…
Her biri soruna kendi bakış açısıyla yaklaşsa…
Sorun çözülmese bile…
Ortadan kaybolur.
Öyle değil mi?