Ahmet Ataç'ın 'kolay kolay CHP'ye geçmeyiz' açıklamaları gerçekten çok manidar.
Bu konuyu dün değerlendirecektik.
Ancak,
İsrail'in saldırısı ile birlikte gelen şehitlerimiz, gündemimizi değiştirdi.
Gözler yerel siyasetten çok genele döndü.
Şimdi herkes birbirine İsrail baskınından sonra nelerin olacağını soruyor.
Biz yine yerel siyasete dönelim.
Şimdi yoğun olarak konuşulan kişi CHP Milletvekili Murat Sönmez.
Çünkü Sönmez partide önemli bir göreve geldi.
Parti meclisinde Sönmez'in de artık rolü var.
Bu durum ister istemez, Sönmez'i kent gündeminde öne çıkarıyor.
Çoğu kişiye göre; Murat Sönmez için Ankara macerası daha çok uzun!
Böyle olunca Sönmez'in söylemleri pek çok kişiye daha çekici geliyor.
Özellikle Büyükerşen ile Ahmet Ataç'ın partisi CHP'ye geçmesi konusunda...
Geçtiğimiz Pazar günü, genel başkan Kılıçdaroğlu Çorum'da;
Murat Sönmez ise partisinin il teşkilatında konuştu.
Genel başkan Kılıçdaroğlu Büyükerşen'i partisinde görmekten keyif alacağını söylüyordu.
Fakat;
Buna karşılık Murat Sönmez, CHP'ye gelmek isteyenlerin ortaya bir koşul koymadan bu geçişi sağlaması gerektiğinden söz etti.
İşte yaşanan bu tablo, çok değişik biçimlerde yorumlandı.
'Murat Sönmez, Büyükerşen'i CHP'de istemiyor' yorumlarına kadar dayandı söylemler.
Ne garip değil mi?
'Genel başkanın Büyükerşen ismini telaffuz ettiği bir yerde, bir milletvekili bu isteğe karşı duracak!
Komik olur ancak...
K K K
Aslında bu konuyu çok konuşmaya gerek yok.
Çünkü her iki tarafta bu işin gerçekleşmesi için artısı, eksisini hesap işi yapıyordur.
Kılıçdaroğlu bile, 'Büyükerşen partimize gelsin' sözünü, bir hesaba kitaba dayandırmadan etmeyecektir.
Çünkü o partinin genel başkanı kendisidir ve herkes için aklında bir görev yeri vardır.
O hesaplara karşı bir geliş biçimini Kılıçdaroğlu bile kabullenmeyecektir.
Gelen kişinin ismi ne olursa olsun...
Ve işin Eskişehir'deki boyutu.
Yani Büyükerşen ve Ahmet Ataç kısmı...
Kuşkusuz Türk siyaseti için önem taşıyan bu iki isimde;
'DSP'nin tadı kalmadı, hadi CHP'ye geçiyoruz' demekle böyle bir geçişi sağlayamazlar.
İlla ki, eğer böyle bir niyet sergilenecekse;
Hem kendi açıları tarafından, hem de kendilerine uyan şartları CHP genel merkezi ile konuşmadan bu işe kalkışmayacaklardır.
Ahmet Ataç'ta zaten bunu söylüyor.
'Öyle kolay kolay CHP'ye geçemeyiz' diyor.
Gerçekten de bu iş öyle kolay değil.
Her iki kesim içinde büyük hesaplar içeren bir siyasi adım olacak, yaşandığında.
Bu yüzden hem CHP genel merkezi, hem de Büyükerşen ile Ataç, ince eleyecek sık dokuyacak.
Hesaplar kader çizgisi inceliğinde yapılacak.
Eskişehir'de ve Ankara'da olası yaşanılacaklar bir güzel tahmin edilecek.
Ve bu tahminlerde hata payı bulunmayacak!
En küçük hata, gelecekte siyasi bir hayal kırıklığını, kim bilir belkide beraberinde getirir...
İşte tüm bunlar nedeniyle, Ataç'ın 'kolay kolay gitmeyiz' sözü ve Sönmez'in 'koşulsuz gelinsin' sözü birbiri ile bağdaşıyor.
Bir tarafta tüm hesapları ince ince yapacak bir ikili;
Diğer tarafta kendi yapısını da düşünmek zorunda olan bir CHP olacak...
Elbette ki Büyükerşen ve Ataç CHP için büyük bir koz fakat, dediğimiz gibi,
Önce büyük bir hesap vakti!
Yani bu geçiş gerçektende hiç kolay olmaz, olamaz...
Bakalım bu konuda karşılıklı nasıl adımlar atılacak?
Bu adımlar nihai bir sonuç verecek mi?
Yoksa daha yolun başında bitecek mi?
Bilemiyoruz.
Her şey Büyükerşen, Ataç ve CHP üçgeninde...
Olacaklar bu üçgen içerisinde çıkacak artık.
Bizimde olacaklar için beklemekten başka çaremiz yok...
İşte bu yüzden, yazımızın başında 'aslında bu konuyu çok konuşmamak gerek' dedik...
ATAÇ'IN 'KOLAY KOLAY GEÇEMEYİZ' SÖZÜ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER...
Ahmet Ataçın kolay kolay CHPye geçmeyiz açıklamaları gerçekten çok manidar.Bu konuyu dün değerlendirecektik.Ancak,İsrailin saldırısı ile birlikte gelen şehitlerimiz, gündemimizi değiştirdi.Gözler yerel siyasetten...